THE ECONOMIST
10 04 2015, 11:20 Güncelleme: 11:27
Küresel mali kriz zengin ekonomiler için derin yaralar bırakan bir tecrübe oldu. Kısa vadede milli gelirde yaşanan keskin düşüş, büyüme beklentilerinde sürekli bir azalmaya yol açtı. Bütün bunlarla beraber son IMF “Küresel Ekonomik Görünüm” raporuna bakılırsa gelişen ekonomiler de artık umutlarının azaldığı bir döneme giriyor.
Potansiyel üretim bir ekonominin hız limitini belirler; bir diğer deyişle ekonominin enflasyon bağlantılı aşırı ısınma gelmeden ne kadar büyüyeceğini. Bunda en önemli faktörler işgücü piyasasındaki büyüme, sermaye stokları ve üretim olarak sıralanıyor. IMF’ye göre gelişmiş ekonomilerde zayıf üretim artışı ve işçilerin yaşlanmasından dolayı krizden önceki yıllarda potansiyel büyüme zaten düşüşteydi. Krizin gelmesiyle beraber yatırımlar da daraldı ve bu problemler daha büyük bir hal aldı. 2001-07 yılları arasında yüzde 2.2 olan potansiyel yıllık büyüme 2013-14’te yüzde 1.5’e geriledi.
Yine IMF’ye göre önümüzdeki yıllarda zengin ekonomilerde potansiyel büyümenin yeniden toparlanması bekleniyor. Fakat yavaşlama gelişen ekonomilerde biraz daha kalıcı görünüyor. Gelişen ekonomilerin bazılarında bu yavaşlamanın daha kalıcı olması nüfus yapısından kaynaklanıyor: örneğin Çin’in çalışan nüfusu düşüşe geçmeye başladı bile. Ayrıca zengin ve fakir ekonomiler arasında birbirini yakalamaya yönelik yapılan üretimin hızı düştükçe genel üretim arasındaki fark da yükselecektir.
Öyle görünüyor ki ekonomik hayal kırıklığı giderek artan bir küresel olay.
