BIST 100 9.693,46 % 1,77
USD/TRY 32,5355 % 0,02
EUR/TRY 34,7190 % 0,09
Piyasalar
9.693,46
% 1,77
32,5355
% 0,02
34,7190
% 0,09
1,0656
% 0,12
45,44
-0,05
2.391,93
% 0,54
87,29
% 0,21
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

8 soruda Transatlantik'e bakış

Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşması süreci nasıl ilerliyor ve Türkiye neye itiraz ediyor?

Transatlantik anlaşması üzerine 8 soru 8 cevap
ZEYNEP TOPALOĞLU 10 04 2015, 12:36

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci bugün katıldığı BloombergHT yayınında aylardır devam eden Transatlantik anlaşması konusunda hükümet tarafından gelen en sert çıkışlardan birini yaptı ve ABD ve AB arasında imzalanması planlanan ticaret ve yatırım anlaşmasının "Amerikan işgali" olacağını söyledi. Ayrıca AB'yle Gümrük Birliği anlaşmasını askıya alabileceklerini söyledi. Peki neden? İşte anlaşmanın detayları ve Türkiye'ye etkisiyle ilgili 8 soru ve 8 cevap:

1. Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşması nedir?

ABD Başkanı Barrack Obama, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, Şubat 2013'de yaptıkları ortak bir açıklama ile AB ve ABD arasında çok kapsamlı ticaret ve yatırım ortaklığı kurulması için müzakerelere başlama kararı aldıklarını duyurdular.

Dünya hâsılasının yaklaşık olarak yarısını ve dünya ticaretinin yaklaşık olarak üçte birini oluşturan iki ülke, anlaşmanın sağlanması halinde gümrük vergilerini sıfırlayacak, gümrük dışı engelleri azaltacak ve yatırım kolaylıkları sağlayacak. Böylece de dünyanın en büyük serbest pazarını oluşturacak.

2. Anlaşma taraflara ne kazandıracak?

Taraflar, dünya ticaretinin üçte birinin serbestleşmesi anlamına gelecek ortaklığın milyonlarca iş yaratacağını ve her iki pazarın da büyümesini hızlandıracağını söylüyor. 

Konu hakkında pek çok araştırma ve hesaplama var. Bunlardan biri de Center for Economic Policy Research tarafından yapılan bir araştırma. Bu araştırmaya göre anlaşma sonucunda Avrupa'da 2027 yılına kadar yıllık milli gelirin 68 ile 119 milyar euro, ABD'de ise 50 ile 95 milyar euro arasında artması bekleniyor. Avrupa Komisyonu'nun yaptığı hesaplamalar ise TTIP'nin Avrupa ekonomisini 120 milyar euro, ABD ekonomisini de 100 milyar euro büyüteceğini söylüyor.

3. Anlaşma süreci nasıl ilerliyor, görüşmeler hangi aşamada?

Çalışmalara başlanacağının duyurulmasından sonra belirlenen ilk hedef 2014 sonuna kadar anlaşmanın tamamlanmasıydı, fakat müzakereler bu tarihe yetişmedi. Şu ana kadar iki tarafın delegasyonları bir hafta süren sekiz tur görüşme yaptı, ancak ana meselelerde hala önemli bir ilerleme kaydedilemediği belirtiliyor. Şu anda hedelenen tarih 2015 sonu.

4. ABD ve AB içindeki anlaşma karşıtları neye itiraz ediyor?

Hükümetler, sürecinden başından beri halkı ve muhalefeti anlaşmanın "iyi" bir anlaşama olacağı konusunda ikna etmek için büyük çaba sarf ediyor. Ancak, bu konuda itirazlar bitmediği gibi, müzakere süreci uzadıkça daha da büyüyor.

AB tarafında en çok tartışılan konu yatırımcı-devlet çatışmaları çözümü (ISDS) sistemi. Anlaşmayla getirilmesi gereken yapıda, yabancı şirketler ve yatırımcılar egemen devletlerle eşit statüde sayılıyor. Şirketlerin devletleri ulusal mahkemeler dışında da dava edebilecek olması da ulusal hukuk sistemlerinin üstünlüğü açısından önemli bir tehdit olarak algılanıyor.

Öte yandan pek çok şirketin planlanan düzenlemelere dair endişeleri de devam ediyor. Okyanusun iki tarafından farklı sektör temsilcileri, uyum belirlenecek yeni standartların ve getirilecek yeni kuralların işlerine zarar vereceğinden korkuyor. 

5. Üçüncü ülkelere etkisi ne olacak?

TEPAV'a göre, bu anlaşmanın kapsamının öngörüldüğü ölçüde derin olması halinde, gerek ABD gerek AB pazarında, üçüncü ülkelerin rekabet yapısına, pazara giriş şartlarına ve istihdamına yapacağı etkiler de artacak. Üçüncü ülke ihracatçıları, ABD pazarında paylarını Avrupalı rakiplerine, Avrupa pazarında ise Amerikalı rakiplerine kaptıracak.

Almanya Ekonomi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yaptırdığı bir çalışmaya göre, anlaşma sonucunda Türkiye, Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya, Japonya, Meksika, Kanada, Avustralya ve Kanada gibi ülkeler açısından pazar kaybı sonucu oluşacak bir refah kaybı bekleniyor.

İsveç Ticaret Bakanlığı'nın konuyla ilgili çalışmasında ise tarifelerin kaldırılıp, tarife dışı engellerin kapsamlı şekilde azaltılması halinde, dünyanın geri kalanı açısından refah düşüşü etkisinin yüzde -0.15, üretimlerindeki katma değer azalışı ise yüzde -0.40 olacağı belirtiliyor.

6. Türkiye'nin itirazlarının sebebi nedir?

Türkiye'nin anlaşmanın dışında kalmak istememesinin en büyük nedeni Avrupa Birliği'yle arasındaki Gümrük Birliği. Gümrük Birliği anlaşmasına göre, AB'nin imzaladığı her serbest ticaret anlaşması Türkiye'yi de bağlıyor. Yani Türkiye de diğer tüm AB üyeleri gibi anlaşma yapılan ülkeye gümrüklerini açıyor. Ancak AB ile anlaşıp Türkiye ile ikili bir ticaret anlaşması yapmayan ülkeler için aynı durum söz konusu değil. Yani Türkiye ile ayrı bir anlaşma yapmayan bir ülke Türkiye'ye gümrüksüz mal sokarken, Türkiye'den ithal ettiği ürünler için gümrük tarifelerini çalıştırabiliyor.

Türkiye'nin TTIP'nin dışında kalması durumunda Gümrük Birliği'ni askıya almak istemesinin sebebi bu. AB'nin daha önce imzaladığı anlaşmalar zaten Türkiye'yi rahatsız ediyordu. Ancak ABD ekonomisinin büyüklüğü ve Türkiye ticareti için önemi düşünüldüğünde bu pazarı kaybetmek Türk ekonomisi için çok daha büyük bir tahribata sebep olur. 

7. Anlaşmanın Türkiye'ye maliyeti ne kadar olur?

Brookings Enstitüsü ve TÜSİAD işbirliğinde hazırlanan, Prof. Dr. Kemal Kirişçi tarafından kaleme alınan bir başka rapora göre, Transtalantik ortaklığın dışında kalmak Türkiye'ye 20 milyar dolar kayba mal olabilir.

AB Bakanı ve Baş müzakereci Volkan Bozkır ise Şubat ayındaki bir konuşması sırasında Türkiye'nin yıllık kaybının 5 milyar dolar olacağını söylemişti.

8. ABD ve AB'nin Türkiye'nin itirazlarına karşı tutumu nedir?

Her iki taraf da Türkiye'nin endişelerine hak vererek, gerekli çalışmaların yapılacağını söyledi, ancak Türkiye'nin devamlı itirazlarına karşı henüz bu konuda ne bir adım atmadı. Avrupa Birliği, Türkiye'nin anlaşmaya dahil olmak için ABD'yle paralel bir ticaret anlaşması yapması gerektiğini konusunda ısrar ediyor. ABD ise sorunun AB-Türkiye arasında olduğunu söyleyerek, meselenin Gümrük Birliği şartlarında bir değişikle çözülmesini öneriyor.

Dünya Bankası, Avrupa Komisyonu'nun isteğiyle Gümrük Birliği yapısı üzerine bir değerlendirme araştırması hazırlamıştı. Bu araştırmada, anlaşmanın iki tarafa da yarar sağladığı, ancak özellikle AB'nin üçüncü ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmalarının Türkiye'ye zarar verdiği ve yapısının var olan asimetriyi gidermek üzere tekrar düzenlenmesi gerektiği belirtiliyor.

Yukarı

Business HT×