BLOOMBERGHT
30 09 2015, 06:53 Güncelleme: 06:54
2015 yılının üçüncü çeyreğinde gelişmiş ülkeler düşük enflasyon ve düşük büyümeden kurtulmak için ağırlıklı olarak para politikası silahını kullanmaya devam etti.
Avrupa tahvil alım programına, gerekirse artırma sinyali vererek devam ederken, Atlantik'in diğer yakasında ABD'de ise Fed faiz artırımı yerine sözlü yönlendirmelerine devam etti.
Üçüncü çeyrekte Amerikan ekonomisine yönelik olumlu sinyallere Çin gölgesi düştü. Üçüncü çeyrekte Amerikan ekonomisi ağustos ayı haricinde 200 binin üzerinde istihdam yarattı, işsizlik oranı ise yüzde 5,4'e düştü. Ancak Çin'in yavaşlaması Fed'in üçüncü çeyrekte faiz artışını pas geçmesine yol açtı.
Bu süreçte ise ABD borsaları Fed yönlendirmelerinde karmaşa ve Çin etkisi ise çalkantılı bir çeyrek geçirdi. Dow Jones tarihinde ilk kez 1000 puan düşerken S&P 500 3. çeyrekte yüzde 8, yıllık olarak ise yüzde 20 kaybı aştı.
Avrupa ekonomisinde ise Avrupa Merkez Bankası'nın tahvil alımı programıyla büyümede kıpırdanma yaşansa da Draghi'nin hamlesinin hisselere yansımaması endişeleri artırdı. Üçüncü çeyrek Alman DAX endeksinin ayı piyasasına girmesine sahne oldu.
Çin yavaşlamasının Avrupalı ihracatçıları olumsuz etkilemesi ile Stoxx 600 üçüncü çeyrekteki zirvesinden yüzde 16 düşüş yaşadı. Avrupa, Yunanistan krizini şimdilik çözse de dördüncü çeyreğe Volkswagen skandalını taşıyacak.
İngiltere ise 3. çeyrekte ABD ile birlikte ekonomik toparlanması görece hızlı gerçekleşen ülke olarak dikkat çekti. Muhafazakar Parti'nin tek başına iktidara gelmesiyle birlikte İngiltere'de bütçe endişeleri ortadan kayboldu.
İngiltere Merkez Bankası başkanı Mark Carney ise faiz artırımında acele etmeyerek Fed'i bekleyeceğinin sinyallerini verdi.
