SELÇUK OKTAY
30 09 2015, 15:30 Güncelleme: 20:31
Yatırımcılar Türkiye ve küresel piyasalarda belirsizliklerin etkisini hissettirdiği bir ortamda risk almayı değerlendirirken kimi piyasa oyuncuları bu dönemde risk almanın uygun olduğunu vurguladı.
TEB Yatırım bugün paylaştığı raporda Türkiye'deki ve yurt dışındaki gelişmeleri değerlendirerek model portföyünde daha agresif bir duruş aldığını belirtti.
Kurumun raporunda daha farklı gelişmeler olmazsa bu portföyün seçim döneminde de değişmeden kalacağı öngörüldü. Raporda Türkiye'nin yıl başından bu yana gelişen ülkeler karşısında yüzde 16 daha kötü performans göstermesine neden olan belirsizlik ortamında tek parti ya da koalisyon, herhangi bir hükümetin tercih edilebileceği belirtildi.
Nomura CEEMA Stratejisti Timothy Ash da 1 Kasım'dan sonra Türkiye'de hükümet kurulması ile Türk varlıklarının yeni bir ralli yapabileceğini söyledi. Ash, seçimler gerçekleştiğinde çok kolay bir şekilde dolar/TL'nin 2,70 seviyesine gelebileceğini ifade etti.
Global Source Partners ekonomisti Atilla Yeşilada da 1 Kasım sonrası belirsizliğin kalkacağını, bir üçüncü seçim yaşanmayacağını sonrasında da Türk varlıklarında bir ilerleme yaşancağını belirtti. Yeşilada, "Türkiye 1 Kasım'a kadar bazı olumsuz etkiler yaşayabilir. Ama 1 Kasım'dan sonra AK Parti ve CHP bir koalisyon hükümeti kurmaya zorlanacak. Takip eden dönemde Merkez Bankası 300 baz puan artış yapacak. Dolayısıyla ben bu dönemde risk alınması yönündeki yorumlara katılıyorum" dedi.
Uluslararası tarafta ise Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) tahvil alım programını genişletmesine dikkat çekildi. TEB Yatırım'ın raporunda büyümeye ve devam eden deflasyona ilişkin endişelerin 60 milyar euroluk aylık tahvil alım programını 10 milyar euro artırma konusunda AMB'yi zorladığı belirtildi. Bununla birlikte AMB'nin muhtemelen Aralık 2015'te yapacağı bir duyuru ile tahvil alım programı için belirlenmiş Eylül 2016 tarihinin 6 ay daha uzatılacağı ifade edildi.
Raporda bu durumun Türk sabit getirili varlıklarına yönelik iştahı artıracağı, bunun da kuru güçlendirebileceği ve yerel tahvillere alıcı getirebileceği vurgulandı. Raporda, " ECB’den gelebilecek ek parasal genişleme adımları ile birleştiğinde siyasi gerginlikteki hafiflemenin, tüketime duyarlı düşük betalı ve defansif hisselerden aşırı satılan bankalara geçmek için katalizör olacağını düşünüyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Türk Lirası yılbaşından bu yana dolar karşısında yüzde 23 değer kaybıyla Brezilya Reali ve Kolombiya Pesosu'ndan sonra en fazla değer kaybeden para birimi oldu. BIST 100 endeksi ise yılbaşından bu yana yüzde 12 oranında kayıp yazdı.
