BIST 100 9.915,62 % 2,05
USD/TRY 32,4880 % -0,15
EUR/TRY 34,7792 % -0,55
Piyasalar
9.915,62
% 2,05
32,4880
% -0,15
34,7792
% -0,55
1,0700
% -0,28
44,70
-0,19
2.339,92
% 0,32
89,32
% 0,35
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Şans olmadan zengin olmak mümkün mü?

Cornell Ekonomisti Robert Frank yeni ekonomik düzenin şansı çok daha önemli hale getirdiğini söylüyor

Şans olmadan zengin olmak mümkün mü?
BLOOMBERG NEWS 02 09 2016, 11:29

Dünyanın en çok sorulan sorularından biri zenginliğin şansla mı yoksa kişinin kendi becerileriyle mi elde edildiğidir. Ve şans eseri hayatta kalan ünlü bir Cornell ekonomisti şansın kesinlikle sandığımızdan çok daha önemli bir faktör olduğunu söylüyor.

Cornell ekonomisti Robert Frank kendi başına gelen bir olaydan esinlenerek şansın hayatımızda ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu incelemeye başlamış.

New York'ta bir Cumartesi sabahı tenis oynayan Frank'in kalbi aniden duruyor. Kalbin gönderdiği elektrik sinyallerinde kısa devre oluşmasıyla oluşan bu durumla karşılaşanların yüzde 98'i hayatını kaybederken, geri kalanların çoğunda da kalıcı zararlar oluşuyor. Ancak Frank'in "şansına" tenis kortun sadece bir kaç yüz metre ileride bir trafik kazası oluyor. Kaza bölgesine gönderilen iki ambulanstan birine ihtiyaç olmadığı için, normalde 8 kilometre ileride bulunan ambulans hızla Frank'e müdahele edebiliyor ve ekonomistin hayatını kurtarıyor. 

"Tamamen şans eseri hayattayım" diyen 71 yaşındaki akademisyen, o gün hayatta kalmasının kesinlikle kendisiyle ilgil olmadığını düşünüyor. Tesadüf ya da mucize olabilir, ama Frank'in süreçte hiçbir etkisi yoktu. 

İşte bu olaydan sonra geçen dokuz sene için şans faktörünü kendi alanı olan ekonomi içerisiden izleyen Frank çok tehlikeli bir alana girdi: Zenginlik.

ABD yaşayan bir ekonomist olarak Frank zenginlik ve şansın aynı cümle içerisinde kullanılmasının pek çok insanın şimşeklerini üzerine çekmek olduğunu söylüyor. Örneğin Başkan Obama zengin Amerikalıların "büyüyip gelişmelerine izin veren inanılmaz Amerikan sistemi" için teşekkür etmesi gerektiğini söylediğinde büyük tepki çekmişti.

Frank, "Bu insanlar herşeyi kendilerinin yapmamış olabileceği ihtimalini bile duymak istemiyorlar" diyor.

ŞARTLARIN ZORLAŞMASI

Aslında Frank'in söylemek istediği zenginlerin servetini kendileri oluşturmadığı, sadece bir sistemin ürünü oldukları değil.

Bill Gates ya da Warren Buffett gibi aşırı başarılı insanların sadece şanslı oldukları için zengin olmadıklarını kabul ediyorve  "Piyasanın en büyük kazananlarının hem aşırı derecede yetenekli hem de aşırı derecede çalışkan oldukları su görtürmez bir gerçek" diyor. Hatta pek çok alanda başarlı olmanın sırrının şansa inanmamak olduğunu da söylüyor. 

Ancak şanslı ve şanssız arasındaki farkı birisi için bazen daha kolay olan şeylerin bir diğer için daha zor olabilmesi olarak açıklıyor.

Örneğin araştırmacılar profesyonel hokey liglerinde oyuncuların yüzde 40'ının yılın ilk üç ayında doğduğunu ve sadece yüzde 10'un Ekim, Kasım ve Aralık aylarında doğduğunu fark ediyor. Aslında bunun nedeni pek çok genç hokey takımı için 1 Ocak'ın sınır kabul edilmesi; ancak bu sayede daha büyük çocuklar hayatları boyunca rakiplerine karşı avantajlı durumda olmuş oluyor.

Benzer bir durum CEO'lar için de geçerli. CEO'ların yaklaşık üçte biri Haziran ve Temmuz aylarında doğmuş ve bu sadece şans eseri denilemicek kadar yüksek bir oran. Bunun sebebinin de yaz aylarında doğan çocukların okula başlarken genelde sınıflarının en küçüğü olması olduğu düşünülüyor.

Ve doğumgününüz başarı ve zenginliğe giden yolda ne kadar şanslı olduğunuzu etkileyen faktörlerden sadece biri. 

Mesela 1960'larda büyümesine rağmen Gates o zamanın şartları düşünüldüğünde çok da karşılaşılmayan bir şekilde öğrencilere sınırsız bilgisayara erişimi sağlayan bir okula gitti.

Veya Breaking Bad'in başrol oyuncusu Bryan Cranston. Yıllarca saygıdeğer bir televizyon ve film oyuncusu olarak bilinen Cranston, Breaking Ba'deki rolüyle 60 yaşında gerçek bir yıldıza dönüştü. Ancak Cranston'ın seçilmesi ancak Matthew Broderick ve John Cusack'in rolü reddetmesi sayesinde oldu.

ŞANS OLMADAN MÜMKÜN MÜ?

Cranston ve Gates bu şanslı anlar olmasaydı yine de zenginlik ve şöhrete ulaşabilir miydi? Elbette mümkün, ancak Frank'in tezi ekonomideki değişimin şansın rolünün her geçen gün daha da önemli hale gelmesine neden olduğu.

20 yıldan uzun bir süredir "kazananın her şeyi aldığı" piyasanın yükselişini inceliyor. Akademisyene göre, ekonomi gittikçe daha fazla spor veya müzik gibi görünmeye başladı. Yani milyonlarca kişinin rekabet içinde olduğu ve birinci çıkanların en yakın rakiplerine göre binlerce kat daha fazla kazandığı bir sisteme dönüşmeye başladı.

Frank durumu anlatmak için bir örnek daha veriyor. 20. yüzyılda sıradan bir muhasebeci sadece en yakınındaki diğer muhasebecilerle rekabet ediyordu. Çok çalışırsa kasabadaki en kârlı müşterileri kazanma ihtimali çok yüksekti. Bugün iseyerel muhasebeciler çok daha fazla rekabetle karşı karşıya: Gelişmiş küresel muhaseebe şirketleri de pazar gelerek en büyük müşterilerini ellerinden alabilir. 

"Teknoloji yaptığı işte en iyi olan insanların coğrafi olarak daha geniş alana erişebilmesini sağladı" diyen Frank, sektörün büyük oyuncularının arama motorları ve sosyal medya sayesinde kar topu etkisiyle çok daha fazla büyüdüğüne dikkat çekiyor.

İşte böyle piyasalarda da şans çok daha büyük rol oynuyor.

"Çok sayıda oyuncunun olduğu bir yarışta kazanmak için neredeyse her şeyin doğru gitmesi gerekiyor. Ve bu da şans toplam başarınınn çok küçük bir parçasını oluştursa da, aynı zamanda çok şanslıolmayan birinin kazandığını neredeyse hiç görmüyoruz." 

Yukarı

Business HT×