BLOOMBERG NEWS
30 07 2016, 14:41 Güncelleme: 15:20
Morgan Stanley Küresel Kur Stratejisti Hans Redeker, doların önümüzdeki aylarda yüzde 5 değer kaybedeceğini, Fed'in yakın zamanda faiz artışına gitmeyeceğini ve ABD ekonomik verilerinin de kötüleşeceğini öngördü.
Redeker Perşembe günü müşterilere gönderdiği raporda ABD'de önümüzdeki aylarda iç talebin yavaşlama eğilimi göstereceğine dikkat çekti. Piyasada Cuma günü görülen hareket de Redeker'in değerlendirmelerini destekler nitelikteydi.
Dolar Cuma günü beklentilerin oldukça altında kalan büyüme verisinin ardından yüzde 1,3 gerileyerek, Nisan ayından bu yana en kötü haftasını geçirdi.
Stratejist Redeker, Cuma günü ABD büyüme verisi açıklanmadan önce Bloomberg'e verdiği söyleşide ABD ekonomisiyle ilgili oldukça karamsar olduklarını belirtti. Redeker ABD ekonomisi ile ilgili verilere bakıldığında iç talebin oldukça iyi olduğuna işaret ettiğini, ancak bu verilerin bu aşamadan itibaren iç talepte zayıflamanın başlayacağını gösterdiğini ifade etti.
Dolar, beklentilerden iyi gelen istihdam, perakende satışlar ve endüstri üretimi verilerinin ardından Fed'in önümüzdeki aylarda faiz artıracağına ilişkin beklentilerin artmasıyla geçtiğimiz haftalarda ralli yapmıştı.
Dolarla ilgili iyimser olanların umutları, Fed'in daha sıkı para politikası konusunda kademeli rotayı takip edeceği yönünde sinyal verdiği Çarşamba günkü toplantıdan sonra darbe almıştı. Bu umutlar Cuma günü beklentilerin oldukça altında kalan ikinci çeyrek büyüme verisi ile iyice sarsıldı. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentilerinin medyanı ikinci çeyrekte büyümenin yüzde 2,5 olacağı yönündeydi. Ama veri yüzde 1,2 geldi.
Türev varlıklar trader'larının bu haftanın başında yüzde 50'ye yakın olan bu yıl bir faiz artışı olacağına ilişkin beklentileri üçte bire geriledi. Önümüzdeki hafta gelecek istihdam ve üretim verilerinin Fed'in para politikası patikasına ilişkin daha net sinyaller vermesi bekleniyor.
Citigroup G10 Ülkeleri Kur Stratejisti Steven Englander de dolarda olası güçlenmenin, ABD, Japonya ve Avrupa arasındaki para politikasındaki ayrışmanın yavaşlaması dolayısıyla kısıtlı olacağı görüşünde.
