BIST 100 9.079,97 % 3,10
USD/TRY 32,3374 % 0,14
EUR/TRY 35,0721 % 0,00
Piyasalar
9.079,97
% 3,10
32,3374
% 0,14
35,0721
% 0,00
1,0786
% -0,39
47,65
-0,28
2.220,91
% 1,19
87,48
% 1,61
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Küresel büyüme için üç senaryo

Ünlü fon yöneticisi ve Bloomberg köşe yazarı Muhammed El Erian, küresel ekonomideki yavaşlamayı üç farklı senaryoyla ele aldı

Küresel büyüme için üç senaryo
MUHAMMED EL ERIAN- BLOOMBERG NEWS 16 05 2016, 15:17

Küresel ekonomi için üç önemli büyüme senaryosu var ve hepsinin piyasalar, siyaset ve politikalar için sonuçları farklı.  

Birinci senaryo, hatırısayılır sayıda ekonomistin yavaş küresel büyümenin daha uzun süre devam edeceği tezini oluşturuyor. Ekonomistler bu durumu “yeni normal” ya da “uzun süreli durgunluk” olarak değerlendiriyor.

Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünya ekonomilerinin kaçış hızına erişememesi nedeniyle küresel büyüme düşük seviyede kalıyor. Bu, gelecek potansiyeli üzerinde baskı yaratıyor. Bir yandan da merkez bankaları, finansal dalgalanmayı bastırmak için alışılmamış politikalar uyguluyor. Sonuç: Sürekli olarak düşük seviyedeki denge.

“MERKEZ BANKALARININ YÜKÜ PAYLAŞILMALI”

İkinci senaryo, merkez bankalarının etkinliğini tartışıyor. Alışılmışın dışındaki para politikaları sebebiyle gelecekten yüksek miktarlarda borçlanılmışken bu senaryo, düşük ve istikrarlı büyümenin uzun dönemde sürdürülebilir olup olmadığı ile şüpheleri kapsıyor. Buna göre, finansal dalgalanma daha fazla dile getirildikçe büyümenin istikrarı giderek düşüyor. Sonuç ise merkez bankalarının ekonomiyi desteklemek konusundaki yükü hükümetlerle paylaşıp paylaşamayacağına bağlı olacak.

Üçüncü senaryo ise finansal piyasalardaki hareketlilikten türüyor. Bu senaryoya göre ocak ve şubat aylarında olduğu gibi büyüme endişeleri veya nisandaki gibi daha sakin karşılamalar olacak. Bu dalgalanmalar, ABD verileri ve Çin’in toparlanıp toparlanamayacağıyla yön bulan finansal piyasaların beklentilerin üzerinde hareket etmesine yol açacak.  Müdahale zamanında yapılmazsa bu dalgalanmalar giderek sıklaşacak. Finansal istikrarsızlık ve politika hataları artacak.  

“DÜŞÜK BÜYÜME, EŞİTSİZLİĞİ ARTIRIYOR”

İlk bakışta bu üç senaryo çelişiyormuş gibi görünüyor. Kısa dönemde düşük büyüme dengesi devam edebilir ve merkez bankaları finansal dalgalanmaları biraz olsun bastırabilir.  Ancak, kısa dönemin en belirgin zorluğu düşük büyümenin hükümet uygulamaları. Atlantik Okyanusu’nun her iki yakasındaki gelişen ekonomilerde düzen karşıtı partiler yükselirken, negatif fazi oranlarının verdiği zararlar da büyüyor.

Düşük büyümenin daha derin etkisi ekonomik aşınma Avrupa’da olduğu gibi alarm veren bir genç işsizliğe yol açıyor. Gelir, refah ve fırsat eşitsizliği giderek büyürken, kamu ve özel kurumlara güven azalıyor.

“KÜRESEL EKONOMİ ÜÇ YIL İÇERİSİNDE BİR YOL AYRIMINA GİRECEK”

Bu üç senaryoyu yarıştırmak yerine küresel ekonominin geleceği için birleştirmek çok daha uygun olacaktır.

Çok büyük bir politika hatası ve/veya büyük bir piyasa kazası olmadığı sürece küresel ekonominin geleceği aşağı yukarı aynı kapıya çıkıyor: Düşük ve göreceli olarak istikrarlı büyüme. Ancak piyasalardaki gerilimler ve ayrışmalar devam ettikçe finansal istikrarsızlık da sürecek. Bu koşullar altında finansal sakinliği sağlamak zorlaşacak.

Böyle bir atmosferde merkez bankalarının dalgalanmaları önleyici politikaları üzerindeki baskının da artmasıyla küresel ekonomi üç yıl içerisinde bir yol ayrımına gelebilir: Düşük büyüme ve finansal istikrar ile durgunluk ve finansal istikrarsızlık. Hangi yolun seçileceği tüm sorumluluğun merkez bankalarından alınıp kapsamlı bir ekonomi politikasına dönüştürülme becerisine bağlı olacak.

Yukarı

Business HT×