Türkiye'de 13 yıldır devam eden tek parti dönemi yerini yeni bir siyasi ortam terk etti. Seçimlerden sonra Türkiye'de nasıl bir hükümet kurgusu olacağı kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Habertürk gazetesinden Bülent Aydemir'in haberine göre Ankara kulislerinde 7 senaryo konuşuluyor.
AK PARTİ-CHP: Toplam oy oranı yüzde 66’ya ulaşan bu iki partinin kuracağı hükümet, ‘Büyük Koalisyon’ olarak da adlandırılıyor. Türkiye’deki iş çevreleri ve uluslararası ekonomi kuruluşlarının da tercih edebileceği bir koalisyon modeli olarak değerlendiriliyor. Ancak CHP tabanından tepki görebileceği ve iki partinin seçim sürecinde ‘keskin’ şekilde ayrıştığı gibi güçlükleri de sıralanıyor.
AK PARTİ-MHP: İki partinin de milliyetçi-muhafazakâr seçmene yönelik söylemleri ve politikaları nedeniyle uyuşabilecekleri vurgulanıyor. MHP, her ne kadar bu ortaklığı reddedip ‘keskin kırmızı çizgiler’ sıralasa da, “paralel yapı”ya karşı Emniyet’te, yargıda ve bürokraside verilen mücadelede AK Parti’nin eski ‘ülkücü’ isimlerden yararlanması “umut ışığı” olarak değerlendiriliyor. AK Parti’nin son dönemde meydanlarda işlediği, “Tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet” söyleminin de iki partiyi yakınlaştırabileceği düşünülüyor.
ONARIM HÜKÜMETİ (HDP DESTEKLİ CHP-MHP): CHP ve MHP’nin sandalye sayıları hükümet kurmaya yetmiyor. HDP’nin dışarıdan desteğiyle böyle bir hükümet kurulabileceği ifade ediliyor. HDP ile hiçbir koşulda bir araya gelmek istemeyen MHP’nin dışarıdan verilecek desteğe güç de olsa sıcak bakabileceği konuşuluyor. “Onarım Hükümeti” de denilen bu hükümetin, demokratik hukuk devletinin tesisine yönelik bazı adımları atma, ekonomik bazı reformları gerçekleştirme konusunda görev yapabileceği, yasama işbirliğini kayda almış bir program yürütebileceği ifade ediliyor.
AK PARTİ-HDP: Zor gibi görünüyor, ancak diğer modellerin gerçekleşmemesi durumunda AK Parti ve HDP bu förmülü gündeme alabilir. Kırmızı çizgilerin ve taleplerin bir protokole bağlanması durumunda, bu seçenek imkânsız değil. Ancak CHP ve MHP’nin sert muhalefetine de hedef olabilecek bir koalisyon.
AK PARTİ AZINLIK HÜKÜMETİ: AK Parti’nin öncelikle koalisyon seçeneklerini zorlayacağı ifade ediliyor. Ancak tüm yollar denendikten sonra, erken seçime kadar bir AK Parti azınlık hükümeti formülünün işletilebileceği konuşuluyor. Bu formüle dışarıdan sayısal destek şart.
TRANSFER HÜKÜMETİ: AK Parti’nin dışarıdan 18-20 milletvekili transfer ederek bir hükümet kurabileceği vurgulanıyor. Ancak bu yöntem, seçmen gözünde güven kaybı, sayısal çoğunluğu her an kaybetme gibi riskler barındırıyor.
SEÇİM HÜKÜMETİ: Liderler anlaşamazlarsa, üzerinde uzlaşabilecekleri bir milletvekilinin başkanlığında hükümet kurulabilir ve seçime gidilebilir. Ama zor görünüyor.
Bu hükümet senaryoları için partilerin kırmızı çizgileri olarak belirlediği öncelikleri de önem taşıyor. Habertürk gazetesinden Saliha Çolak'ın haberine göre şimdiden 8 kritik konu koalisyon görüşmelerini etkileyecek gibi görülüyor.
SARAY’IN KONUMU: CHP, MHP ve HDP, seçim meydanlarında “tarafsız olmamakla ve AK Parti için oy istemekle” eleştirdikleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hareket alanının, ‘tarafsızlık’ ilkesi gereğince Anayasa’da tanımlanan sınırlara çekilmesini talep edebilir. 3 muhalefet partisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kritik konular’ dışında düzenli olarak Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Bakanlar Kurulu’nu toplamasına karşı çıkıyor. Haliyle koalisyon pazarlıklarında bu konuda AK Parti’den ‘güvence’ istemeleri olası. “Saray’ın israf olduğunu” savunan muhalefet partileri, seçim çalışmalarında kullandıkları söyleme uygun olarak, “Saray’ın boşaltılmasını” da pazarlık maddelerinden biri olarak masaya koyabilir.
BAŞKANLIK: AK Parti, seçim sonuçlarının da ışığında, başkanlık sisteminin Türkiye’ye en uygun sistem olduğu tezini işlemeye devam ediyor. Buna karşılık CHP, MHP ve HDP’nin AK Parti ile koalisyon pazarlığında, başkanlık tartışmalarının rafa kaldırılmasını ve parlamenter sistemin güçlendirilmesini talep etmeleri bekleniyor.
ÇÖZÜM SÜRECİ: Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, seçim sonuçlarının ardından “HDP bundan sonra çözüm sürecinin ancak filmini yapar” dedi. Ancak çözüm sürecinin, koalisyon görüşmelerinde en kritik pazarlık konularından biri olması muhtemel. MHP, sürecin sona erdirilmesini istiyor. CHP, sürecin Meclis’in dahil olacağı şeffaf bir şekilde sürdürülmesinden yana. HDP içinse çözüm sürecinin devamı, olmazsa olmazlar arasında.
YOLSUZLUKLAR VE YÜCE DİVAN: Siyasi çevrelere göre koalisyon pazarlıklarının en çetin gündem maddelerinden biri de, AK Partili 4 eski bakan hakkındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili Yüce Divan sürecinin işletilip işletilmeyeceği olacak. 4 bakan Meclis’te daha önce yapılan oylamada AK Partili milletvekillerinin oyuyla Yüce Divan’a gönderilmemişti. Ancak CHP, MHP ve HDP, 4 eski bakanın Yüce Divan’da yargılanmasını istiyor.
İÇ GÜVENLİK YASASI: 3 muhalefet partisinin, AK Parti’nin Meclis’teki çoğunluğuyla çıkardığı İç Güvenlik ve benzeri bazı yasalarda restorasyon talep etmesi bekleniyor. “Paralel yapı”yla mücadele, dershanelerin kapatılması, üniversite sınavı ve KPSS’de yaşanan usulsüzlükler de koalisyon masasının gündem başlıkları arasında yer alacak.
SEÇİM YASASI: Koalisyon için pazarlık maddelerinden biri de seçim yasaları olacak. CHP ve HDP, seçim barajının indirilmesinde ısrarcı. Yeni Anayasa konusu da pazarlıklarda kendisine yer bulabilir.
ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİYE ZAM: CHP, MHP ve HDP seçim kampanyalarını asgari ücretin artırılması, emekliye yılda iki maaş ikramiye, çiftçiye ucuz mazot desteği gibi ekonomik vaatler üzerine inşa etmişti. Bu 3 parti, tabanlarına vaatlerinin en azından bir bölümünü gerekleştirebilmek için AK Parti’den ‘söz’ almaya çalışacak.
BAŞBAKANLIK VE BAKANLIKLAR: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk etapta AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na hükümeti kurma görevini vermesi bekleniyor. Koalisyon turları sırasında hangi partiyle pazarlık yapılırsa yapılsın, ana hatlarda anlaşma sağlandıktan sonra, Başbakanlık ve bakanlıklar meselesi gündeme gelecek. Partiler, bakanlık paylaşımında ‘etkili’ bakanlıkları almaya çalışacak. Ekonomiyle ilgili bakanlıkların hükümetin büyük ortağında kalması genel teamül, ama yine de teamülleri zorlayan pazarlıklar yaşanabilir.