11 02 2016, 11:44 Güncelleme: 15:23
Aralarında Standard Chartered, Santander ve BBVA gibi uluslararası bankaların gelişmekte olan ülkelerde gösterdikleri faaliyetler 2016 yılında da bir risk olmaya devam edecek.
Bloomberg stratejistleri Jonathan Tyce ve Tomazs Noetzel'in analizine göre bu kurlarda görülen değer kaybı bazı ekonomilerde durulacak gibi görülüyor.
İki analist HSBC'nin Türkiye birimini satma girişimlerinin ve BBVA'nın Garanti Bankası'nda bulunan yüzde 39,9 hissesinin değerinin de Türk Lirası'nın değer kaybından dolayı sancı çektiğini yazdı.
Benzer şekilde Barclays'in, Güney Afrika'daki Barclays Africa'daki hisselerinin değer kaybetmesinin de Güney Afrika randındaki düşüşle ilişkili olduğuna dikkat çekildi.
Şeker Yatırım bankacılık analisti Övünç Gürsoy'a göre gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren yabancı bankalar için iki temel risk bulunuyor.
Bunlardan bir tanesi sermayede yaşanan erozyon. Bankaların tahvillerle borçlandığını ifade eden Gürsoy, bu ülkelerde tahvil faizlerinin yükselmesiyle bankaların tahvillerinin değerlerinin eridiğine dikkat çekiyor.
Gürsoy'un işaret ettiği bir başka risk ise kredi riski. Ekonomileri emtia ticaretine bağlı olan gelişmekte olan ülkelerde emtiaların fiyatlarının düşmesiyle bu ülkelerde faaliyet gösteren şirketlerin faaliyetlerinin daralması ve böylelikle kredilerini geri ödeyememe riski genişliyor. Emtia ihraç etmeyen bir ülke olarak Türkiye'de de kredi riskine dair endişelerin arttığı görülüyor.
Birçok sektör temsilcisi kredilerin geri ödenmesi konusunda devletin yardımını talep ediyor. TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı bankaların ticari kredileri geri çağırmaya başladığına işaret ederek, kredilerin geri ödenmesi konusunda da sektörde algının bozulduğuna işaret ediyordu.
Deniz Yatırım bankacılık analisti Sadrettin Bağcı ise Türkiye'de yurt içi borçlanmanın yüzde 20 seviyelerinde olduğuna ve halen mevduat ve özkaynakların temel fonlama aracı olarak değerlendirildiğine dikkat çekerek, orta vadede bu bankalar için bir risk bulunmadığına dikkat çekti.
BU RİSKLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?
Gelişmekte olan ülkelerdeki bu ortam yabancı bankalar için düzenlemelerin gevşetilmesi ve merkez bankalarının politikalarının önemli bir çıkış yolu olduğunu gösteriyor. Övünç Gürsoy, negatif faiz ortamının bankalar için sonrasında farklı riskler yaratacağına ve merkez bankaların politikalarının bu açıdan bankalar için önemli olduğuna dikkat çekti. Bununla birlikte Gürsoy Basel III düzenlemelerinin de bir ölçü gevşetilmesinin bu bankalar açısından önemli olduğuna vurgu yaptı.
