BUSINESSHT
22 12 2015, 08:29 Güncelleme: 09:01
Uzun zamandır merakla beklenen Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı bugün.
Özellikle ABD Merkez Bankası Fed'in geçen hafta faiz artırımına giderek yedi yıllık sıfır faiz dönemi sonlandırmasının ardından Merkez'in hem faiz hem de sadeleşme planı kapsamında atacağı adımlar büyük merak konusu.
İşte bu kritik toplantı öncesi bilmeniz gerekenler:
1) FED ÇIPASI
Merkez Bankası ilk kez Ağustos'ta ekonomistlerle düzelediği toplantıda faiz artırımı için Fed'in ilk artırımını bekleyeceği sinyalini vermişti. Ekim'deki Enflasyon Raporu sunumunda ise Başkan Erdem Başçı, "Fed faiz artırırsa bir sonraki toplantıda TCMB adım atar şeklinde bir yorum var. Bu yorum çok yanlış değil" diyerek bu mesajı iyice netleştirmişti. Dolayısıyla Fed'in geçen hafta yaptığı 25 baz puanlık artış sonrası Merkez'den de bir faiz artışı geleceğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refet Gürkaynak da Merkez Bankası'nın Fed'in faiz artışı sonrası elinin rahatladığını ifade etti. Gürkaynak, "Dünyanın geri kalanında getiriler, özellikle de ABD'de artarken Türkiye'nin belli bir çekimi devam ettirmesi için hem temiz bir para politikası, hem de daha yüksek bir gecelik faize sahip olması gerekir. Merkez Bankası bunu diyebilecek hale geldi" yorumunu yaptı.
2) BEKLENTİLER
Bloomberg HT Araştırma Birimi'nin düzenlediği beklenti anketine göre, ekonomistler politika faizinde ve koridorun alt bandında 50'şer baz puanlık artış beklerken, üst bantta bir değişiklik öngörmüyor.
Morgan Stanley analistleri de dün yayınladığı raporda aynı yönde beklentilere işaret etti; bu beklentilerine neden olarak ise Başçı'nın yine Ekim'deki Enflasyon Raporu konuşmasını hatırlattı. Analistler, Başçı'nın o konuşmasında normalleşmenin ilk adımının üst bandı düşürmek yerine alt bandı yükseltmek şeklinde olacağını söylediğine dikkat çekti.
3) TEKNİK DÜZELTME
PPK'dan bugün gelmesi beklenen faiz artışı gerçek bir faiz artışı olmaktan çok üstü kapalı faiz artışları nedeniyle TCMB'nin politika faizi ile piyasaya uygulanan faiz arasında uzun süredir görülen farkın kapatılması anlamında yapılacak teknik bir düzeltme olarak düşünülüyor.
TEB Yatırım da raporunda, "Politika faizinde yapılacak bir artış ortalama fonlama maliyetinde önemli bir değişikliğe neden olmayacak gözükmekte" dedi.
Merkez Bankası'nın işini zor bir hale getirdiğini söyleyen Renaissance Capital Türkiye Araştırma Direktörü Michael Harris de, Banka'nın yakın zamanda piyasaları rahatlatmak için bir adım atamayabileceğini belirtmişti.
4) SIKILAŞMA MI SADELEŞME Mİ?
Ağustos ayında küresel para politikalarının normalleşme sürecinde izleyeceği yol haritasını ortaya koyan TCMB, bu çerçevede faiz koridorunun bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı etrafında daha simetrik bir hale getirileceğini ve daraltılacağını açıklamıştı.
Alt band ve politika faizinde artırım beklentisine katılan Garanti Yatırım analistleri de, "Tüm bu adımlar bir sıkılaşma değil, FED sonrasında para politikasında kademeli sadeleşmeye geçiş olarak değerlendirilmeli. Şu an ekonomide finansal koşullar sıkı ve TCMB’den sıkılaştırma yönünde ek bir adım beklemiyoruz" dedi.
5) İLETİŞİM SORUNU?
Uzun zamandır ilk kez Merkez'den bu kadar farklı beklentiler var. Örneğin, HSBC Türkiye Portföy Stratejisti İbrahim Aksoy, Merkez Bankası'nın sadeleştirme adımının piyasaların beklediği şekilde olmayacağı ve bankanın yeni bir iletişim sorunu yaratabileceği görüşünde.
Aksoy, paylaştığı raporunda Merkez Bankası'nın ulaşmak istediği noktanın gecelik borçlanma ve borç verme faizini artırırken gecelik borç verme faizi azaltmak olduğunu söyledi. Fakat Aksoy'a göre, "Lira Merkez’in üst bandı indirebileceği kadar değer kazanmadı Temmuz’dan sonra. En azından kalıcı olarak." Bu da Banka'nın atacağı adımları meşrulaştırabileceği bir ortamın yaratılmasını zorlaştırdı.
