BLOOMBERGNEWS
17 12 2015, 10:47 Güncelleme: 10:58
Amerikan Merkez Bankası (Fed), 10 yıldır sürdürdüğü faiz politikasını değiştirerek faizlerin kademeli olarak 25 puan artacağı açıkladı. Fed, bu kararla 2008'den bu yana küresel krizin etkilerini azaltmak için düşük faiz politikasını takip eden “büyük karar vericiler” arasında değişikliğe giden ilk kurum oldu. Ancak dünyanın birçok gelişmiş ekonomisi “gevşek para politikasından” henüz vazgeçemeye hazır görünmüyor.
Son olarak İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Mark Carney, İngiltere'de faizlerin artırılması için şartların henüz uygun olmadığını söyledi. Avrupa Merkez Bankası (AMB) 3 Aralık'ta yaptığı açıklamada politika faizini sabit tutarken mevduat faizini düşürdü. Japonya Merkez Bankası (BoJ), iki gün süren toplantının ardından 19 Kasım'da parasal teşvik programını değiştirmediğini açıklamıştı.
Uzmanlar, hangi para politikasının daha doğru olacağı tartışması sürerken, dünyadaki zayıf enflasyon cansız büyüme dikkate alındığında gevşek para politalarının bir süre daha devam edeceğini söylüyor.
DOKUZ ÜLKEDE FAİZ İNDİRİMİ
JPMorgan'ın Küresel Ekonomiler Direktörü David Hensley'e göre Fed'in yavaş yavaş izlediği bu yolu takip edecek kimse yok. AMB ve BoJ ise gelecekte faiz artışına gidecek gibi görünmüyor.
JPMorgan analizleri önümüzdeki 12 ay içerisinde faiz artışlarının aksine faiz indirimi olabileceğini öngörüyor. JPMorgan'ın izlediği 31 merkez bankasından dokuzunda faiz azalışı beklentisi var. Bu dokuz banka arasında Çin, İsveç, Yeni Zelanda ve Melazya da var. Döviz kuru oranını dolara göre belirleyen gelişen ekonomilerin sayısındaki azalış, bu ekonomilerin daha önce olduğu gibi Fed'i takip etmediklerini gösteriyor.
“MERKEZ BANKASI BİLANÇOLARI ARTACAK”
Faiz tartışmalarından bağımsız olarak, parasal genişlemeyle eriyen tampon bilanç tabloları da mevcut. Bank of America (BofA), dört büyük merkez bankasının bilançosunu bugünkü değeri 11 trilyon dolardan 2017 yılında 13,5 trilyon dolara çıkartacağını belirtiyor.
BofA'ya göre Fed faiz kararı öncesi herhangi bir varlık kısıtlamasına gitmezken, AMB ve BoJ bono alımını sürdürecek.
BofA'nın ekonomisti Michael Hanson bir ay önce yayınlanan raporda büyük hacimli bri likiditenin küresel piyasalara iki yıl içinde gireceğini ve bazı merkez bankalarının yavaş yavaş faiz artırımına yöneleceğini söyledi. Hanson, “Bu kombinasyonun küresel olarak uyumlu bir politika sağlaması gerekiyor. Böylece küresel büyüme ve enflasyon için alan sağlanırken riskli varlıklara olan talep desteklenecek” diye konuştu.
“SIFIR FAİZ ORANINA SONSUZA KADAR 'ELVEDA' DEMİYORUZ”
Güney Afrika merkezli Standard Bank Group'tan “10'lar grubu stratejisi” Başkanı Steve Barrow ise dünya bir dönüm noktasında. Faiz indirimi ve bono alımı aynı ağırlıkta etkiye sahip olmaz çünkü dolar en önemli Uluslar arası para birimi olmaya ve gücünü korumaya devam edecek.
Barrow'a göre dünyayı Fed'in parasal genişleme politikasından uzak tutmak zor olacak. Barrow, yüksek volatilite, daha yüksek dolar seviyesi ve riskli varlıklar için daha düşük fiyatlandırmalara hazırlıklı olunması gerektiğini belirtiyor.
ABD Hazine Bakanı Lawrence Summers, Bloomberg'e yaptığı açıklamada ABD'nin bir durgunluğa sürüklenmesi durumda taban faiz oranlarının o günün şartlarına göre düzenleneceğini söylemişti. Summers “Sıfır faiz oranına sonsuza kadar 'Elveda' demiyoruz” diye konuşmuştu.
