BUSINESS INSIDER
24 04 2015, 10:48 Güncelleme: 11:31
Dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz şirketleri geleceğe yönelik farklı plan ve kriz senaryoları üzerinde çalışıyor. Tabii ki her farklı stratejinin de bir riski bulunuyor.
Enerji sektöründe petrol fiyatlarındaki gerileme ve reboundun ardından hangi şirketler daha güçlü çıkacak? Hangileri bulunduğu konumdan daha da geriye gidecek? Bu soruların cevabı alınan kararlar ve stratejilerde gizli.
2014 yılına göre yarı yarıya gerileyen petrol fiyatları dev enerji şirketlerinin gelirlerini büyük ölçüde düşürdü. Sonuç olarak, petrol endüstrisi yaklaşık 114 milyar dolarlık bir maliyet kesintisine ve küçülmeye gittiği tahmin ediliyor.Ama aynı zamanda enerji şirketi yöneticileri, gelecek 5-10 yılda nasıl büyüyeceklerine yönelik de bir yol haritası çizmeye çalışıyor. Yöneticilerden çok azı düşük fiyat dönemine bakarak uzun vadeli projeleri ve getirileri takip ediyor.
Fransız petrol devi Total, LNG ve açık deniz petrol kuyuları üzerine satın alma planları yapıyor. Total Başkanı Yves-Louis Darricarrere, söz konusu alanlarda ikinci sırada bulundklarını belirterek, "Güçlü noktalarımızı daha da kuvvetlendirmek için net stratejilerimiz var" dedi.
Royal Dutch Shell de benzer bir strateji izliyor. BG Group'u satın almak için 70 milyar dolar ödeyen Shell de uzun vadede büyüme tarafına odaklanan şirketler arasıda yer alıyor. Söz konusu hamle ile Shell, LNG tarafında portföyünü güçlendirirken, şirketin yatırımları tarafında Avustralya ve Brezilya gibi ülkeler öne çıkıyor.
CONOCOPHILLIPS FARKLI BİR STRATEJİ İZLİYOR
ConocoPhillips ise tam tersi bir yaklaşım içinde. LNG ve açık deniz petrol yatırımını pahalı bulan ve esnek olmadığı görüşünü savunan ConocoPhillips, bu alandaki harcamalarını gelecek 3 yılda yüzde 28 azaltmayı planlıyor. Şirketin, pahalı konvansiyonel projelere yönelik harcamalarını da yüzde 45 azaltacağı belirtilirken kaya gazı (şeyl) üretimine yönelik harcamalarını ise yüzde 50 artırması gündemde. Bu da ConocoPhillips'in kaya gazı ağırlıklı bir enerji şirketine dönüşmesi anlamına gelebilir.
BP'nin ise büyüme konusunda çok fazla opsiyonu bulunmuyor. Hâlâ 2010 yıında meydana gelen Meksika Körfezi'ndeki Deepwater Horizon olayının etkilerini hisseden BP, bir kaç yıl öncesine göre daha küçük bir şirket haline dönüşmüş durumda.
Petrol fiyatlarındaki keskin düşüş BP'nin bir çok varlığının da satışına neden oldu ve olmaya devam ediyor. Nakit tarafında zor duruma düşen BP, son olarak 2 milyar dolar değerindeki boru hatları ve depolama tesislerini satmayı planladığını açıkladı. Şirket aynı zamanda Alaska'dan Hilcorp'a kadar 4 farklı petrol sahasını da satışa çıkardı.
Tüm bu gelişmeler ExxonMobil ya da Chevron'un BP'yi satın almayı düşündüğü söylentilerinin çıkmasına neden oldu. BP ise söz konusu iddiaları yalanladı.
Enerji sektöründeki tüm bu gelişmeler ışığında dünyanın en büyük petrol şirketi konumundaki ExxonMobil'in bundan sonraki hamlesinin ne olacağı ise merakla bekleniyor.
