İş Bankası/Özince: Türk halkı enflasyon lobisinin hakkından gelmeli

İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, “Türkiye’de faiz, enflasyonun pek az üstünde. Bana göre esas haram olması gereken enflasyondur. Türk halkının önce enflasyon lobisinin hakkından gelmesi gerekir” dedi.

Özince, Türk Ticaret Bankası Munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakfının Türk Ticaret Bankası'nın (Türkbank) 103'üncü yıl dönümü dolayısıyla düzenlediği sempozyumda konuştu.

"Küresel, Finansal Gelişmeler ve Türk Bankacılığının durumu - Türkbank'ın ekonomiye kazandırılması" başlıklı sempozyumdaki konuşmasında Özince, “Bankacılıkta karlılık düştü. 2015 yılı itibarıyla bankalar karlılığını enflasyon kadar artıramadı.Türkiye’de faiz, enflasyonun pek az üstündedir. Bana göre esas haram olması gereken enflasyondur.Türk halkının önce enflasyon lobisinin hakkından gelmesi gerekir. Dünya deflasyonist bir sürece geçmişken biz Türkiye’de enflasyonla dolayısıyla faizle uğraşmak zorunda kalıyoruz” diye konuştu. 

"RUSYA'DA İŞTAHIMIZ KAÇTI"

Bankacılığın kamu ve özel olmak üzere Türk sermayedarlara ait olmasının önemine vurgu yapan Özince, “İş Bankası olarak Rusya’da 15 şubeli bankamız var. Orada bir takım tacizlere uğruyoruz. Rusya’da iştahımız kaçtı” ifadesini kullandı.
Türkbank’ta olduğu gibi İş Bankası'nda da en büyük hissedar, çalışanlar ve emekliler olduğunu belirtenÖzince şunları kaydetti: 

“Osmanlı Devleti çökerken mali yönden de çöktü. Müslüman halklar bu çöküş döneminde bir banka kuruyor. O dönemde banka kurulması ciddi bir iştir. Bankacılık faaliyeti siyasi, sosyal ve ulusal devlet politikasıyla yönetilmek durumundadır. Devlet olarak imtiyaz veriyorsunuz. İzmir İktisat Kongresinde de özel banka kurma çabalarını görüyoruz. O günlerde bu işlere kalkışanlar ulusal kurtarıcılardır.”

"BANKACILIK İTİBAR KONUSUDUR"

Özince, bankacılığın itibar konusu olduğunu vurgulayarak, “Dünyadaki en büyük bankalar dahil sahibi belirsizdir. Bu dünyadaki bankacılık sektörünün sorunudur. Türkbank’ın ve İş Bankası’nın sahibi bellidir. Türkbank, uluslararası alanda gördüğü kabule ve iştirak yapısına göre, sahibi küçük sermayedar olan bankacılık modelinin başarılı bir örneğidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Özince, bankaların özelleştirilebileceğini fakat küçük sermayedarın ortak olduğu şekilde geliştirilmesi gerektiğini dile getirdi.