Avrupa Birliği, İngiltere'nin sürpriz ayrılık kararının yarattığı depremin etkisini henüz üzerinde atamamışken yeni bir kriz riski gündeme bomba gibi düştü: İtalya.

Ülkenin çöküşün eşiğinde olan finansal sektörü ve Ekim'de yapılacak Anayasa referandumunun Başbakan Matteo Renzi'yi koltuğundan etmesinden ve yeni bir siyasi krizi tetiklemesinden korkuluyor. 

Societe Generale analistlerinin bugün yayınladığı karamsar bir notta da tüm bunalar bir arada düşünüldüğünde Avrupa projesini parçalayacak olan ülkenin İtalya olmasından endişe edildiği belirtildi. Bankanın stratejisti Albert Edwards, İtalya'yı "Euro Bölgesi'nin siyasi ve ekonomik zayıf noktası" olarak tanımladı.

Edwards'a göre, İtalyan ekonomisi o kadar zayıf ki resesyona girmesi kaçınılmaz olacak; bu da siyasi memnuniyetsizliği ve popülizmin yükselişini beraberinde getirecek. Böylece İtalyanlar da AB'den çıkış yönünde oy kullanarak tüm Avrupa'da domino etkisi yaratacak ve birliğin tamamen dağılmasına neden olacak.

İşte Edwards'ın neden böyle düşündüğünü gösteren 9 grafik:

1) İtalyan bankalarının durumu Japon bankalarının 1990'lardaki durumuna çok benziyor. Bankacılık krizi daha derin sorunların nedeni değil, önemli bir semptomu durumunda.

2) İtalyanlar arasında AB karşıtlığı bir hayli yüksek.

3) İtalya'nın GSYİH'si diğer Avrupa ülkeleri ve küresel güçlerin çok gerisinde.

4) İşçiler için emek maliyeti AB'nin diğer büyük ülkelerinin hepsinden daha yüksek.

5) Bunun sonucu olarak verimlilik artışı şaşırtıcı derecede yavaş.

6) Eğitim, kamu harcamalarında öncelikli kalemlerden biri değil.

7) İş gücünde yüksek nitellikli çalışan sayısı bakımından da AB ülkeleri arasında en kötü durumda olan ülkelerden biri.

8) Yönetişim kriterleri açısından performans da çok zayıf.

9) Batılı ve büyük bir ekonomi olmasına rağmen İtalya'da iş yapma şartları çok zor görülüyor.