3, mali disiplin söz konusu olduğunda Avrupa Birliği için sihirli rakam sayılır.
Zira Bloomberg'in ekonomistler arasında gerçekleştirdiği anketin sonuçlarına göre, bu yıl Ocak ayından bu yana 5 ülke bütçelerinde gedik açarak, 'milli hasılanın yüzde 3'ü kadar bütçe açığı verme' sınırını aştı bile.
Bahsi geçen 5 ülke; aralarında birliğin en büyük 3 ekonomisinin de olduğu Birleşik Krallık, Fransa, İspanya, Yunanistan ve Hırvatistan.
Onları bütçe açığı eşiğini geçen Finlandiya, Polonya ve Romanya izliyor. Birlik, hükümetlere milli gelirin yüzde 60'ını bulan borç oranlarını düşürmelerini ve bunu bütçe açığını milli gelirin yüzde 3'ünde tutacak şekilde yapmalarını dikte ediyor. Hem de ta 1998 yılında bütçe denetimlerini güçlendirmek için kabul edilen İstikrar ve Büyüme Anlaşması'ndan bu yana.
Lakin o zamandan bu yana 28 üyenin 25'i bütçe açığı limitini delik deşik etmeyi başardı. Bütçe açığı limitini geçmeyerek birliğin çalışkan öğrencileri konumuna yükselen Lüksemburg, Estonya ve İsveç'i bu durumdan hariç tutuyoruz elbet.
Oysa çok değil, daha 2008 küresel krizinde makyajlanan bütçeler -özellikle Yunanistan ve Macaristandaki durum- başlarını belaya sokmuştu. Etkisi hala geçmiş değil. Bu süre içerisinde birliğin ortalama bütçe açığı oranı 0,9'dan yüzde 6,4'e yükseldi. 2010 yılında İrlanda, kendi kişisel rekorunu yüzde 32,3 ile tarihe ve AB Komisyonu istatistiklerine yazdırdı.
Bu yıl, bol keseden harcayanlar kulübü, son 9 yılın en tenha zamanını yaşayacak. Borç batağına saplanmış Yunanistan ve büyüme sıkıntısı çeken Fransa bu yıl bir nebze teselli bulacak. Fransa 2017 yılına kadar gerekli reformları gerçekleştirmek üzere AB Komisyonu nezdindeki kredisini biraz daha uzattı. Fransa Maliye Bakanı Michel Sapin, Bloomberg'in pek de iyimser olmayan son anketlerinin aksine, bütçe açığını kırmızı çizginin altına çekeceklerine inandığını belirtiyor.
Ekonomistler, Fransa'nın gelecek yıl için yüzde 3,2 oranında bir bütçe açığı vereceği tahmininde bulunuyor. Yüzde 3'ü görebilmesi ise en iyi ihtimalle 2018 yılında.
Hırvatistan ise 6 yıllık resesyonun ardından hala gelecek yıl için bütçe açığı beklentisi taşıyor. İspanya yüzde 2,8, Yunanistan yüzde 2,4, Birleşik Krallık ise yüzde 2,2 bütçe açığı beklentisi içinde.
2016 yılında yüzde 0,4 oranında bütçe fazlası verecek olan Lüksemburg, Estonya ve Almanya ile birlikte bu yılın kazananı olarak öne çıkıyor. Bütçe yönetimi ile takdir kazanan bu üç ülkenin hükümeti de, yine kazandıklarından daha az harcamayı başaracaklar.
Söz konusu mali disiplin olduğunda, disiplinsizlik AB ülkelerinin geneli için kaçınılmaz görünüyor. Bütçe açığı konusu, AB için tehlike yaratan bir yumuşak karın olmaya devam ediyor.