BIST 100 9.915,62 % 2,05
USD/TRY 32,5090 % -0,09
EUR/TRY 34,7760 % -0,56
Piyasalar
9.915,62
% 2,05
32,5090
% -0,09
34,7760
% -0,56
1,0693
% -0,34
44,70
-0,19
2.337,96
% 0,24
89,50
% 0,55
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Ekonomi otoritelerinden dolar ve Merkez Bankası yorumu

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, Cumhurbaşkanı Başdanışmanları Cemil Ertem ve Bülent Gedikli rekor kıran dolar ve Merkez Bankası'nın müdahalesi hakkında konuştu

Ekonomi otoritelerinden dolar ve Merkez Bankası yorumu
BUSINESSHT 10 01 2017, 15:44

Hafta başından bu yana dolar karşısında değer kaybeden Türk Lirası'ndaki rekor düşüşün ardından Merkez Bankası, borç alabilme limitlerini ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarını düşürdü. Merkez'in bu hamlesiyle 1,5 milyar dolarlık ilave likidite sağlanacak.

Ekonomi otoriteleri bugün 3,78 ile tarihi yüksek seviyeyi gören dolar/TL kuru hakkında farklı değerlendirmelerde bulundu.

ZEYBEKCİ: DÖVİZ SATARAK MÜDAHALE YANLIŞ OLUR

"TCMB'nin döviz satarak piyasaya müdahale etmesi yanlış olur" diyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, faiz artışının ekonomiye kalıcı zarar verebileceğini söyledi.  Türk Lirası kazancı olan şirketlerin kolay borçlanmaması gerektiğini belirten Ekonomi Bakanı, özel sektörün döviz riskini azaltmak için tedbirler üzerinde çalışıldığını kaydetti.

Dövizle borçlanmayı sınırlama konusunda somut bir gelişme üzerinde konuşulduğu bir süre önce Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından da gündeme getirilmişti. Hürriyet, dün yayınladığı haberine göre Merkez Bankası'nın, hangi firmanın ne kadar borcu olduğunun ortaya konmasının ardından şirketlerin kendisine bildirim yapmasını istemesi planlanıyor.

TÜFENKÇİ: TCMB MÜDAHALESİ YERİNDE

TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, dolardaki değerlenme ve TCMB'nin son müdahalesi ile ilgili şunları söyledi:

"TCMB kuru yakından izliyor, bugünkü kararları ile yerinde müdahalelerle süreci yöneteceğini anlıyorum.  Kurda reel anlamda ciddi karşılığı olmayan bazı hareketleri gözlemiyoruz; TCMB'nin müdahaleleri yerinde.  Süreci yakından izleyen TCMB ne yapılması gerektiği noktasında inisiyatifi elinde bulunduruyor.  TCMB faiz artırımını gerekli görüyorsa bunu kendi karar mekanizmaları içinde alır ve uygular ama ben artıştan yana değilim. Prensip olarak faiz artırımına karşıyım; ticaretin ve yatırımın önündeki engellerin birinin yüksek faiz olduğunu düşünenlerdeni.  Dövizdeki hareketlerin faizi yükseltme noktasında kullanıldığını düşünüyoruz."

CANİKLİ: HİÇBİR FİRMANIN BATMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, pazartesi günü A Haber'de katıldığı bir programda ekonomiye yönelik algının bozulması için sabotajların, saldırıların olduğunu söyleyerek "Faizi artırmamız konusunda bir kampanya söz konusu. Faizleri Merkez Bankası belirler, bu konuda başkalarının baskı yapması kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

Kurdaki hareketlenmenin enflasyon üzerindeki etkisinin minimum seviyede olacağına vurgu yapan Canikli, "Kurdaki yükseliş veya talep azalması nedeniyle nakit girişlerinde sıkıntı yaşayan hiçbir firma batmayacaktır; batmasına müsaade etmeyeceğiz" dedi. ,

Canikli "Türkiye bugün önceki yıllarla karşılaştırılamayacak kadar düşük bir dolarizasyon seviyesindedir. Vatandaş döviz talep etmiyor, piyasaya döviz sağlayıcı olarak katkı veriyor" diye konuştu.

GEDİKLİ: HEDEF, REFERANDUMA GİDERKEN ÜLKEYİ DAR BOĞAZA SOKMAK

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli sosyal medyadan yaptığı değerlendirmede "Serbest kur sisteminde müdahalenin ne derece doğru olduğu tartışılır" dedi. Gedikli açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Merkez Bankası'nın müdahalesi için tek enstrümanı mı var sanıyorsunuz? Serbest kur sisteminde müdahalenin ne derece doğru olduğu tartışılır. Edilmesi gerekiyorsa da sadece faizi arttırıp büyümeyi yerle bir etmekle mi? Hedefin Yeni Anayasa görüşmeleri sonrası referanduma giderken ülke ekonomisini dar boğaza sokmak olduğu aşikar."

ERTEM: KURDAKİ DÜŞÜŞ BİR EMNİYET SUBABI

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem de Anadolu Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'de dalgalı kur rejimi uygulandığını hatırlatan Ertem, "Küresel fırtınaların oluştuğu ortamlarda serbest kur politikası uygulayan gelişmekte olan ülkeler, buna para birimlerini rezerv paralar karşısında değer kaybederek cevap verir. Bu bir nevi emniyet supabıdır. Türkiye'de kur yukarı gidiyor ama bu bir devalüasyon hikayesi değildir. Bu bir sonuçtur" dedi.

Kurdaki yükselişte Türkiye ile ilgili temel iki konu bulunduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İlki Türkiye'nin şimdiye kadar çözemediği ekonomik yapısal sorunlar... Maalesef bunlar yeniden harekete geçiriliyor ya da geçiyor. Bu da kurun hızlı bir şekilde yukarı çıkmasını ve diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışmasına neden oluyor. Bütün bu yapısal sorunlara rağmen Türkiye ekonomisinin makroekonomik temelleri ve ekonomik potansiyeli bu kadar hızlı yükselişi hak etmiyor. O zaman temel sebep ne? Yapısal sorunlara bağlı olarak Türk sermaye piyasalarının oldukça sığ olması ve spekülatif döviz talebi... Türk ithalatçısından gelen döviz talebinin yüksek olmadığını görüyoruz. Kamu kurumlarından gelen döviz talebinin yüksek olmadığını görüyoruz. O zaman bu döviz talebi nereden geliyor? Döviz talebi çok sığ, spekülatif amaçlı ve yurt dışı kaynaklı. Tam da Türkiye'nin anayasa değişikliği görüşmeye başlandığı zaman başlıyor. TL'yi hızlı bir şekilde değersizleştirme operasyonu yapılıyor. Bu komplo teorisi falan değildir."

"Ocak ayı kritik"

Cemil Ertem, kurdaki oynaklığın 2017'nin ilk çeyreğinde olacağını ancak ocak ayının kritik olduğunu belirtti. Anayasa değişikliğinin Türkiye tarihinin en ciddi siyasi dönüşümlerinden biri olacağını düşündüğünü ifade eden Ertem, "Bu hiç şüphesiz iktisadi dönüşüme de tekabül edecektir. Üretim odaklı ve daha kapsayıcı, gelir dağılımını daha fazla düzelten, teknolojiye önem veren bir büyüme modeline ulaşacağız." dedi.

Yukarı

Business HT×