Başbakan Binali Yıldırım, 3 Aralık'ta toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda alınan, 2017'yi kapsayacak kararları açıklıyor:
* Reel sektörün desteklenmesi, reformların devam etmesi, istihdamın artırılması, kamuda tasarruf yapmaya devam edilmesi gibi hususlarda aldığımız kararların teknik çalışması tamamlandı.
* Firmaların, piyasada nakit ihtiyaçları var. Bu ihtiyacı rahatlatmak için, istihdamı artırmak için Hazine kefaleti getirmek suretiyle 250 milyar liraya kadar bir kredi hacmi oluşturuyoruz. Bu, KOBİ'ler, büyük işletmeler, ihracatla uğraşanlar yani ekonomimizi ayakta tutan bütün sektörlere nakit sıkışıklığını giderecek yeni bir kaynak oluşturuyoruz. Bugün, firmaların toplam nakit sıkışıklığının 40 milyar lira olduğu düşünülürse bu oldukça önemli bir rakam. Bu krediden ağırlıklı olarak KOBİ'ler ve orta ölçekli işletmeler yararlanacak. İhracvat kredilerinde teminat yüzde 100, KOBİ'lerde yüzde 90, ticari kredilerde yüzde 85. İhracatta neden yüzde 100? Çünkü ihracatçı malını satıyor ve parasını hemen alıyor. Verilecek bu kredi bütçe açığını artırmayacak ya da planlananın dışına çıkartmayacak. Bu, 2017 bütçesinden gelen paralarla karşılanacak. Bütçe kalemleri arasında bazı kaydırmalar yapmak suretiyle bunu gerçekleştireceğiz.
* 2017'de özel sektör yatırımlarını daha da teşvik etmek amacıyla imalat sanayine yatırım teşvik kapsamındaki projelere artı destek verilecek. Yani, yatırımın teşvik edilmesinde ciddi bir seferberlik başlatıyoruz. 2017 yılında yapılan imalata yönelik yatırım harcamaları için yatırıma katkı oranını mevcutun üzerine yüzde 15 daha artırıyoruz.
* Kurumlar vergisi indirimini tam olarak uygulayacağız.
* Teşvikin tamamını diğer kazançlara uygulama imkânı getireceğiz. Önceden 5-10 yıla kadar varan indirim tutarlarını yüzde 80'e kadar müsaade etmiştik. Şimdi yüzde 100'ünü derhal tüm kazançlarından indirebilecek. Gerekirse aynı yıl tüm kazançlarından indirerek, bir dahaki yıla sarkmayacak.
* Yatırıma yönelik inşaat işlerinde KDV iadesi vereceğiz.
* İstihdamı korumak ve artırmak için alınan tedbirler var. Özel sektör işverenlerinden asgari ücret desteğinden yararlananların bu destekten yararlanmalarını esas prim ödeme gün sayısına karşı gelecek şekilde 2017 Ocak- Şubat - Mart üç aylık primlerinin ödemesi 2017 Ekim-Kasım-Aralık'a ötelenecek. Ödemeler enflasyondan etkilenmeden ve faizsiz olacak.
* Gelecek yılın iş ve istihdamını artırmak ve özel sektörün maliyetlerini düşürmek için iki tebbir alındı. İşbaşı eğitim programları, mesleki eğitim kursları, girişimcilik eğitim programlarını güçlendiriyoruz. Bu bağlamda, özel sektörde toplam 500 bin vatandaşımızı İŞKUR'un aktif işgücü programlarından yararlandıracağız. Yani bir anlamda daha önceki "Toplum Yararına Çalışma" programı genişletiliyor, özel sektöre de yayıyoruz. 500 bin insanımıza 2017'de iş temin edeceğiz. 500 bine ilave olarak 100 binde yine toplum yararına çalışma programına devam edeceğiz. Bunu da ağırlıklı olarak Doğu Günedoğu Bölgelerimize uygulayacağız.
* İstihdam programı, katma değeri yüksek olan orta ve yüksek teknolojili sektörlere uygulanacak. Mevcut istihdamın üzerine artın istihdam koyacak bütün işverenlerimize asgari ücretin yarısı kadarki bir yüklenmeyi Çalışma Bakanlığı veya İŞKUR üstlenecek. Artı istihdama bir yıl süresince yüzde 50, ikinci yılda ise yüzde 25 oranında bir destek verilecek.
* BBDK, bankaların bankacılık sektörünün reel sektöre verdiği kredileri yeniden yapılandırmak için yetki ve imkan veren "Karşılıklar Kararnamesi'ni" kabul etti ve onayladı. Karşılıkların düşürülmesi yoluyla yeni kredi imkânlarının açılması söz konusu. Ayrıca genel olarak tüm kredilerin yeniden yapılandırılması imkanı getiriliyor. Yani karşılık azaltılınca krediye ayrılacak miktar artıyor. Bu bağlamda özellikle KOBİ'lerin maliyetlerinin düşmesi planlanıyor. Kredilendirme yönünden KOBİ tanımı da 40 milyon ve aşağısı düşünülüyordu. Bunu 125 milyona çıkardık.
* İhracatın artırılması için 2017 yılında bir önceki yıla ilave ihracat yaparsa o ayrıca desteklenecek. Bunun için Eximbank'ın sermayesini artırıyoruz. İhracat destekleri de otomatik olarak artacak. Mevcut durumda 3,7 milyar lira sermayesi var. Bu daha da yükseğe çıkacak.
* Eximbank tarafından kullandırılan kredilerde risk ağırlığını sıfırlamaya yönelik sermaye kullanım oranını ve kredileri de artırmış olacağız. Amacımız ihracatımızı çeşitlendirmek, katma değerini ve miktarını artırmak.
*Bilim ve Sanayi Bakanlığı'nın KOBİ'lere yönelik bir desteği var. Mevcut bilançolar esas alınarak işletmelere ilk 12 ay için geri ödemesiz olmak üzere 3 yıl vadeli 50 bin lira kredi sağlanacak. KOSGEB'e üye olan küçük işletmelerin 12 ay içerisindeki kredi ihtiayaçlarını karşılamak için 50 bin lira verilecek. Yaklaşık 15 bin KOBİ bundan faydalanacak. Bunun faizi devlet tarafından ödenecek ve 3 yıl geri ödemeli olacak.
* Reel sektörü desteklemek için alınan bu tedbirlerin bütçemizde yapacağımız tasarrufları kullanacağız. Mâli disiplin devam edecek, har vurup harman savurmayacağız.
* 2017 yılı için yapısal reform uygulamalarını da takvimlendirdik. Reformların esası, devletin belirleyici rolünün sınırlandırılması, vatandaşın birçok alanda rahatça hareket etmesi ve devletle olan işlemlerinin azaltılması.
*Geçtiğimiz günlerde imzaladığım genelgeye göre kamu bankaları para toplarken aralarında yarış yapmayacaklar. Bu paralar nen kadar yüksek maliyetli toplanırsa, kredilendirmenin reel sektöre aktarılması da o kadar pahalı oluyor. Kamu bankalarının kamudan mevduat alımınına standart getiriyoruz ve faizlere yüzde 7,5 sınırı koyuyoruz.
*Bütün kurumlar, mecbur kalmadıkça döviz üzerinden sözleşme yapmayacak. Yapılmış bütün sözleşmelerde mümkün olanlar Türk Lirası'na dönüştürülecek. Bazı kamu kuruluşları da ihtiyaç fazlası olan dövizlerini TL'ye dönüştürecek. Bu şekilde kısa vadede 10 milyar dolar civarında bir kaynak yerli paraya geçmiş oldu. Bu da piyasanın diğer ihtiyaçları olan döviz imkanına takviye yapılmış oldu.
* 2017 muazzam bir tasarruf yılı olacak. Önceliği olmayan harcamalar, yeni bina, araba alma, fuzuli seyahatler vs., yapılmayacak.
- Tüm bu desteğin maliyeti nedir?
* Teşviklerle tedbirleri birbirine karıştırmayalım. 250 milyar liralık bir kredi hacmi oluşturuyoruz. Bu para zaten piyasada var. Para var da verilmiyor çünkü finans sektörü yeterli emniyet tedbiri görmek istiyor. "Dalgalanma devam ederse zora girerim" diye vermiyor. Biz ise "Ver kardeşim, teminatı biziz" diyoruz. Teminatı Kredi Garanti Fonu veriyor. Teminat vermek için ayırdığımız karşılık ise 25 milyar TL. Bütçe içindeki kalemlerden de kaydırmalar olacak. Bunların yapılması için biz ilave bir borçlanma yapmayacağız. Hazine'nin üç yılda üstleneceği riskin sınırı 17,5 milyar lira.
- Önümüdeki dönemde para politikası olarak bir önlem düşünülüyor mu? Bankaların mevcut durumda 1 trilyon liralık bir kredisi var. 250 milyar liralık kredi ödenmezse bunu devlet mi ödeyecek?
* Dalgalanmalardan olumsuz etkilenmeler olabilir diye 250 milyar liralık bir rezerv ayırıyoruz. Sorunlu krediler, bizim ayırdığımız miktarın çok altında. Yüzde 3,5 seviyesinde. 35-40 milyarlık bir paradan bahsediyoruz. En kötü senaryoya göre hareket edip bu kaynağı ayırıyoruz. Piyasalardaki dalgalanmalar, son birkaç gündür iniş trendindeydi. Bu iniş-çıkışlar küresel şartlardan dolayı olabiliyor. Bunlar geçici şeyler. Bizim tedbirlerimiz ise orta ve uzun vadeli. Merkez Bankamızın da eli kolu bağlı değil, icap eden tedbirleri her zaman alabilir.
- Bu teşviklerin, 2017'de vergi olarak vatandaşa yansıması söz konusu mu? Kamudaki tasarrufların miktarı ne kadar olacak? Medyada yer aldığı üzere kamuya 100 bine yakın bilişim elemanı alınacak mı?
* Herhangi bir vergi artışı olmayacak. Öyle bir şey olsa bunları niye tartışalım. Bir elinle ver öbür elinle geri al... Bir sıkıntıyı giderirken hep veren taraf olacağız. Harcamaları ise tabii kısacağız. Şu anda miktar veremem ama önemli olan bu konudaki kararlılığımızdır. Mecbur kalmadıkça yeni eleman, yeni bina, yeni araç almayacağız. Aynı işi iki kişinin yapmasının önüne geçeceğiz.
- Masrafların kısılması konusunda bir havuz oluşturulacak mı?
Kamunun ihtiyaçları zaten Başbakanlıktan koordine ediliyor. Öğretmen ve jandarm, polis, korucu gibi güvenlik unsurlarıyla ilgili belirlediğimiz bir şey var. Bütçe kanununda açıktan atama olarak 5 bin sayısı belirlendi ancak özellikle güvenlik ve yargı alanında alınacaklarla dahil yaklaşık 60 bin personel planlandı. Acil ihtiyaçlar için belirlenen rakam 5 bin.
- KOBİ'lerde öncelik hangi sektöre verilecek?
Ağırlık olarak imalat sektörü desteklenecek.
-Kredi notu düşük kuruluşların kredi alabilmesi ile ilgili bir düzenleme yapılacak mı?
Konuyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Bir sicil affı düzenlemesi yapılarak kamuoyu ile paylaşılacak.