BLOOMBERG NEWS
08 09 2016, 11:59 Güncelleme: 12:02
Nüfusu giderek yaşlanan İtalya'da son günlerin en çok tartışılan konusu kişi başına düşen çocuk sayısının 1'i geçememesi değil "Güzelliğin yaşı yoktur ancak doğurganlığın vardır", "Spermlerinizin sigara dumanıyla uçmasına izin vermeyin", "Leylekleri beklemeyin,harekete geçin!" , "Doğurganlık kamu yararınadır" sloganlı afişler.
Sağlık Bakanlığı'nın 22 Eylül'de gerçekleştirilecek "Doğurganlık Günü" için hazırladığı 12 afiş, "Cinsiyetçi" oldukları ve işsizlik gibi çocuk sahibi olmayı zora sokan nedenleri göz ardı ettikleri gerekçesiyle eleştiri oklarının hedefinde olsa da İtalya, gerçekten de doğurgan yaş grubunun 13 yıl içinde 2 milyon kişi azalması tehdidiyle karşı karşıya.
Bloomberg verilerine göre son 10 yılda 25-49 yaş arası doğurgan İtalyanların sayısı 700 bin geriledi. Avrupa Birliği'nde kadın başına düşen çocuk sayısı ortalama 1,5 iken bu oran, İtalya'da 1,3. Bu demografik kayma, ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasında yılda yüzde 0,6 azalmaya neden olabilir.
Cattolica del Sacro Cuore Üniversitesi Profesörü Francesco Daveri'ye göre daha fazla sağlık harcaması, büyüyen emekli maaşı ödemesi ve politikaların yaşlılara göre düzenlenmesi düşük doğurganlığın en önemli sonuçları arasında.
California Üniversitesi Demografi ve Ekonomi Profesörü Ronald Lee'de Bloomberg'e yaptığı açıklamada "Genellikle daha fazla tasarruf eden yaşlı insanlar, genç ve dinamik nüfusu olan ülkelerde yatırım yapmak isteyebilir. Böylelikle daha fazla elde ettikleri kârla kendi bakımlarına katkıda bulunabilir. Bu durum, ülkelerindeki büyümenin hızını kesecektir" dedi.
Devlet imkânları artmadıkça çocuk yapmayan, çocuk yapmadıkça yaşlanan İtalya'nın bu kısır döngüden çıkması için istihdam oranı, konut ve çocuk bakımı fırsatları ya da aile politikaları henüz yeteri kadar güçlü değil.
"Bu durum çocuk istemekle değil, imkânı olmakla alakalı" diyen kadın çalışmalarında uzmanlaşmış istatistik uzmanı Linda Laura Sabbadini'ye göre ülkelerinin üremesini isteyen İtalyan hükümetinin zor çalışma saatlerinde düzenlemeye, sosyal hizmetleri artırmaya ve çocuk yetiştirmede babanın rolünü artıracak teşvikler yapmaya ihtiyacı var.
Örneğin Fransız hükümeti, 2013'te İtalya'dan iki kat daha fazla harcama yaparak gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 2,9'unu aileler için ayırdı. Fransa, Batı Avrupa ortalamasına göre en genç ilk kez anne olan kadınlara sahip. Ülkede kadın başına düşen çocuk sayısı ise 2.
