FT
18 08 2016, 10:27 Güncelleme: 13:52
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P'nin son çalışmasına göre neredeyse 500 milyon kişi, merkez bankalarının negatif faiz uyguladığı ülkelerde yaşıyor.
S&P'nin yaptığı hesaplamalara göre dünyadaki toplam gelirin yüzde 25'i negatif faiz oranlarının etki alanı içerisinde yer alıyor.
Rapordaki değerlendirmelere göre Avrupa Bölgesi'ndeki negatif faiz uygulaması bankaların kredi vermesini teşvik eden, aynı zamanda euro'da devam eden bir düşüşe yol açan teşvik edici bir önlem niteliğinde.
Bununla birlikte raporda Brexit'in Avrupa'daki negatif faiz uygulaması için risk oluşturduğu, gerileyen sterlinin, euronun değer kaybı sürecini etkilediği belirtildi.
Japonya'daki negatif faiz uygulamaları ise Avrupa'ya göre daha az başarılı olarak değerlendiriliyor. Zira ülkenin para birimi değer kazanmaya devam ediyor.
S&P, negatif faizlerin sıfırın altında rekor seviyede tahvil getirileri ile birlikte ilerlediğini, dünyadaki borçlanma araçlarının yarısının getirisinin sıfırın altında olduğunu ifade etti.
Raporda, "Negatif faiz oranı politikası uzun bir süre devam ederse ekonomide finansal aktivitenin canlanmasına yardımcı olan bankaların karlılığına zarar verebilir ve kredi aktarım mekanizmasını zayıflatabilir. Siyasi koşullar, ekonomileri canlandırmak için uygulanan mali politikaların kullanımını güçleştirmekte, bu durum da negatif faiz oranları gibi para politikası araçlarının artmasına yol açmaktadır." değerlendirmeleri yer aldı.
Raporda, negatif faiz politikasının etkisinin, İngiltere'nin Avrupa Birliğinden ayrılma kararı alması, bu kararın ardından sterlindeki değer kaybı ve İngiltere Merkez Bankasının ağustos ayı başında duyurduğu parasal gevşeme gelişmeleriyle daha da belirsizleştiğine vurgu yapıldı.
ECB'nin negatif faiz politikası uygulamasındaki hedefin, öncelikle dolara odaklanma olduğu aktarılan raporda, "Dolara kıyasla sterlinin değerinde başka bir dalgalanma yaşanması ECB'nin hedeflerini zorlaştırabilir." değerlendirmesi yapıldı.
Fitch Ratings'in verilerine göre de çoğunlukla gelişmiş ülkeleri temsil eden negatif faizli tahvillerde 11,4 trilyon dolarlık pozisyon buluyor.
İstikrara kavuşan emtia fiyatları, Rusya ve Brezilya'da ekonomik küçülmenin sona geldiği inancıyla birleşince büyük fonlar risk alarak negatif faizdeki varlıklarını gelişen ülkelere kaydırıyor.
