BIST 100 9.524,59 % -0,06
USD/TRY 32,6291 % 0,31
EUR/TRY 34,7525 % 0,19
Piyasalar
9.524,59
% -0,06
32,6290
% 0,31
34,7969
% 0,32
1,0641
% -0,02
45,49
0,00
2.380,03
% 0,04
87,11
% -0,21
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Merkez Bankası Salı günü yeni bir iletişim problemi yaratır mı?

Fed'in faiz artışına gitmesi sonrası gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na çevrilmiş durumda. Peki Merkez Bankası Salı günü yeni dönemi yeni bir iletişim ile karşılayacak mı?

Merkez Bankası Salı günü yeni bir iletişim problemi yaratır mı?
BUSINESSHT 21 12 2015, 09:22

Amerikan Merkez Bankası'nın faiz artışına gitmesi sonrasında, gözler para politikası için bu artışı önemli bir çıpa olarak belirleyen Merkez Bankası'na çevrildi.

Merkez Bankası Fed'in faiz artışı sonrasında Ağustos ayında açıkladığı sadeleştirme adımlarına başlayabileceği iletişimini yürütmüştü. Fed'in faiz artışı sonrasında piyasanın da beklentisi bu yönde.

Peki Salı günü Merkez Bankası beklenen adımı atacak mı? Yoksa sadeleştirme yönünde piyasaların beklediği netlikte bir mesaj vermekten kaçınacak mı?

HSBC Türkiye Portföy Stratejisti İbrahim Aksoy, Merkez Bankası'nın sadeleştirme adımının piyasaların beklediği şekilde olmayacağı görüşünde. Aksoy, paylaştığı raporunda Merkez Bankası'nın ulaşmak istediği noktanın gecelik borçlanma ve borç verme faizini artırırken gecelik borç verme faizi azaltmak olduğunu söyledi.

Aksoy raporun devamında şu değerlendirmeleri yaptı: "Fakat lira Merkez’in üst bandı indirebileceği kadar değer kazanmadı Temmuz’dan sonra. En azından kalıcı olarak. Yüzde 10.75 seviyesindeki gecelik borç verme faizi şu anda bankalar arası gecelik faizi ve kredi faizlerini önemli ölçüde belirliyor. Hatta bankalar arası piyasada gecelik faiz 4 Mayıs’tan bu yana bu seviyede gerçekleşiyor. Çünkü 17 Aralık itibariyle Merkez Bankası’nın bankacılık sistemine sağladığı fonlamanın (91 milyar TL) yüzde 59’u haftalık repo ihale faizi olan yüzde 7.50’den kalanı gecelik borç verme faizi olan yüzde 10.75’ten sağlanıyor. Ve bu fonlama yapısının marjinal etkisi piyasadaki kısa vadeli faizlerle kredi faizlerinin düşmesini engelliyor. Merkez böyle bir sadeleştirme yaparak gecelik borç verme faizinde indirimi meşrulaştırabilecekti. Başçı’nın Temmuz sonunda piyasalar sakinleşirse dediği durum aslında lira gecelik borç verme faizinin yüzde 10.75’te kalmasına ihtiyaç olmayacak değer kazanırsa diye okunmalı. Ağırlıklı olarak Merkez’in halen aynı görüşte olduğunu düşünüyoruz." 

Aksoy, Merkez Bankası'nın görece kapalı iletişim politikasının Salı günü beklemede kalması durumunda piyasalara olumsuz etkisi olma olasılığının yüksek olduğunu söyledi. Aksoy, "2013 ikinci yarı ve 2015 ilk yarıda olduğu gibi para politikası bağımsızlığı algısını bozacak gelişmeler ve iletişim politikası konusundaki sıkıntı lirada değer kaybına neden olabilir" ifadelerini kullandı

Global Source Partners ekonomisti Atilla Yeşilada da TCMB'nin Ankara'nın genel havasına uyarak tavan faizi kesmesi ve kur şoklarına karşı savunma kalkanını iyice indirmesi konusunda endişeleri olduğunu ifade etti.    

Yeşilada, "Biz en güvercin taraftayız. Koridorun tabanında ve politika faizinde 25 baz puanlık artışlar bekliyoruz. Eğer TCMB umduğumuz gibi güvercince davranırsa, Çarşamba günü değil, ama 2016 yılının ilk yarısı boyunca TL’den periyodik kaçışların ve piyasa paniklerinin sayısını artırmış olacak" değerlendirmesini yaptı. 

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refet Gürkaynak ise Merkez Bankası'nın Fed'in faiz artışı sonrası elinin rahatladığını ifade etti. Gürkaynak, "Dünyanın geri kalanında getiriler, özellikle de ABD'de artarken Türkiye'nin belli bir çekimi devam ettirmesi için hem temiz bir para politikası, hem de daha yüksek bir gecelik faize sahip olması gerekir. Merkez Bankası bunu diyebilecek hale geldi" yorumunu yaptı. 

Yukarı

Business HT×