BUSINESSHT
12 04 2016, 17:45 Güncelleme: 17:45
Nomura Stratejisti Timothy Ash, bugün yayınladığı notta gelişmekte olan ülkelere dair değerlendirmelerini paylaştı.
Gelişmekte olan ülkelerde çeşitli yerel risklerin devam ettiğini söyleyen Ash'e göre, yatırımcılar hala bardağın dolu kısmını görmek istiyor. Özellikle geçen ay elde edilen büyük kazançlar gelişen piyasalara yönelik algıyı bir hayli düzeltmiş durumda.
Ancak Ash, küresel ekonomiyi bekleyen iki büyük riskin Brexit ve Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Donald Trump'ın sonbaharda yapılacak seçimleri kazanma ihtimali olduğunu söyleyerek bu risklerin gelişen piyasalar için de tehdit oluşturduğunu belirtti.
Peki bu iki riskin gerçekleşmesi durumunda gelişen piyasalarda hangi ülke nasıl etkilenecek?
Ash, risk iştahında görülecek gerilemenin genel olarak gelişmekte olan ülkeler için olumsuz olacağını ancak bazı özel durumlardan yarar sağlayabileceklerini söylüyor:
TÜRKİYE
AB ve NATO çıpalarının zayıflamasının Türkiye'deki reform ivmesini azaltabileceğini söyleyen Ash, finans açısından ise gelişen ülkelerden daha fazla parasal genişleme (QE) önlemi açıklanmasının olumlu olacağını söyledi. Ancak Rusya'nın yükselişinin bölgesel güvenlik endişelerini artırabileceğini belirtti. enerji bağımlılığı yüksek olduğundan Türkiye açısından petrol fiyatları da belirleyici olacak.
RUSYA
Stratejiste göre, Brexit'le beraber doğabilecek bir AB ve Transatlantik ayrımı Rusya'ya uygulanan yaptırımların esnetilmesi için bir fırsat olabilir. Trump'ın seçilmesi durumunda ise Putin ve Trump Avrupa'da kendi etki alanlarını yaratmak isteyebilirler.
LATİN AMERİKA ÜLKELERİ
Trump'ın seçilmesi ABD'de korumacı ticaret politikalarını artıracağından Güney Amerika ülkeleri kaybedecek gibi gözüküyor. Ancak emtiadaki iyileşme bu ülkelere fayda sağlayabilir. O noktada da Çin'deki sert inişin daha sertleşmesi ihtimali ve petrol fiyatlarının İran-Suudi Arabistan çekişmesi sebebiyle düşük kalması aşağı yönlü riskler.
ORTA DOĞU
Orta Doğu ülkeleri genelde Avrupa ve ABD'deki risklerden bir miktar daha uzak. Ancak ABD'nin yokluğunda Suudi Arabistan ve İran arasındaki çekişmenin yaratığı baskının bölgedeki gelişmelerin temel belirleyici olduğunu söyleyen Ash, Orta Doğu ülkelerinin İngiltere ve Çin'de yaşanabilecek sermaye çıkışlarından da faydalanabileceğini söyledi.
