GAMZE GÖREN
02 03 2016, 17:35 Güncelleme: 17:43
Bir masa, insan hayatında ne kadar önemli olabilir? Eğer o masada gününüzün 8 ila 12 saatini geçiriyorsanız, geçirdiğiniz uzun saatler sonrasında bir uzvunuza dönüştüğünü düşünüyorsanız; o masa sıradan bir masa değildir. Olmamalıdır da.
Hem mecazen hem de gerçek anlamıyla dirsek çürüttüğünüz çalışma masanız, sizin için zamanla yaşam alanı olmaktan çıkarak, tehdit unsuruna dönüşebilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2014 yılındaki Fiziksel Aktivite Raporu’na göre her yıl dünyada 3,2 milyon kişi hareketsiz bir yaşam tarzı nedeniyle hayatını kaybediyor. Masa başındaki uzun mesai saatleri sizi öldürmeyebilir ancak ağrıdan süründürmesi mümkün.
Masa başı çalışmasının sağlık üzerindeki etkisini değerlendiren Ortopedi ve Travmatoloji / El Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Gökçe, “Ağrıların hastalık olarak adlandırılmasında, ağrının süresi, eşlik ettiği kollarda uyuşma yanma ve karıncalanma gibi diğer bulguların varlığı dikkate alınmalıdır. Boyun ağrıları romatizma, enfeksiyon, eğrilik ve fıtık gibi hastalıkların belirtisi olabilir. Kemik dokunun yanı sıra kaslarda gerilime bağlı ağrılar da görülebilmektedir. Kafa içinden kaynaklanan ve enseye yayılan nörolojik tablolar da bu sahada ağrı sebebi olarak karşımıza çıkar” diyor.
Çalışma masasından kalkıp, tazminatınızla bir kafe açamıyor ya da güneye yerleşip organik tarıma başlayamıyorsanız, mesai saatlerini daha konforlu ve ağrısız hale getirebilmeniz mümkün. Gökçe’nin bu konuda bazı tavsiyeleri var:
-Gözden hayali olarak yere paralel çizilen çizgi ile ekran üst yüzeyi arasında 40-70 cm mesafe olmalı.
- Ekran, göz hizasının 15-30 derece alt kısmını kapsamalı. Kullanıcının başı ekranın tam ortasına denk gelmeli; gözler her iki yanda 30’ar toplamda 60 derecelik bir açıyı süpürüyor olmalı.
- Öncelikle masada dik oturulmalı. Yazı yazarken kollar yere mümkün olduğunca paralel olmalı. Dirsekler gövdenin yan tarafında, gövde dik, bacaklar zemine paralel olan duran ayaklar üzerinde şekilde olmalı.
