Son haftalarda attığı likidite adımlarıyla faiz örtülü olarak artıran Merkez Bankası merakla beklenen faiz kararını açıkladı. Karara ilk tepkide 3,8291'e kadar yükselen dolar kuru ilk 45 dakika sonunda yeniden 3,78 altına geriledi.
Para Politikası Kurulu (PPK) bugün yapılan toplantı sonucunda:
*Politika faizi olan 1 haftalık repo faizini yüzde 8'de tuttu.
*Koridorun üst bandı olan gecelik borç verme faizini yüzde 8,50'den 9,25'e çıkardı.
*Koridorun alt bandı olan gecelik borç alma faizini yüzde 7,25 seviyeinde tuttu.
*Geç likidite penceresi faizi yüzde 10'dan yüzde 11'e çıkarıldı.
BloombergHT anketine katılan ekonomistlerin medyan tahmini politika faizinin 50 baz puan artırım ile yüzde 8,50'ye, koridorun üst bandının 150 baz puan artırımla yüzde 10'a yükseltileceği yönündeydi.
PPK açıklamasında kısa vadede enflasyondaki belirgin yükselişin devam edebileceği öngörülürken enflasyon görünümündeki bozulmayı sınırlamak amacıyla parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesine karar verildiği belirtildi.
PPK'da ayrıca ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceğine de dikkat çekilerek döviz piyasasında iktisadi temellerle uyumlu olmayan sağlıksız fiyat oluşumları gözlenmesi halinde likidite araçları ile gerekli tedbirlerin alınacağına da dikkat çekildi.
MERKEZ'İN KARARI NE ANLAMA GELİYOR?
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu:
Saltoğlu, piyasanın faizden anladığı repo faizinde artırma olmaması "likidite sürecini daha rahat yöneteceğiz" mesajı veriyor dedi.
İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin:
Sezgin kararı, "piyasa beklentilerinin çok ötesine geçmiş bir karar değil" diye niteleyerek geç likidite penceresinin 100 baz puan artırılmış olmasının önemli olduğunu vurguladı. "Bir haftalık repo faizinin değiştirilmemiş olması çok önemli değil" diyen Sezgin, Merkez Bankası'nın kalıcı değil geçici sıkılaşma öngördüğünün altını çizdi.
Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tolga Dağlaroğlu:
Dağlaroğlu ise açıklamasında kararın iki olumsuz etkisi olduğunu söyledi. Dağlaroğlu'na göre ilk etki, kur üzerinde yaratılan baskı.
Dağlaroğlu "İmalat sanayinde faaliyet gösteren firmaların girdi maliyetlerine baktığımızda yüzde 86'sı döviz kuruna çok duyarlı. Finansman maliyetleri yüzde 2,2. Dolayısıyla kur belirsizliğinin özel sektöre bir etkisi olacak" değerlendirmesinde bulundu. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi, kararın reel sektörü daha da daraltacağını söyledi.
Dağlaroğlu kararın ikinci etkisini de "Bankalar kredi kullandırırken üst banda bakıyorlar. Dolayısıyla üst banttaki bu artış da kredi maliyetlerinin artması anlamına gelecek" diyerek açıkladı.
İntegral Menkul Kıymetler Analisti Bestenaz Köksal:
Dolardaki yükselişin veri sonrası anlık bir hareket olduğunu söyleyen Köksal, Merkez Bankası'nın bundan sonra likidite yönetimiyle devam edeceği sinyali verdiğini ve "Bekle gör" politikasının sürdüğünü vurguladı.
Dövizdeki oynaklığın devam edeceğini söyleyen Köksal, dışarıda Trump rallisinin yorulmaya başladığını ve Merkez Bankası'nın bunun gözlemlemek istediğini belirtti. Köksal, dolar/TL kurunun 3,78 üzerine yerleşebileceğini söyledi.
DNG Danışmanlık Stratejisti Fatih Keresteci:
Keresteci Reuters'a yaptığı açıklamada "TCMB sadeleştirmeyi resmen sonlandırdı. Yukarıda çift bantlı bir koridor uygulaması var. Sıkı likidite politikası ile kontrol amaçlanacak" dedi.
İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu:
Kömürcüoğlu da geç likidite penceresinden fonlamanın devam edeceğini söyleyerek "Geç likidite faizlerindeki artış 100 baz puan olduğundan Merkez örtülü faiz artışına devam edebilir beklentisi ile bir süre sonra kurda sınırlı düzeltme gelebilir" ifadelerini kullandı.
Danske Bank Gelişen Piyasalar Araştırma Müdürü Jakob Christensen:
Christensen'e göre TCMB'nin attığı adım yeterli değil ve TL üzerindeki baskının hafiflemesi için faizin 200 ile 300 baz puan arasında yükselmesi gerekiyor.
"TCMB gönülsüz bir tepki verdi" diyen Christensen "Merkez Bankası açıkça gerekeni yapacak kadar bağımsız değil. Kapı ardından geç likidite penceresiyle sıkılaştırma yapmaya çalışıyor, ancak biz tüm faizlerde biraz daha fazla hamle görmek isterdik" dedi.
Danske Bank Ekonomisti, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in cuma günkü kararı öncesinde TL üzerindeki baskının süreceğini söyledi.
Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan:
Erkan, karar sonrası paylaştığı notta şu değerlendirmelerde bulundu:
"Genel hatlarıyla değerlendirdiğimizde, piyasa beklentisinin ötesine geçen bir faiz artırımı görmemekteyiz. Bunun haricinde, beklentilerin dışında repo faizinde herhangi bir değişiklik olmadı; ki 100 baz puana kadar artırım beklentileri söz konusuydu. Merkez Bankası’nın kalıcı sıkılaşma yerine, geçici bir sıkı duruşa geçtiğini anlayabiliriz.
Günlük likidite yönetimi, swap ihaleleri yöntemiyle devam edecek görünüyor. Geç likidite penceresinin yukarı doğru çekilmiş olması da, günlük piyasa fonlaması oranının daha yukarılara gideceğinin işaretidir. Böylece efektif fonlama maliyetinde yüzde 11’e kadar bir hareket alanı olduğu söylenebilir. Merkez Bankası, geç likidite penceresini referans alıyor; son yapmış olduğu piyasa hamleleri çerçevesinde. Bu kapsamda; son dönemdeki sağlıksız fiyat oluşumları eğilimi sürdüğü sürece ilave parasal sıkılaştırma çerçevesinde FX swap ihaleleri faizleri yükseltilebilir."
Önceki hafta Perşembe gününden bu yana likidite adımları uygulayan Merkez Bankası, yüzde 8 seviyesinden fonlamasını sıfıra indirip, yüzde 8,5 faizle BIST repo pazarından fonlamasını da kısarken, bankaları yüzde 10 faiz ile fonlama yaptığı geç likidite penceresine yönlendiriyor.
Banka ayrıca geçen hafta TL depoları karşılığı döviz depoları piyasası açtı.
Bankacıların pratikte bir swap işlemi olarak adlandırdıkları bu adım TCMB'nin bankalara TL karşılığı önceden belirlenmiş bir vadede döviz sağlaması, vade sonunda da ilgili miktarların yeniden iadesi olarak biliniyor.
Günlük olarak açıkladığı swap ihalelerinin ilkini yüzde 8 faiz oranı ile açan TCMB, bundan sonraki her ihalede TL faizi 50 baz puan artırdı. İlk ihalede 500 daha sonraki ihalelerde 300'er milyon dolar veren Merkez Bankası, swap adımlarında uyguladığı TL faizini yüzde 8'den yüzde 10'a çıkardı.
HSBC Portföy Stratejisti İbrahim Aksoy faiz kararı öncesi yayınlanan notunda beklentilerine paralel olarak TCMB'nin swap ihalesi faizlerini yükseltmeye devam ettiğini söyleyerek şu değerlendirmede bulundu:
"TCMB, normal swap piyasasında faizlerin yükselmesini sağlamak ve böylece lira borçlanmanın maliyetini artırarak dolar/TL pozisyonu almayı daha pahalı hale getirme çabasını sürdürüyor. TCMB'nin swap ihalesi faizini önümüzdeki günlerde yüzde 10'un daha da üzerine çekerek normal swap piyasasında faizlerde yükseliş yaratmaya çalışabileceğine dair görüşümüzü koruyoruz."