Türkiye'nin 20 soruluk zor sınavı

Yeni yıl itibariyle Türkiye'yi oldukça yoğun bir gündem bekliyor. 

Gözler ocak ayında, tek yatırım yapılabilir nota sahip olduğumuz Fitch'in Türkiye değerlendirmesinde olacak. Geçtiğimiz yıl ağustosta Türkiye'nin not görünümünü negatife indiren Fitch'in 27 Ocak'taki kararı önemli.  

Türkiye'de bahar aylarında yapılması beklenen anayasa referandumunun sonucu kritik önem taşıyor. Anayasa değişikliği teklifi imzaya açılmış olmasına karşın, üzerindeki çalışmalar devam ediyor. Teklifin referanduma götürülmesi için TBMM'den en az 330 oyla kabul edilmesi gerekiyor. Teklif bu oy ile meclisten geçerse Nisan -Mayıs aylarında bir kez daha sandığa gidilecek.

Türkiye'nin komşularıyla ilişkileri, Türkiye ekonomisine yön verecek bir diğer gelişme. Türkiye ile Rusya'nın, Suriye'de ateşkes için anlaşmaya varmasının ardından iki ülke arasındaki ilişkiler yakından izlenecek. Uçak krizinin ardından dip yapan ülkeler arası moral şimdilerde ikinci baharını yaşıyor.

Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı Avrupa Birliği ile ortak geleceği nasıl şekillenecek? Gümrük Birliği anlaşmasının revize edilmesi, iki taraf arasındaki ticaretin geliştirilmesi adına önem arz edecek. Diğer yandan 2016 yılı Ekim ayı için planlanan vize serbestîsi konusu hala belirsizliğini koruyor. Mülteci ve göçmen krizi çözüm bekleyen bir diğer konu olarak masada duruyor.

Birleşme müzakereleri ve referandum için geri sayımın başladığı Kıbrıs konusunda anlaşma sağlanıp sağlanamayacağı merak konusu. 50 yıldır sonuçsuz kalan müzakereler için gözler tarafların Cenevre'de yapacağı görüşmelerde olacak. Bu kez anlaşma olacak mı?

Memlekette terör belası gidecek, acılar dinecek mi?

2009 yılındaki küresel finans krizinden sonra 27 çeyreğin ardından ilk kez üçüncü çeyrekte daralan Türkiye ekonomisinde büyümenin seyri yakından takip edilecek. Kamu desteği ve tüketicilerin omzunda yükselen ekonomi 2017 kabuk değiştirecek mi? Yıllık büyüme yüzde 3'ü aşabilecek mi ve yılı yüzde 8,5'in üzerinde tamamlayan enflasyon düşecek mi? Ekonomi falına bakanların gündemleri yoğun. 

Merkez Bankası'nın düşen büyüme ve yüksek enflasyon arasında zorlu bir yıla daha merhaba dedi. Çetinkaya ve arkadaşları hassas dengeyi ve doğru noktayı bulmanın peşinde olacaklar.

Finansal piyasalar ise 2017'de şu soruların cevabını arayacak: Borsa 2016'yı yüzde 9 artıda kapattı, bunu tekrar eder mi? Sanayide kârlar çift haneli artar mı, bankalar kredi büyümesinde çift haneyi yakalar mı? Dolar geri döner mi yoksa dolar gücünü korur mu? Başladığı yerden yılı bitiren faizlerin yeni durağı neresi olacak? Türk varlıkları analistlere göre ucuz, acaba fon yöneticileri de onlar gibi düşünecekler mi?

Esnaf hem kredisini ödeyip hem kâr edebilecek mi? Büyük sanayi şirketi için yatırım yapma zamanı şimdi yoksa o gün mü? Asgari ücretli bu yıl da centilmence mücadele edebilecek mi? Kredi Garanti Fonu piyangosu vuran KOBİ bunu doğru yerlerde kullanabilecek mi?

Herkesin derdi başka. Hoşgeldin 2017...