REUTERS
24 11 2016, 13:48 Güncelleme: 15:06
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli sermaye kontrollerinin gündemde olmadığını söyledi.
"Sermaye kontrolü gibi adimlar irrasyonel politikalardir; sermaye kontrolü hiç konuşulmuyor ve gündemde değil" diyen Gedikli, Avrupa Parlementosu kararını ve faiz artırımı bekleyenleri de eleştirdi.
Gedikli'nin tweetleri şöyle:
"AP müzakereleri dondurma tavsiye kararı ile aynı dakikalarda politika faiz artışı haberi...Bundan sonraki süreç daha büyük oranlı faiz artırımına gerekçe yaratmak için manipüle haberler olacak. Türkiye'ye geçmişte aynı oyun oynandı. Daha önce yapilan sert faiz artişlari yanliş para politikalariydi. kamunun, bankacilik sektörünün, bireylerin döviz sorunu yok, aksine döviz borcu olmayan hanehalkinin 150 milyar dolari var. Bankalar yabanci para cinsi borçlarini yenilemekte sorun yaşamiyor; bu böyle devam edecek.
Sermaye kontrolü gibi adimlar irrasyonel politikalardir; sermaye kontrolü hiç konuşulmuyor ve gündemde değil. Kur artışı ekonomiye belirli bir yük getiriyor ancak tehdit eder boyutta değil. Döviz kuruna bağlı fiyat artışlarının TCMB enflasyon tahminlerine yönelik bir sıkıntı oluşturmuyor, kur artışının etkisi bir defalıktır."
Gedikli Merkez Bankası kararı ve AP oylaması öncesi Reuters'a yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
*Kısa vadede TCMB'den hızlı bir hareket gerektirecek durum tabii ki görmüyorum, dünya ekonomilerinde böyle bir durum yok, bunu TCMB de görmüştür
*Gedikli bugün bir adım atılmaz ise ileride daha büyük bir faiz artışı ile karşılaşılabilir endişelerine ilişkin bunla faiz artışı isteyen çevreler söylüyor; öyle bir şey olmayacak cevabını verdi
*Daha önce yapılan sert faiz artışları yanlış para politikalarıydı
*"Faiz artırın lobisi"nin dünyadaki dalgalanmaları sadece Türkiye'de oluyormuş havası verme isteği var, bunlar işe yaramaz
*Bazı finans çevreleri faizin artırılmasını istiyor, faizle ilgili esas baskı siyasetçinin faiz konuşması değil
*Dalgalı kur sistemi sağlıklı bir politika, döviz kurundaki dalgalanmaları sağlıksız gibi göstermek yanlış
*Kamunun, bankacılık sektörünün, bireysellerin döviz sorunu yok, aksine döviz borcu olmayan hane halkının 150 milyar doları var
*Bankalar yabancı para cinsi borçlarını yenilemekte sorun yaşamıyor; bu böyle devam edecek
*Ekonomide kimsenin panik yapmasını gerektirecek bir durum yok
*Reel sektörün 210 milyar dolar açık pozisyonunun önemli bölümünün dışarıda karşılığı var; bir kısmı hedge edildi; ikisi de olmayanlar bir miktar riskte doğru ancak bu 210 milyar doların hepsi risk altında demek değil
*Kur artışı ekonomiye belirli bir yük getiriyor ancak tehdit eder boyutta değil
*Döviz kuruna bağlı fiyat artışlarının TCMB'nin bu yıl ve gelecek yılki enflasyon tahminlerine yönelik bir sıkıntı oluşturmuyor, kur artışının etkisi bir defalıktır
*Türkiye'de dövize bağlı, döviz üzerinden bir kriz olmaz
*Sermaye kontrolü gibi adımlar irrasyonel politikalardır, sermaye kontrolü hiç konuşulmuyor ve gündemde değil
*Büyüme bu yıl yüzde 3 civarında olur; gelecek yılki yüzde 4.4'lük hedef tutturulabilir, Türkiye'ye Rusya, Güney Kore, Katar, Latin Amerika gibi ülkelerden yatırım yapmak isteyenler var; bunlarında büyümeye katkısı olur
*AB mülteci sorununu enerji meselesini pazar kaybını Türkiye olmadan çözemez, AP'nin bugün yapacağı üyeliğin dondurulması oylaması bir nevi akıl tutulması
*Trump'ın ABD başkanlığına gelmesiyle birlikte ABD, Rusya ve Türkiye ilişkilerinin daha iyi bir seyre gittiğini, daha sağlam bir noktaya geleceğini göstereceğiz
*14 Aralık'taki FED kararı ve 20 Ocak'ta Trump'ın göreve başlamasıyla birlikte Türkiye açısından her şey normal seyrine dönecek; hem kur hem ekonomi pozitif ayrışacak
