RICHARD BARLEY -WSJ
25 01 2016, 12:35 Güncelleme: 09.02.2016, 11:41
Petrol düştükçe ruble de düşüyor; bakıldığında son haftalarda her ikisinde de sert değer kayıpları görüldü. Ancak yatırımcılarda aslında düşük petrol fiyatlarından faydalanması gereken Türkiye hakkında Rusya için olduğundan çok daha fazla endişe olduğu görülüyor.
Rublenin bu yıl gerçekten çok kötü bir performans gösterdiği doğru. Bu yıl dolar karşısında yüzde 12 düşen para birimi Perşembe günü de rekor düşük seviye olan 86'ya kadar düştükten sonra tekrar toparlandı. Buna karşın Türk lirası bu yıl dolar karşısında sınırlı gerilese de rekor düşük seviyelere yaklaştı. Dahası, 2013 ortalarından bu yana TL'deki değer kaybı durmak bilmeyen bir seyri izliyor.
Rusya ekonomisindeki sorunlar hala belirgin bir şekilde devam ediyor: Jeopolitik riskler yüksek, yaptırımlar hala yürürlükte, petrol ve gaza bağımlılık ekonomiyi kırılgan hale getiriyor ve potansiyel büyüme zayıf görünüyor. 2015'te yüzde 3,7 küçüldüğü açıklanan Rusya ekonomisi için IMF 2016'da da yüzde 1 daralma bekliyor.
Ancak bakıldığında Rusya, yaptırımlar nedeniyle dış finansmanın aniden durmasına dayanabildi. Böylesi bir durum bir çok gelişmekte olan ekonomiyi kötü biçimde etkileyebilirdi.
Rusya Merkez Bankası, rubleyi dalgalanmaya bırakarak, yabancı para cinsi rezervlerini koruyarak ve faizleri artırarak ilk etapta kredibilitesini güçlendirdi. Aralık 2014'te faiz oranını yüzde 17'ye çıkardı; o günden sonra faiz oranı yüzde 11'e kadar düştü. Ancak Merkez Bankası, Ağustos'tan bu yana enflasyon nedeniyle herhangi bir adım atmadı. Rusya'da Aralık enflasyonu yüzde 12,9 gerçekleşirken, 2017 hedefi yüzde 4 seviyesinde bulunuyor.
Petrolün daha da düşmesi ve rublenin bunu takip eden gerilemesi, Rusya Merkez Bankası'nı yeni bir teste sokacak: Rusya ekonomisi resesyondayken, enflasyonla savaşma yönündeki kredibilitesini koruyup korumama yönünde zor bir karar verecek.
ENDİŞELER BELİRİYOR
Buna karşılık, Türkiye ekonomisi hala büyüyor ve düşük petrol fiyatı cari açığın kapanmasına yardımcı oldu. Fakat yurtiçinde, endişeler belirmeye başladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, anlaşılması güç, karmaşık politikalarını basitleştirme ve normalleştirme vaadinden geri adım attı. Bu durum, TCMB'nin tutturmakta sürekli olarak başarısız olduğu enflasyon hedefini yakalama kabiliyetine dair ek tereddütler yaratıyor.
Türkiye'de yurtiçinde yeni anayasa tartışmaları devam ederken, politika da risk yaratmaya devam ediyor. Türkiye, hala ABD'nin sıkı para politikasına bağlı risklere maruz kalabilir. Yatırım yapılabilir seviyede kredi notuna tutunmaya çalışan ülke için bir finansman kriz oluşması sancılı olabilir.
Değişen petrol fiyatı, üretici ve tüketiciler arasındaki güç dengesini yeniden şekillendiriyor. Ancak politika da hala önemli bir unsur olarak kalacak. Bu açıdan bakınca, belki de TL rubleye göre daha endişe verici olabilir.
----
Haberin orjinalini okumak için tıklayınız.
