ABD ekonomisi günümüzde büyümenin kısa kaldığı şu ortamda oldukça parlak durumda. Yüzde 2'den fazla büyüyen milli hasılanın 2016 yılını da yüzde 2,5 civarında bir artışla tamamlayacağı yönünde hemen hemen fikir birliği sağlanmış durumda. Bu resim içerisinde istihdam piyasasının motor gücü olacağını hesap eden, buradan aldığı güçle de enflasyonun yükseleceğini ve bankanın böylelikle faiz artışına devam edebileceğini düşünen Fed Başkanları 2016 için 4 faiz artışı tahmin etmeye devam ediyorlar.
Piyasa oyuncuları ise başkaca yerlere bakıyorlar. Çin'deki yavaşlama, emtiadaki süper döngünün bitişi, gelişen ülkelerdeki problemler ve gelişmiş ülkelerin kronik olarak enflasyon üretememesi ile sonuçlanan yapısal problemler gibi. Bunun sonunda da aynı suya bakan iki falcı bize farklı kehanetlerde bulunuyorlar. Herkes tuttuğu elin yaşam çizgisini 'değişik' yorumluyor.
FARKLI YOLLAR
Amerikan Merkez Bankası, yükselecek enflasyona bel bağlayarak 4 faiz artışını hesapları arasına alırken 2017 sonunda yaklaşık 7-8 faiz artışı yapabilmiş olmayı umuyor. Bunu da her çeyrekte paylaştığı tahminleri arasına alıyor. Peki piyasa 2017 sonunda kaç faiz artışı bekliyor dersiniz? 2-3'ten fazla değil*
Aşağıdaki resimdeki yeşil çizgi 2015 sonundaki Fed beklentilerini yansıtıyor. Buna göre, Aralık 15'te yaptığı tahminde Fed Başkanları 2017 sonu için ortalama yüzde 2,375'lik bir Federal Funds Rate (politika faizi) öngörüyorlar. Diğer çubuklar ise daha önce yapılan tahminleri biz gösteriyor. Mavi çizgi Aralık 2014 tahmini ve görüldüğü üzere oran yüzde 3,625. 1 yıl içinde beklentiler 1.3 puan tıraşlanmış durumda. Ancak piyasaya göre hala yüksek.
Devam edelim. Piyasanın neden böyle düşündüğünü yukarıda en kısa şekilde anlattım. Bunun etkisinin ne olabileceğini ise şimdi tartışmanın tam zamanı. Son yaşanan satışlardan sonra herkesin aklındaki soru Fed'in ne yapacağı. Ağustos ayında riskli varlıklardaki satışın ve oynaklığın geldiği boyut Fed'i düşündürmüştü çünkü. Buna cevabım şöyle. Piyasadaki fiyat hareketleri bir merkez bankacı gözünden 2 şekilde cereyan edebilir.
Kısa vadeli kar alma operasyonları, piyasa fiyatlaması cilveleri ve trader işgüzarlığı ilk kategoriyi oluşturuyor. Bunlar kısa vadeli hareketlerdir ve merkez bankasının tepki fonksiyonu kümesinde yer almazlar. Hadi adlı adınca söyleyelim, bu hareketler merkez bankasını bağlamaz. Diğer yandan, ikinci kategori önemlidir. Bunlar fiyatların beklentileri ve onun da realiteyi etkilediği senaryoları kapsar. Petrol 30 doların altına inmişse ve metaller x yılın en düşüğünde ise bu artık bir veridir. İşte son piyasa hareketi de tam bu cinsten.
PİYASAYA KULAK VERME ZAMANI
Şimdilerde piyasanın mesajı çok açık. 5 yıl sonraki 5 yıllık ABD enflasyon beklentileri zayıflıyor hem de kıyasıya. Son 5 yılın dibine inen enflasyon beklentileri Fed'e açık bir mesaj. Eğer faizleri daha fazla artırırsan enflasyonu daha da öldürebilirsin. Aynen Fareler ve İnsanlar'da Lennie'nin yaptığı gibi, sevgiden boğarak.
Bu fiyatlamanın tabii ki çeşitli sebepleri var. Emtia düşüşünün enflasyon beklentilerini zayıflatması, vade priminin gerilemesi gibi. Ancak bunların hasılı mesajın tonunu değiştirmeye yetmiyor. Piyasa bazlı enflasyon beklentileri oldukça sert şekilde ve tehlikeli yerlere geriliyor.
İkinci kanıtımız bono piyasasından gelecek. Tahvil fiyatlarının doğru bir makro tahmin için yeterli olup olmadığı pekala tartışmalı bir konu ancak bunu düşen enflasyon beklentileri ile birlikte okumak gerekiyor. Toplamı da az önce bahsettiğim satışların kategorisi ile birlikte kıyaslayınca anlamlı bir sonuç ortaya çıkabilir.
Aşağıdaki grafik 10 yıllık Amerikan Hazine tahvili ile benzer kıymetin 2 yıllık vadesi arasındaki farkı bize gösteriyor. Bir şekilde, uzun vadeli bonolar kısa vadelilere göre artık daha az faiz üretiyorlar. Bunun çokça sebebi olabilir. Ben yine amaçtan sapmamak için buraları atlıyorum ancak resme bir de ABD resesyonlarını ekliyorum. Ortaya çıkan tablo oldukça açık. Faizlerdeki bu düşüş ne zaman şiddetlenip devam etse, oldukça yüksek bir oranla ve yaklaşık 3-4 çeyrek önceden ABD'de resesyonu tahmin etmek mümkün oluyor. Henüz iki kıymet arasındaki faiz farkı bu büyüklükte değil ancak trend açık.
PRATİK ÇIKARIMLAR
Fed, Amerikan ekonomisine güveniyor ve güvenmeli de. Ancak yatırımcılar oldukça endişeliler. Bu endişe devam eder ve faiz artışlarına tepki ekonomik şartları daraltıcı olmaya başlarsa ve dünyanın kalanında zaten kırılgan olan risk algısını dağıtırsa o zaman mesajı almak için geç kalmış olabilirler. Her Fed faiz artışından sonra uzun vadeli faizlerin bir miktar gerilemesi kabul edilebilir. Ne var ki oluşan şartlar istatistiki değerleri zorlayacak cinsten ve artık iyiden iyiye hissedilir hale geldi.
Bana göre zaten erken yapılmış olan ancak piyasa konsensüsüne göre artık zamanı gelmiş olan faiz artışı sonrasında yumuşak mesajlar gelmeli. Aksi halde Fed istemediği bir otobüse biner ve soluğu garip bir durakta alabilir. İşin kötü tarafı otobüste hepimiz seyahat ediyor olabiliriz.
*Kaynak: Pension Partners
** Kaynak: St. Louis Fed
*** BloombergLP, BloombergHT
(*) BloombergHT Ekonomi Koordinatörü