BLOOMBERG NEWS
17 06 2016, 11:22 Güncelleme: 13:00
Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley analistlerine göre Büyük Buhran'ın yaşandığı 1930'larda olduğu gibi bugün de şirketler harcamalarını kısıyor, bu durum enflasyon artışı beklentilerinin düşürüyor ve hükümetlerin mâli teşviklerden kaçınmasına yol açıyor. Büyüyen borç ve daha sıkı bankacılık düzenlemeleri de deflasyonist baskıyı şiddetlendiriyor.
"Mevcut makroekonomik ortamın 1930'larla benzerlik gösterdiğine inanıyoruz" diyen Morgan Stanley analistleri raporlarında "1930'lar ve 2008 krizleri arasındaki kritik benzerlik yüksek borçluluk oranlarının özel sektörün risk davranışlarını değiştirmesiydi" ifadesini kullandı.
Analistler merkez bankalarının faiz oranlarını artırmada ve hükümetlerin harcamaları kısmada çok aceleci davrandığını söyleyerek bu durumun yavaşlamayı artırabileceğini savundu:
"1936-1937 arası uygulanan gelişimini tamamlamamış keskin sıkı para politikaları ABD ekonomisinin iki kat daha zayıflamasına yol açtı. 1938'de de resesyon ve deflasyonla sonuçlandı. Benzer şekilde, bugünkü durumda da para otoritelerinin mâli politikayı sıkılaştırması son çeyreklerde olduğu gibi büyümedeki yavaşlamaya katkıda bulundu"
Avustralya'dan Avrupa'ya kadar birçok ülkede büyümedeki yavaşlamanın sorumlusu olarak merkez bankaları gösterilirken, Morgan Stanley, hükümetlerin de talebi canlandırmak için harekete geçmesi gerektiğini söylüyor:
"Mâli politikayı harekete geçirmek, finansal dalgalanmalarının etkisini azaltabilir, kurumsal sektörü özel yatırımlara yöneltebilir, daha fazla istihdam yaratabilir ve gelir büyümesini teşvik edebilir"
Haziran başında küresel büyüme tahminlerini düşüren Dünya Bankası verilerine göre küresel gayrisafi yurtiçi hâsıla 2016'da, geçen yıl olduğu gibi, yüzde 2,4 büyüyecek. Ocak ayında yapılan tahmin yüzde 2,9 seviyesindeydi. Dünya Bankası raporunda, gelişmiş ekonomilerdeki şirketlerin harcamalarını azalttığı, gelişen piyasalarda ise düşük fiyatlara uyum sürecinin zor olduğu ifadeleri yer almıştı.
