BIST 100 10.277,76 % 0,10
USD/TRY 32,2724 % 0,04
EUR/TRY 34,7590 % -0,02
Piyasalar
10.275,63
% 0,08
32,2724
% 0,04
34,7590
% -0,02
1,0767
% -0,03
44,77
0,00
2.321,87
% -0,09
83,37
% 0,05
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Ucuzlayan para birimleri ihracatı neden artırmıyor?

"Para birimleri değer kaybettikçe ihracat artar" teorisi ülkelerin ihracat ürünlerinin yapımında kullandığı içeriği ithâl etmesiyle tersine dönüyor

Ucuzlayan para birimleri ihracatı neden artırmıyor?
WSJ 28 12 2015, 11:26

Dünyadaki merkez bankalarının çoğu gevşek para politikalarına devam ederken, bazı ekonomistlere göre yeni trend, ülkelerin en ucuz ihracatçı olmak için yarıştığı "komşuyu zarara sokma politikası". Para birimi daha ucuz olan ülkelerin ihracatlarının artması beklenirken, ekonomideki değişen dinamikler para birimlerindeki değer kaybının uluslararası ticarete etkisini zayıflatıyor

Bir ülkenin genellikle para politikasını serbest bırakmasıyla, faiz oranları düşüyor. Bu da yatırımcıların paralarını o ülkeden çekerek daha fazla gelir getirecek alanlara yöneltmesine sebep oluyor. Bunun sonucunda da o ülkenin parası değer kaybediyor. Para birimi ucuzlayan ülkenin ihracatı da artıyor. Bu durum hâlen geçerliliğini korusa da artık söz konusu dinamikler ticaret akışını beklendiği kadar etkilemiyor.

İhracatçı ülkelerin ürettiği ürünlerin hammaddesini iç piyasada üretmek yerine dışarıdan ithâl etmesiyle masrafları artan ülkenin ihracatının getirisi düşüyor. Örneğin euronun zayıflaması Alman üreticilerin ABD'ye sattığı ürünlerin fiyatını ucuzlatsa da Almanya'nın üretimde kullandığı ithal hammaddeyi daha pahalı hâle getiriyor.

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve Dünya Ticaret Örgütü'nün (WTO) verilerine göre dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden İsviçre'de üretimde kullanılmak üzere dışarıdan satın alınan ürünlerin oranı 1995'te yüzde 17,5 iken 2011'de yüzde 21,7 olarak gerçekleşti. Güney Kore'de ise aynı oran 1995 yılı için yüzde 22,3 seviyesindeyken 2011'te neredeyse iki katına çıktı.

Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın araştırmalarına göre para birimlerindeki değişikliğin iharacata ve ithalata etkisi bazı ülkelerde yüzde 30 oranında azaldı.

Kasım ayında ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki bir toplantıda konuşan Avrupa Merkez Bankası (AMB) Yönetim Kurulu Üyesi Benoît Coeuré, ülkelerin küresel para birimlerindeki zincirine daha fazla entegre olmasıyla döviz kurlarındaki değişimlerin uluslararası ticaret üzerindeki etkisinin azalacağını ifade etmişti. Coeuré ayrıca bu süreçte para birimlerinin "küresel talebi güçlü ekonomilerden zayıf ekonomilere kaydıran" "tampon" olma rolünü de azaltacağını söylemişti.

BÜYÜME HAYALLERİ TERSİNE DÖNDÜ

Para birimlerindeki değer kaybının ihracatı her zaman canlandırmayabileceğine ilişkin en iyi örneklerden biri Japonya. 2013 başlarında Japon Merkez Bankası, yenin arzını artıran ve dolar ile euro karşısında değer kaybetmesine neden olan geniş çaplı bir teşvik programı hazırlamıştı. Öncelikli amaç uzun süredir devam eden durgun büyümeyi yeniden ayağa kaldırmaktı. Ancak işler beklendiği gibi gitmedi. Yendeki değer kaybı ülkedeki ihracatı çok az etkiledi ve ekonomik büyümenin yeniden başlatılması başarısızlıkla sonuçlandı. Kafası karışan uzmanlar bu durumu zayıflayan küresel talebe bağladı. Ancak sebebi bu olsa bir Japon ihracatçıların hisselerinin yükselmesi gerekiyordu.

AMB'nin Ocak 2015'teki parasal genişleme kararı da benzer şekilde sonuçlandı. Euro da yen gibi dolar karşısında değer kaybetti. Hatta bu kayıp 2014 başından bugüne kadar yaklaşık yüzde 20'ye kadar çıktı. Parasal genişleme euro bölgesinde bir canlanmayı hedefliyordu ancak Haziran-Eylül aylarında ithalatın ihracatı geçmesiyle büyüme geriledi

Uzmanlar döviz kurlarındaki değişikliğin ticaret akışı üzerindeki etkisini 12 ile 18 ay arasında göstermesini beklerken, eurodaki kayıp iki, yendeki kayıp ise üç yıldır devam ediyor.

IMF ve Dünya Bankası uzmanlarına göre para birimlerindeki hareketliliğin ihracatı ne kadar azaltıp ne kadar artıracağı, ekonomilerin dışarıdan ithal ettiği ürünlerin miktarına bağlı. ABD ihracatında kullanılan ithal ürünlerin oranı yüzde 15 iken, Almanya'da yüzde 25.

Yukarı

Business HT×