BUSINESSHT
15 06 2015, 10:31 Güncelleme: 11:11
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 12 yıl boyunca basından sorumlu danışmanı olan Ahmet Sever'in yazdığı,"Abdullah Gül ile 12 yıl" kitabı Türkiye'nin yakın tarihine ilişkin önemli siyasi gelişmeleri ele alıyor.
Kitapta Türkiye siyasetinin kritik dönemlerine ilişkin Gül'ün Dışişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak aldığı önemli kararları anlatıyor.
Kitapta ekonomiye ilişkin de kısa bir bölüm ayrılmış durumda.
Sever, AK Parti'nin ekonomi alanındaki başarısında Abdullah Gül'ün kurduğu kadronun rol oynadığını savunuyor.
BABACAN'IN BABASINI İKNA ETTİ
Sever, Abdullah Gül'ün ekonomiye özel önem verdiğini ve bu alanda ideolojik ya da partizanca davranmadığını belirtiyor. Ayrıca Babacan'ın babasını ikna ederek, kendisini siyasete kazandırdığını belirtiyor.
"Ekonomi yönetimi Başbakan Gül'ün en fazla önem atfettiği alandı. Buraya, partizanca, ideolojik değil, liyakat ve beceriye bakarak atamalar yaptı. Zaten Ali Babacan'ı siyasete sokan, kendisi isteksiz olunca babasını devreye sokup ikna eden oydu. Hem başbakanlığı, hem de Dışişleri Bakanlığı döneminde ekonomi bürokrasisine yapılan atamalarda belirleyici oldu".
Kitapta bugün bakan olan bazı isimlerin de Gül tarafından siyasete kazandırıldığı belirtiliyor.
"2002 yılında Ak Parti'nin Acil Eylem Planı'nı, Devlet Planlama Teşkilatı bürokratlarından Birol Aydemir, Cevdet Yılmaz, Lütfi Elvan ve Ahmet Tıktık'a hazırlatmıştı. Bu kadro daha sonra ekonomi yönetiminde önemli görevler üstlenecek bazıları bakan olacaktı".
Sever, Faik Öztrak sonrasında Hazine Müsteşarı atanan İbrahim Çanakçı için de Gül'ün devreye girdiğini belirtiyor.
"Hazine Müsteşarı Faik Öztrak'tı ve onun yerine başkası atanacaktı. Tayyip Erdoğan, o kritik göreve İstanbul Belediyesi'nden bir iktisatçı getirmek istiyordu. Ancak Gül, bu zor dönemde piyasaları iyi tanıdığı, güven duyduğu birini atamanın daha doğru olacağını düşünüyordu. Başbakanlığı döneminde Devlet Planlama Teşkilatı'ndan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na ikinci başkan olarak atanan İbrahim Çanakçı'nın 5 Mayıs 2003'te Hazine'nin başına gelmesini sağladı. Gül'ü liyakate bakarak yaptığı bu seçimin ne kadar isabetli olduğu zaman içinde ortaya çıktı."
Durmuş Yılmaz'ın Merkez Bankası başkanlığına getirilmesinde de Gül'ün benzer bir rol oynadığı kaydediliyor:
"Keza aynı şekilde 2006 yılında Durmuş Yılmaz'ın Merkez Bankası Başkanlığı'nı üstlenmesi, Ahmet Ertürk'ün TMSF'nin 6 yıl boyunca yöneticiliğini yapması, yine hep Gül'ün ağırlığını koyması sonucu gerçekleşti. Nitekim Gül, cumhurbaşkanlığı döneminde daha sonra görevden alınan bu iki ismi de Köşk'te başdanışman yaparak sahip çıkacaktı.".
Sever kitabın ilgili bölümünü ise şöyle özetleyerek bitiriyor:
"İşte Ak Parti'nin hemen hemen herkes tarafından da kabul gören ekonomik alandaki başarısının altında Abdullah Gül'ün, Ali Babacan'dan başlayarak, başarılı isimlerle ördüğü bu yapı yatıyor."
