ISOBEL FINKEL, CONSTANTINE COURCOULAS VE LYUBOV PRONINA - BLOOMBERG NEWS
12 06 2015, 08:59 Güncelleme: 09:53
Seçim öncesinde AK Parti meclisteki çoğunluğu kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığında, hükümet yetkililerin üzerine basarak söylediği tek bir şey vardı: 90'larda neler olduğunu hatırlayın.
O dönemin didişen koalisyon partilerinin canlandırdığı hiperenflasyon ve bilanço dışı kredilerdeki yükseliş, daha sonra 2001 finansal krizinin temelini oluşturmuştu. Pazar günkü seçimlerden sonra da yeni bir koalisyon hükümeti krizinin oluşma ihtimali lirayı rekor seviyelere düşürürken, tahvil faizlerini sert bir şekilde yükseltti. O zamandan beri görülen ılımlı toparlanma ise ortak kurulacak bir hükümetin bu sefer daha başarılı olabileceğine dair beliren iyimserliği ortaya koyuyor.
Seçmenler, AK Parti'ye sınırlı bir zafer vererek politikacıların pazarlığı sırasında oluşacak belirsizliğin önünü açtı; ancak aynı zamanda gücün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın etrafında yoğunlaşmasına engel olmuş ve Merkez Bankası'nın bağımsızlığını bastırmak isteyenleri zayıflatmış oldu.
Acadian Asset Management'ta 360 milyon dolarlık gelişen piyasa tahvili yöneten Bryan Carter, “Siyasi gelişmeler uzun vadeli ekonomi yönetimi açısından olumlu. Kuvvetler ayrılığı zaman içinde gücün konsantrasyonu ve yarattığı ayrıcalıklarla zayıflamıştı. Seçim sonrasında bu eğilimlerin azalacağını düşünüyoruz” dedi.
PİYASA RAHATLAMASI
Pazar günkü seçimlerden bu yana kamuoyunun önünde ilk kez çıkan Erdoğan, dünkü konuşması sırasında tüm partilere mümkün olduğunca en kısa sürede hükümet kurmaları konusunda çağrıda bulundu. Cumhurbaşkanı, herkes “egolarını bir kenara koymalı” ve anlaşmaya varmalı dedi.
Özellikle Erdoğan'ın açıklamalarıyla rahatlayan TL, dün dolar karşısında yüzde 1,2 yükselerek 2,7029'a çıktı. Böylece bu haftanın kayıplarını yüzde 1,6'a indirdi. İki yıllık tahvil faizleri ise son bir ayın en büyük düşüşünü gerçekleştirerek 27 baz puan düştü ve yüzde 9,86 oldu. Carter, Acadian'ın seçimden bu yana uzun vadeki lira cinsinden tahviller aldığını söylemişti.
Renaissance Capital'dan Micheal Harris, dün kaydedilen kazançların, kısmen erken seçim olmayacağına ve Türkiye'nin bir koalisyona hazır olduğuna dair oluşan rahatlamayı yansıttığını söyledi.
Türkiye araştırmaları direktörü Harris, “İşleyen bir koalisyon, orta vadede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gücünün konsolide olmasından doğabilecek piyasa ve ekonomi risklerinin azaltılmasında önemli rol oynayacaktır” diye konuştu.
Türk hisseleri için alım tavsiyesi veren Renaissance Capital analisti, “Türkiye bir koalisyonun yaratabileceği verimsizliklere dayanabilecek kadar olgunlaştı” dedi.
SABIR GEREKLİ
Seçim sonuçlarına göre dört parti meclise girmeye hak kazandı ve koalisyon oluşturması için ilk fırsat en çok oyu alan AK Parti'de olacak. Ancak muhalefet liderleri şu ana kadar Erdoğan'ın güçlerini sınırlandıracak şartlar kabul edilmediği sürece AK Parti'yle ortaklık kurmak istemediklerini belirttiler.
Neuberger Berman Europe ekonomisti Kaan Nazlı, “Bu partiller son 13 yılı AKP'ye karşı kampanya yürütürek geçirdiler, yani bir anlaşmaya varılması zaman alacaktır” dedi.
AK Parti'nin borçlanma maliyetlerini kısarak ekonomik büyümeyi artırma konusunda yaptığı baskı, yatırımcıların merkez bankası bağımsızlığı konusunda endişelenmesine sebep olmuş ve ülkenin varlıklarına olan iştahı azalatarak bu yıl başından bu yana lirayı rekor seviyelere düşürmüştü.
Dün Merkez Bankası tarafından yayınlanan verilere göre, seçimden önceki hafta yabancı yatırımcıların elinde bulundurduğu Türk hükümet tahvili miktarı ise Mart 2012'den bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Seçim sonuçlarıyla “daha kapsayıcı bir hükümet kurulma ve para politikası bağımsızlığını genişlemesi ihtimalleri yükseldi” diyen Societe Generale gelişen piyasa stratejisti Phoenix Kalen, “Siyasi belirsizliklerin azalması ertelenmiş yatırımların ve özel üketimin canlanmasını da sağlayabilir” dedi.
