Hafta boyunca Türkiye’de yerel yatırımcılar, politika ve ekonomi uzmanlarıyla bir araya gelen Citibank analistleri izlenimlerini bir raporla yayınladı.
16 Nisan referandumu öncesi bankacılık sektörünün “bekle ve gör” modunda olduğunu belirten rapor, referandum sonucunu tahmin etmenin çok zor olduğunu söylüyor.
Dolardaki zayıflama ve TCMB’nin sıkılaştırıcı politikasıyla piyasanın daha yumuşak bir duruş sergilediğini söyleyen rapora göre referandum sonrası Merkez Bankası’nın geri adım atması durumunda pozisyon alanlarda huzursuzluk doğabilir ve TL varlıklarındaki mevcut düzeni bozabilir.
“Türkiye’nin mâli yapısı IMF’nin endişeleri arasında ilk sırada” denilen raporda bilançodaki gelişmelerin izlendiği hatırlatıldı. Muhtemel borçların artacağını öngören Citibank analistleri devlet borçlanmasının gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 4 ila 5’ini oluşturacağını tahmin ediyor.
Türk Lirası’nın ocak ayında görülen yapısal özelliğinin en azından referanduma kadar geri gelemeyebileceğine vurgu yapılan raporda Merkez Bankası’nın özellikle enflasyon beklentilerine odaklandıkları ifade edildi.
Orta vadeli enflasyon patikasının çok belirsiz olduğunu söyleyen rapora göre nisan ve mayıs aylarında bir zirve görülebilir. Dördüncü çeyrekte de baskı oluşabilir.
Citibank’a göre Merkez Bankası’nın parasal reaksiyonu orta vadede artabilir. Bu da Türk Lirası’na tampon oluşturabilir.
“Merkez Bankası iki plan üzerinde çalışıyor: 1) Kurumsal döviz borçlanmaları açıklanması 2) Orta vadede kurumsal Foreks hedginge daha sıkı kurallar uygulanması” diyen ekonomistlere göre söz konusu programların uygulanması durumunda piyasanın güçlü bir tepkisi olacak.