22 02 2016, 09:33 Güncelleme: 10:09
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, bankacılık sektöründeki sıkılaşma veturzimde sorunl kredilere dair açıklamalarda bulundu.
Sabah gazetesine verdiği röportajda "Bankaların kâr etmesinden değil, etmemesinden korkulmalı" vurgusu yapan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, "Bankacılık sektörü yeterinden fazla sıkılmış durumda. Bunun hiç değilse Avrupa standartlarına ulaşmasını istiyoruz" dedi.
Ateş, "Bankacılık sektöründe kaldıraç oranları, krediler ve tüketici borçluluğu gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden daha geri durumda. Makro ihtiyati tedbirlerin ve ekonomik büyümenin yavaş seyretmesinin etkisiyle sektörde büyüme sınırlı. Türkiye'de bankacılık sektöründe yüzde 10,5 kârdan bahsediyoruz. Enflasyon da yüzde 9'larda. Bankaların makul ölçüde enflasyonun üzerinde reel getiri elde etmelerini sağlamak gerekir" diye konuştu.
"Bankalar zarar etse millet mutlu olacak gibi bir durum oluyor ama bu aslında ekonominin kaybıdır" diyen bankacı, "35 yıldır bu işin içindeyim. Kanaatim, bankacılık sektörü yeterinden fazla sıkılmış durumda" dedi.
TURİZMDE KREDİ RİSKLERİ
Ateş ayrıca turizmdeki batık krediler nedeniyle önümüzdeki bir kaç yılın sıkıntılı geçebileceğini söyledi.
konuşan Ateş, "Türkiye'de turizm kredileri 17 milyar dolar. Bunun içinde bizim payımız 2.8 milyar dolar. Piyasa payımız yüzde 17. Önümüzdeki 1-2 yıl belki biraz sıkıntılı geçecek" dedi.
Önümüzdeki dönemde takipteki kredi oranında sınırlıda olsa bir artış olabileceğini söyleyen Ateş, "TL'deki değer kaybının gecikmeli etkileri nedeniyle, şirketlerin varlık kalitesinde bozulma görebiliriz" diye konuştu.
Ateş, bu konuda hakkında BDDK'ya hem Denizbank hem de Bankalar Birliği olarak girişimde bulunduklarını ve yeniden yapılandırma yoluna gidilirse buraya karşılık ayrılmamasını talep ettiklerini, ancak henüz bir sevap gelmediğini söyledi.
Ateş ayrıca sektöre destek olmak için atılabilecek adımları şöyle sıraladı:
"Bunun dışında, turizmcilerin KOSGEB, Eximbank ve Kredi Garanti Fonu üzerinden hiç değilse işletme sermayesi açıkları karşılanabilir. İhracatçı sayılırlarsa teşviklerden yararlanmalarının önü açılır. Bence, THY'nin de bu yıl uzak destinasyonlarını biraz daha azaltıp Avrupa'nın merkezlerinden seferlerini artırması gerekir. Bu yıl sektörün anapara, faiz ve işletme kredisi anlamında 4,3 milyar dolar finansman ihtiyacı var. Bu ihtiyaçla ilgili üzerimize düşeni yapmaya devam ediyoruz. Sıkıntıyı omuz omuza vererek aşacağız."
Bloomberg Intelligence analistleri daha önce Türk lirasındaki oynaklığın yanı sıra artan fonlama maliyetleri ve ekonomideki yavaşlamanın şirketlerin borçlarını ödemekte zorlanmasına sebep olacağına dair uyarıda bulunmuşlardı.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de geçen hafta TÜSİAD'da yaptığı konuşmada, "Kredi artış hızı yavaşladığından takipteki krediler bir miktar yüksek seyredebilir" demişti.
