REUTERS
19 12 2016, 13:11 Güncelleme: 13:52
2013 yazında patlak veren Kırım olaylarından sonra para birimi grivna, dolar karşısında altı kata yakın değer kaybeden Ukrayna'nın en büyük bankası ifas etti. 5,65 milyar dolar sermaye açığını yerine koyamayan bankaya devlet el koydu.
Ukrayna, ülkenin en büyük bankası olan PrivatBank'ın iflas ettiğini ve devletin bankaya el koyarak 20 milyon mudinin parasını koruma altına alacağını açıkladı.
Ukrayna merkez bankası yazılı açıklamasında, PrivatBank'ın yeniden sermayelendirme programının gereklerini yerine getirmediğini ve verdiği şirket kredilerin yüzde 97'sinin hissedarlarıyla ilişkili şirketlere dağıtıldığını bildirdi.
Aralık ayı başı itibariyle bankanın sermaye açığı 148 milayr hrivnia (5.65 milyar dolar) düzeyindeydi.
Merkez bankası, "Bankayı devletin mülkiyetine geçirmenin, mudilerin parasını korumanın ve finansal sitemi kurtamanın tek yolu olduğundan eminiz" dedi.
Merkez Bankası gerekirse PrivatBankı'a likidite sağlamaya hazır olduğunu ve devletleştirme operasyonunun döviz piyasasına ya da enflasyon oranlarına önemli bir etki yapacağının düşünülmediğini de belirtti.
PrivatBank'ın eski hissedarları, yakınlarına ödenen paraları gelecek yıl Temmuz ayına kadar yapılandırılarak ödemeyi kabul etmişlerdi.
Maliye bakanı, PrivatBank'ın sağlığına yeniden kavuştuktan sonra satılacağını bildirdi. Bunu takiben Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), banka yeniden sermayelendirildikten sonra hisse alabileceklerini bildirdi. EBRD yetkilisi Frances Malige tarafından yapılan açıklamada, "Eğer şanslıysak PrivatBank'tan hisse alımını 2017'de değerlendirebiliriz. Eğer işler iyi gitmez ise hisse alımı daha sonraya kalabilir" ifadelerine yer verildi.
Ukayna'nın Batılı ülkelerin desteğiyle yaptığı reformlara göre, sermayelendirme hedeflerine uyamayan bankaların kapatılması gerekiyor. Ancak PrivatBank, kapatılması sisteme daha büyük zarar verecek önemde bir kurum olarak görülüyor.
Üç gün sonra parlamentoda onaylanacak olan 2017 bütçesinde açık oranı, uluslararası kreditörlere verilen sözler gereği, ekonomik üretimin yüzde 3'ünü geçemeyecek.
