BIST 100 9.770,30 % 0,50
USD/TRY 32,5392 % -0,09
EUR/TRY 34,9921 % 0,40
Piyasalar
9.772,35
% 0,52
32,5383
% -0,09
34,9887
% 0,39
1,0727
% 0,27
44,84
-0,51
2.325,93
% 0,42
88,43
% 0,47
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Türkler için yeni "vergi cenneti" ABD mi?

Dünyadaki birçok zenginin düşük vergi uygulamaları sebebiyle yıllardır paralarını muhafaza ettiği İsviçre'nin "vergi cenneti" rolü, ABD'ye geçiyor. ABD bankalarını seçenler arasında Türk aileler de var

Türkler için yeni "vergi cenneti" ABD mi?
BLOOMBERG NEWS 27 01 2016, 16:57

Çok uzun yıllar İsviçre gibi birçok ülkeyi 'Amerikalı zenginlerin paralarını denizaşırı hesaplarda gizledikleri' gerekçesiyle suçlayan Amerika Birleşik Devletleri, dünyanın en zengin isimlerine düşük vergilendirme sistemi tanıyan yeni "vergi cenneti" olma yolunda ilerliyor.

Fransa merkezli finans şirketi Rothschild & Co'nun Varlık Yönetimi Yöneticisi Andrew Penney, eylül ayında San Francisco'da "ABD'nin yeni vergi cenneti olduğunu" vurguladığı konuşmasında, ülkede yabancı sermaye üzerine uygulanacak vergilendirmede hukuksal boşluklar olduğunu ve bir düzenleme yapılması konusunda çok fazla istek duyulmadığını söyledi. Penney'ye göre Londralı avukatlardan İsviçreli yatırım şirketlerine kadar birçok kurum, varlıklı ailelerin paralarını, ABD'nin güneyindeki Bahamalar ve İngiliz Virjin Adaları ile doğusundaki Nevada, Wyoming ve Güney Dakota eyaletlerindeki bankalara taşımasına yardımcı oluyor.

Müşterilerinin hesapları konusunda şeffaf davranmaya özel önem gösterdiklerini açıklayan Rothschild & Co, ABD'deki vergilerden kaçınmanın yasal yollarını anlatan Penney'nin konuşma metnin bazı bölümlerinin çıkarıldığının da altını çizdi.

Rothschild'in Nevada ofisinde avukatlık yapan Scott Cripps, Türk bir ailenin de varlıklarını Bahamalar'dan taşımak için Rothschild'i kullandığını söyledi. Cripps, Asyalı bir ailenin de Rothschild'in müşterisi olduğunu ve Bermuda'dan Nevada'ya hesabını taşıdığını ifade etti. Cripps'e göre bu ailelerin geneli ABD dışından ancak akrabaları ABD'de yaşıyor.

Daha birçok kişinin aynı yöntemi uygulayacağını söyleyen Cripps, ABD'de özellikle yolsuzluğa karışmış denizaşırı müşteriler için gizliliğin esas ve çok sıkı olduğunu belirtti.

ROTHSCHILD'E "KÜÇÜK LAS VEGAS'TA" OFİS

Avrupa'nın yüzyıllık finans kuruluşu Rothschild'in, ABD'nin Nevada eyaletinin Las Vegas'tan sonraki en fazla nüfusa sahip ikinci şehri Reno'da da bir ofisi var. Las Vegas gibi kumarhaneleriyle ünlü bu kentten Atlas Okyanusu'ndaki adalar bölgesi Bermuda'ya para transferleri yapılıyor. Rothschild'in açıklamasına göre Reno'daki işlemler, ABD'nin istikrara kavuşan ekonomisi sebebiyle yatırım yapmak isteyen aileleri cezbediyor ve Rothschild, yatırımcıların kendi ülkelerindeki vergi kanunlarına uyulmasını şart koşuyor.

Zenginler için ABD'de "vergi cenneti" yaratan tek firma Rothschild değil. İsviçre'nin Cenevre merkezli firması Cisa Trust da zengin Latin Amerikalıları ABD'nin Güney Dakota eyaletinin başkenti Pierre'e yönlendirerek, Cisa'nın Başkanı John Ryan Jr.'ın da deyişiyle "müşterilerinin ihtiyaçlarına hizmet ediyor".

SADECE ROTHSCHILD DEĞİL

Dünyanın en büyük denizaşırı kredi sağlayıcılarından Trident Trust Co. da onlarca hesabı İsviçre'den ve Latin Amerika'daki Cayman Adaları'ndan ABD'nin düşük vergi uygulayan Güney Dakota eyaletindeki Sioux Falls kentine taşıdı. Trident'in Güney Dakota ofisinin başkanı Alice Rokahr, Cayman Adaları'ndaki hesapların insanların paralarını çekmesinin ardından kapandığını söyledi. Rokahr, bu hesapların biçoğunun eski İsviçre hesapları olmasının da kendileri için şaşırtıcı olduğunu belirtti.

Rokahr ve birçok danışmana göre bu hareket, gizlilik için yasal bir ihtiyaç. ABD, İsviçre ya da herhangi bir yerde gelir seviyesinin açıklanmadığı gizli hesapların amacı sahiplerinin kendi ülkelerinde kaçırılma ve tehditlerden korunması. Ayrıca birçok varlıklı isim, paralarını başka bir ülke yerine ABD'de "park etmeyi" daha güvenli buluyor. "Kimsenin 'ben vergiden kaçmak istiyorum'" dediğini duymadım" diyen Rokahr'a göre bu kişilerin kendi sağlık ve servetlerinden endişe duyduklarını söyledi.

ABD'li bankaların yabancı müşterilerinin paralarını saklamalarında yasal olmayan bir durum yok. Tabii vergi kaçakçılığına bilinçli bir şekilde yardım etmedikleri sürece.

VERGİ KAÇAKÇILIĞI İLE MÜCADELE İÇİN ÖNLEMLER

2007'de İsviçre merkezli banka UBS'in bir çalışanı, firmasının Amerikalı müşterilerine açıklanmamış denizaşırı hesaplarla vergi kaçırmaya yardım ettiği yönünde istihbarat sızdırmış ve bunun bedelini birçok İsviçre bankası ödemişti. UBS, Credit Suisse ve Rothschild Bank'ın da aralarında olduğu 80'den fazla İsviçreli banka, 5 milyar dolar ceza ödemeyi kabul etmişti. Rothschild Bank da ABD'li müşterilerinin denizaşırı gelirlerini Gelir İdaresi'nden gizlediğini kabul etmişti. 11,5 milyon dolar ceza ödeyen Rothschild Bank, 794 milyon dolar değerindeki 300 hesabı kapatmıştı.

Berkeley Üniversitesi Ekonomi Profesörü, Gabriel Zucman'a göre İsviçre bankaları hâlen, insanların kendi ülkelerine açıklamadığı 1,9 trilyon dolarlık varlığı elinde tutuyor. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD), belirlediği mal beyan standartlarını imzalayan yaklaşık 100 ülkenin ne kadarının bu standartlara uyduğu ise belirsiz.

Vergi kaçakçılığının önüne geçmek isteyen ABD, 2010 yılında Yabancı Hesaplar Vergi Mevzuatına Uyum Yasası'nı (FATCA) yürürlüğe koyarak finans kuruluşlarına ABD'lilerin yabancı hesaplarını beyan etmeleri ve ABD Milli Gelirler Dairesi'ne (IRS) bildirmelerini zorunlu tuttu. Hazine Bakanlığı'nın tek endişesi ABD'li olmayanların kendi ülkelerinde vergi kaçırması değil. Yüklü sermaye akışının olduğu gizli hesaplar kara para aklama işlemi için de kullanılıyor olabilir. Birleşmiş Milletler verilerine göre her yıl aklanan kara paranın değeri 1,6 trilyon dolara ulaşıyor.

ABD, OECD'NİN STANDARTLARINI İMZALAMIYOR

FATCA'dan yola çıkarak OECD de daha sıkı standartlar belirleyerek vergi kaçakçılarının ortaya çıkarılması konusunda ülkeleri teşvik etti. 2014 yılından bu yana hesap beyanlarının uygulanması için 97 yargı yetkisi verildi. OECD'nin bu standartlarını birtek Bahreyn, Nauru, Vanuatu ve ABD imzalamadı.

Bu konuda herhangi bir özür dilemeyen ABD Hazine Bakanlığı'nın sözcüsü Ryan Daniels, OECD standartlarının FATCA'nın üzerine kurulduğunu belirterek bu tip bir mevuzata zaten ABD'nin öncülük ettiğini söyledi.

Bu atmosfer, birçok yatırımcı için fırsat yaratırken firmalar da durumdan en kısa sürede faydalanmaya başladı. Bolton Global Capital'in varsayımsal bir örneğine göre zengin bir Meksikalı İngiliz Virjin Adaları'ndaki bir şirketi kullanarak ABD'li bir banka hesabı açtırabiliyor. Virjin Adaları yönetimine gönderilmesi gereken tek isim ise bu aracı şirketin adı. Hesabın sahibinin kimliğinin ise Meksikalı otoritelerle paylaşılmasına gerek yok.

Bolton Global Capital Müdürü Ray Grenier, ABD'nin OECD standartlarını imzalamamasının kendilerinin "işlerini büyüttüğünü", İsviçre başta olmak üzere Avrupa ve Amerika'da açılan hesap sayısında artış olduğunu söyledi. 

Yukarı

Business HT×