BIST 100 9.079,97 % 3,10
USD/TRY 32,3654 % 0,07
EUR/TRY 35,0701 % 0,15
Piyasalar
9.079,97
% 3,10
32,3654
% 0,07
35,0701
% 0,15
1,0788
% 0,00
47,65
-0,28
2.229,87
% 1,60
87,00
% 1,86
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

İnsanlık, olası ekonomik fırtınayla savaşabilecek mi?

Barclays'ın analizine göre, gelecek olan ekonomik fırtına ile savaşmak için geriye bir şey kalmadı

İnsanlık, ekonomik fırtınayla savaşabilecek kadar güçlü mü?
BUSINESS INSIDER 08 08 2016, 15:29

Günümüz politikacıları ekonomik gelişmeyi canlandırma kabiliyetlerini hızlıca kaybediyorlar. Barclays analistlerinin yaptıkları araştırmalara göre, dünyanın her yerinden merkez bankaları ve hükümetlerin seçenekleri gittikçe azalıyor.

Barclays Global Economic Weekly'de Christian Keller tarafından kaleme alınan "Politikanın yok olan gücü" makalesinde ters bir şok durumunda merkez bankaları ve hükümetlerin mali anlamda yorgun düşecekleri belirtiliyor.

2008 finansal krizinden bu yana, merkez bankaları eşi benzeri görülmemiş para arzını artırmaya yönelik politikaları benimsedi.

Faizleri indirerek ve parasal gevşeme politikalarını izleyerek ekonomiyi kalkındırmaya yönelik adımlar atıldı.

Merrill Lynch tarafından hazırlanan rapora göre, gevşeme düzeyinden de anlaşıldığı üzere 2008'de Lehman Brothers'ın çöküşünden beri merkez bankaları 666 kere faiz indirimine gitti. Son örnek 7 yıl sonra ilk kez faiz indirimine giden İngiltere Merkez Bankası oldu. 

POLİTİKALAR EKONOMİK KALKINMA GETİRMEDİ

Uygulanan politikalar sonucunda beklenen ekonomik kalkınmaya ulaşılamadı. Dünya çapında ekonomik büyüme Euro Bölgesi ile birlikte hala zayıf ve düşük seviyede. Barclays'e göre asıl problem şu anda Avrupa Merkez Bankası gibi ekonomiyi yeniden ileriye teşvik edecek herhangi bir benzeri olmamasında. 

Keller uygulanan politikalar sonucunda varılan esas çıkarımları şu şekilde özetledi;
"Para politikasında gevşeme sınırlarına ulaşmış durumda. Haziran ayının başından beri merkez bankalarının hareketleri tahvil getirilerini azalttı ve getiri eğrilerini daha da düzleştirdi. Sonucunda da gelişmekte olan ülke tahvillerine güçlü akımlar oldu.

Yatırımcılar yeni arayışlar içerisine girmeye zorlandı ve banka fonlarına olan baskı devam etti. Bu durum da yatırımcıların bankaların karlılıklarından endişe etmesine neden oldu. Bankaların üzerindeki ters etki, devam eden parasal uyumlaştırmanın azalan getirileri ve olası "tersine çevirme" noktası izlenimini uyandırdı. Avrupa Merkez Bankası yetkilileri Avrupa Merkez Bankası'nın negatif faiz politikasının hala bir "tersine çevirme oranı"na ulaşamadığını kabul etti."

HELİKOPTER PARA ÇARE OLUR MU?

Genişlemeci mali politikaya alternatif olarak yüksek borçlanma ve demiryolu, hastane, okul inşaatları gibi yapısal yatırımlar formunda sıkı vergi politikaları gösterilebilir. Öteki alternatif ise "helikopter para" olarak adlandırılıyor. Son yıllarda gittikçe görünürlük kazanan bu yöntemle hükümetler doğrudan yurttaşlarına para veriyor. Ancak mali canlandırmanın her türü sınırlıdır ve yüksek seviyelerde kamu borcuna zemin hazırlar.

Barclays analisti Keller değerlendirmelerine şöyle devam etti:

''Vergi açıklarının agresif para politikalarıyla fonlamak doğru olarak kabul edilecekken kamu borç oranları yüksek kalmakla birlikte daha da yukarıya çıkıyor.

En gelişmiş ekonomilerde vergi açıklarının yüksek olması bunun göstergesi. "Helikopter para"nın bazı yöntemleri ''borçları paraya çevirmek'' veya merkez bankası tarafından tutulan borçların iptal edilmesi/ertelenmesi, teoride yardım sağlayabilir.

Ancak buradaki sorun kamuoyunun sisteme olan güvenine etki etmesi ayrıca böyle radikal politikaların pratikteki etkilerinin kestirilmemesi.

Bu Japon politika yapıcılarının bile çekindiği bir uygulama haline geliyor. Karşı çıkma herhangi bir noktada beklendiğinden yüksek olabilir. Bu nedenle bugüne kadar uygulanan teşvik politikaları global ekonomi için gerekli kaçış hızı oluşturmaktan uzakta. Gelecekte şoklara cevap vermek amacıyla geliştirilen politika seçenekleri gittikçe belirsizleşiyor" 

Yukarı

Business HT×