REUTERS
26 12 2016, 11:00 Güncelleme: 11:04
Ünlü Portföy Genel Müdürü Murat Gülkan, hisse senedi fiyatlarındaki gerilemeye rağmen yabancı yatırımcıların borsadaki pozisyonlarını koruduğunu belirterek, 2017 yılında jeopolitik risklerdeki azalma beklentisiyle beraber Türk lirası varlıklarda son dönemde yaşanan negatif ayrışmanın da hafifleyebileceğini söyledi.
Reuters ile yaptığı söyleşide önümüzdeki yılın Türkiye ekonomisi ve piyasalar için 2016'dan daha iyi geçmesini beklediğini belirten Gülkan, "2017'de jeopolitik riskin Türkiye için uzun bir aradan sonra azalacağını düşünüyorum. Rusya ile yakınlaşma gibi gelişmeler de bunu destekler nitelikte... Türkiye'nin 2011 yılından beri oluşturduğu bazı dış politika oluşumlarının değişeceğini ve risklerin azalacağını düşünüyorum" dedi ve ekledi:
"Böyle bir senaryoda biz kur ve faizde istikrar, hisse senetlerinde yükseliş, volatilitede ise düşüş bekleriz."
YABANCI YATIRIMCI POZİSYONUNU KORUYOR
Yabancı yatırımcıların yeni yıla girilirken Türkiye'deki pozisyonlarını korumaya devam ettiğini söyleyen Gülkan, "Fiyatlardaki gerilemeye rağmen, örneğin yüzdesel olarak borsadaki yabancı payının çok da fazla değişmediğini görüyoruz" dedi.
Borsa İstanbul'da yabancı payı son beş yıldır yüzde 61 ile yüzde 65 arasında değişiyor. Yıl başında yüzde 62.5 olan yabancı yatırımcı payı Nisan ayında yüzde 64.5'e kadar yükseldikten sonra Kasım ayı sonunda yüzde 62.4 düzeyinde bulunuyor.
Gülkan, 2017 yılında daha fazla yabancı yatırımcının Türkiye'ye gelmesi konusunda ise temkinli konuşarak, "İşler daha kötüye değil de biraz daha iyiye gider gibi olursa cazip fiyat seviyelerinin de etkisiyle Türkiye'de 2017'de yabancı yatırımcıda hatırı sayılır bir artış görebiliriz" diyerek, "Göreceğiz demiyorum; görebiliriz" ifadelerini kullandı.
"LİRA KONUSUNDA EV ÖDEVİMİZİ YAPMADIK"
Fed'in Aralık toplantısında faizleri beklendiği üzere 25 baz puan artırarak 2017 yılı için faiz artış öngörüsünü ikiden üçe çıkarmasına da değinen Gülkan, faiz artışlarından çok bunun kur üzerindeki etkisinin önemli olduğunu söyledi.
Gülkan, "Önemli olan Fed'in faiz artışı değil. Fed'in faiz artışlarından dolayı doların değer kazanıyor olması bizim için daha önemli bir unsur. Çünkü Türkiye'nin toplamına baktığınız zaman ekonomik aktörlerin ciddi bir dolar açık pozisyonu var" diye konuştu.
Gülkan, Türk lirası konusunda "henüz tam olarak ev ödevimizi yapmadık" diyerek bunun iki ana nedeni olduğunu söyledi: "Bir tanesi devreye almak konusunda iki yıla yakın geç kaldığımız reform paketlerimiz var ki bunlar maalesef gündemden düşmüş durumda. Bu konuda arzu edilen ilerleme kaydedilemedi. Diğer konu da para politikamız" dedi.
Reuters verilerine göre, sene başında dolar karşısında 2,9185 seviyesinde olan Türk lirası, bugün itibariyle yıl genelinde yaklaşık yüzde 17 değer kaybederek 3.51 seviyesinden işlem görüyor.
ABD'de Donald Trump'ın 8 Kasım'da yapılan seçimleri kazanmasının ardından ABD'nin ekonomik büyümesini hızlandıracak politikaların uygulamaya konulacağı beklentileri, Fed'in de 2017'de daha hızlı parasal sıkılaşmaya gidebileceği tahminlerini doğurdu.
Dolardaki küresel yükselişle beraber 3.60 TL seviyeleri test edilirken, bu hızlı yükseliş üzerine Kasım toplantısında politika faizinde 50 baz puanlık artış yapan TCMB bu ayki toplantısında faizleri sabit tuttu.
TASARRUFLARIN YÜZDE 96'SI MEVDUATTA, ÜRÜN ÇEŞİDİ ARTMALI
Murat Gülkan, Türkiye'de tasarrufların yaklaşık yüzde 96'sının mevduatta olduğunu söyleyerek, yatırımcıların finans piyasalarına katılması için ürün çeşitliliğinin artırılması gerektiğine dikkat çekti.
Gülkan, ürün çeşitlendirme çalışmaları çerçevesinde dolardaki hareketlere endeksli 35 gün vadeli yeni ürünler sunduklarını belirterek, Türkiye'de fon pazarının çok küçük kaldığını ve bunun asıl nedeninin de ürün çeşitliliğindeki eksiklik olduğunu belirtti.
"Her geçen yıl mevduatın azalacağını ve finans piyasası ürünlerinin artacağını öngörüyoruz" diyen Gülkan, "Finansal danışmanlık sektörünün de gelişmesini bekliyoruz. Yatırım danışmanlarının finans piyasası ürünlerini yatırımcılara detaylı ve doğru bir şekilde anlatması durumunda ve yatırımcıların seçebileceği kaliteli, denetlenen, iyi ürünler olduğu takdirde Türkiye’de finansal derinleşme ve tasarrufların artması gibi olaylar görürüz" ifadelerini kullandı.
