BIST 100 9.467,99 % -0,59
USD/TRY 32,6015 % 0,22
EUR/TRY 34,8333 % 0,42
Piyasalar
9.467,99
% -0,59
32,6015
% 0,22
34,8333
% 0,42
1,0659
% 0,15
45,49
0,00
2.386,95
% 0,33
87,97
% 0,99
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Turizm sektörü nasıl kurtulur?

Zorlanan turizm sektörü için açıklanan önlemler devlet desteğinin ne derece önemli olduğu tartışmalarını tekrar alevlendirdi

Turizm sektörü nasıl kurtulur?
GÖKHAN ŞEN 26 02 2016, 12:38

"Serbest piyasa ekonomisine inanan" biri mi, yoksa "Devletin eli değmeli ki sektörler yeşersin" diyen biri misiniz bilmiyorum ama kimi zaman kapitalist yarışma ortamında fevkalade durumlar yaşanabiliyor. İşte bu ender durum güvercinlerinden biri bugünlerde turizm sektörünün başına konmuş durumda.

TURİZM SEKTÖRÜNE KISA BİR BAKIŞ

Türkiye dünyada en çok ilgi gören ülkeler içinde. 2015 verilerine göre yabancı tatilciler tarafından dünyanın en çok tercih edilen 6. ülkesi olan Türkiye, harcama istatistiklerinde 11. sırada. Harcamaların toplamı 25 milyar doları buluyor. Ülkemizin de 2016 yılında bunun hemen üzerinde bir cari açık vermeye aday olduğunu hatırlarsak, bu büyüklüğü yerli yerine oturtabiliriz. Yani turizm önemli. Hem dış dengeyi sağlamak açısından önemli hem de harcanan paranın farklı sektörleri ayakta tutması bakımından önemli.

Gelen turistler sadece acenteleri ya da otelleri memnun etmiyor; aynı zamanda esnaf da bundan faydalanıyor. Turlara katılan turistler farklı mekanlardan alışveriş yaparken, değişik yerlerde yemek yiyorlar ve bu işleri yapmak için ulaşım araçlarını kullanıyorlar. Türk ürünlerini tüketip ülkelerine döndüklerinde aynı zamanda Türkiye'nin gönüllü birer aracısı ve acentesi gibi çalışarak reklam da yapıyorlar.

Sektör için çalışan sayısı 900 bin kişiye yaklaşıyor. Bu da tüm emek piyasasının yaklaşık olarak yüzde 7'sine tekabül ediyor. Geçici çalışanlar, mevsimlik iş arayanlar ve kayıtsızları da eklersek toplam istihdamı 1 milyon kişi gibi düşünebiliriz.

NEGATİF DÖNGÜNÜN ÇARKLARI

Sektörün dertleri aslında 2014'ten 2015'e dönerken artmaya başladı. Komşu ülkelerde operasyonlara kalkışan Rusya bunun karşılığında uluslararası camiadan yaptırımlar ile karşı karşıya kalınca ekonomisi daralmaya başladı. Ruble ezildikçe ezildi ve Rusların alım gücü düşmeye başladı. Düşen petrol fiyatları da buna destek oldu. Bu ikinci madde aynı zamanda ülkemize gelen Arap turistin kalitesini de aşağı çekti. Türkiye'ye yönelik güvenlik algısının bozulması, Suriye meselesinin yansımaları, İsrail ile ilişkilerin donması, Rusya ile uçak krizi, patlayan bombalar derken ortam turiste tatili düşündürecek kalıptan çıktı. Ardından asgari ücret artışı geldi ve maliyetler yukarı gitmeye başladı. Enflasyon da yüzde 9,5'i aşınca hem maliyet hesabı şaştı hem de gelirler iyiden iyiye düşmeye başladı. Oteller satışa çıkmaya başladı, tatil talebi düştü, istihdam yaratma durdu ve sektörü hayatta kalma telaşı sardı. 

GÖZLER KAMUYU ARARKEN

Olaylar zincirinin etkisi ile zorlanan sektörden gelen çağrı kamu tarafından duyuldu ve bu hafta içinde hükümet tarafından bir Turizm Eylem Planı açıklandı. 

Her çözüm gibi bu paket de tartışmaları beraberinde getirdi. Bu tartışmanın ana başlıkları şu şekilde: 

- Hükümetin açıkladığı paket sektör için tatmin edici mi?

- Bu paket turizm için çare mi?

- En başta, böyle bir paket açıklanmalı mıydı?

EYLEM PLANI ÜZERİNE

Son sorudan başlayacak olursam, serbest işleyişi savunan biri olarak müdahalelere genel itibariyle karşıyım ancak "ideal kapitalizm" diye bir kavram olmadığını Lehman sonrasında her ilgili birey test etti. Ülkeler kimi zaman zararlar büyümesin diye ve kimi zaman da zararları sosyalize etmek için piyasalara müdahalede bulundular. Devletin eli olmadan kimi zaman beklenen güven ortamı tesis edilemiyor. Ölçüsünü korumak oldukça zor olmakla birlikte, sektörün hayal bile edemeyeceği kadar zorluğun kısa sürede gerçekleşmesi sebebiyle ben de destekten yanayım. Diğer yandan, kalan iki sorunun cevabı biraz çetrefilli.

Çoklu sorunla boğuşan sektörün ümidi, yaza kadar ya da belki de en geç gelecek yıl bu sorunların kimilerinin ortadan kalkacak olması. İşte bu umut dönemi boyunca sektörün ayakta kalması gerekiyor. Fazlaca işten çıkarma ya da şirketlerin zorlanması sektörün kalanını da kapsayacak bir travmaya sebep olabilir. Bu durumda şirketleri makul önlemlerle yüzdürmek gerekiyor. Paralel olaraksa sektörün ümidinin ötesinde bir stratejiye ihtiyaç olacak. Keza ümit etmek bir strateji değil.

Paketin kendisini değerlendirmeye koyulduğumuzda karşımıza çıkan önemli madde uçak başına 6 bin dolarlık destek. Bu, önceden açıklanan ve sektörün sevdiği bir uygulama. Son planda yanına tarifeli uçakların da eklenmesi ile uygulama genişlemiş olacak. 3. Eylemde anılan ve sektöre verilen kredilerin BDDK tarafından alınacak bir kararla karşılıklarının düşürülecek olması da hayli önemli. Böylece kredileri taşımak ucuzlayacak ve bankaların kredileri geri çağırma iştahı azalacak. Diğer bir deyişle, bu kredileri taşımak daha az maliyetli olacak.

Eksik kalan maddelere de özel bir vurgu yapmak isterim. Örneğin, ihracatçı sayılacağı söylenen işletmeler en geniş tabir ile otellerle sınırlı kalmış. Oysa ülkeye bu gelişleri sağlayan acenteler en az oteller kadar bu statüyü hak ediyorlar. Ayrıca, ihracatçı olmanın sağladığı vergi avantajlarından yararlanılıp yararlanılamayacağı henüz belli değil; bunun da altının doldurulması gerekecek. Kredi Garanti Fonu üzerinden verilecek büyükçe kredi oldukça pozitif bir madde. Ne var ki 400 yüz bin turist getirme şartı sektöre destekten çok birkaç firmaya doğrudan kredi açmak gibi olacak. Sektörün beyanlarına dayanarak bu büyüklükte en fazla 6-7 firma olduğunu görüyoruz. Eğer bu firmalara yönelik bir hamle ise noktasal doğrulukta bir atış demek mümkün. Aksi hedefleniyorsa ve sektörün genel faydası için atılacak bir adım ise 400 bin sayısının belki de en az onda birine inmek gerekecek.

SONUÇ YERİNE

Eylem planını oldukça olumlu olarak değerlendiriyorum. Sektörün ekonominin kalanına sirayet edecek bir zayıflık sergilememesi adına da paketin kritik hale geldiğini görüyoruz. Bu bakımdan, atılan her adım doğru yönde değerlendirilebilir. Ancak eksikler tamamlanmalı ve paket bütüncül bir görünüm kazanmalı. Bununla birlikte, hız ve uygulama hayati önemde. Aylarca süren tebliğ yazımları ya da çeyrekler sonra gelecek destekler sektörün boğulması demek olabilir. Şimdiden birçok işletmenin daha az personelle çalışma kararı aldığını biliyoruz.

Bu aşamaları geçmesini umduğumuz sektör ve politika yapıcılar içinse son merhalede sorunun özü yatıyor. Bu iş planı ile devam edildiği takdirde, sektör yoluna devam edebilir mi edemez mi? Biz etmesini dileyelim; sorumlular da etmesini sağlarlarsa ekonomimizin önemli atardamarlarından biri olan turizm için hikaye mutlu sonla bitebilir. 


* Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Aktüerya, yüksek lisans eğitimini aynı üniversitesinin Finans Bölümü'nde tamamlayan Gökhan Şen, kariyerine 2007'de Ata Yatırım’da Yatırım Danışmanı olarak başladı. 2010-2013 yılları arasında Bloomberg HT’de Araştırma Müdürlüğü yapan Şen, görevine Ekonomi Koordinatörü olarak devam etmektedir.

** Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve BusinessHT'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir. Ayrıca burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değil, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

 

Yukarı

Business HT×