Küresel büyümenin biraz daha enerjiye ihtiyacı var ve çözüm sandığımızdan daha basit olabilir: Sınırlararası hareket etmek.
Mallerın serbest dolaşımı küresel büyümeyi ancak çok sınırlı bir oranda arttırabiliyor, ancak ekonomistlerin son tahminlerine göre insanların serbest dolaşımı, yani uluslararası göçmenlik kurallarının esnetilmesi küresel ekonomiyi yüzde 67 ile 147.3 arasında büyütebilir.
Dallas Fed Başkan Yardımcısı Mark Wynne'ın kaleme aldığı bir araştırmada atıfta bulunulan bu tahmin, IMF verilerine göre bu yıl 81.5 trilyon dolar civarında olması beklenen gayri safi küresel hasılanın en az yarısından fazla artması demek.
Wynne'a göre Uluslar arası göçler “küreselleşmenin son cephesi” ve son yıllarda en az gelişme gösteren alan. Gönüllü göç 1990 ile 2010 arasında gelişse de İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemdeki yavaşlığını bir türlü üstünden atamadı. Bir asır önceki pasaportsuz dünya düşünülünce sınırlar hala çok kuvvetli.
Aslında göçmen hareketleri iki tarafa da kazandırıyor. Göç alan ülkeler iş gücü ve artan tüketici harcamalarıyla yeni piyasalar inşa ederken, göç gönderen ülkeler de “vatana” gönderilen paralardan yararlanıyor. Dallas Fed'e göre bu para transferleri düşük gelirli bir ülkenin GSYİH'sini yüzde 5 veya daha fazla arttırabilir.
En yakın rakibi Rusya'nın üç katı uluslararası göçmen hacmiyle ABD hala toplamda birinci. Resmi verilere göre 2012'de ülkedeki göçmen sayısı 40 milyondan fazlaydı.
Nüfus büyüklüğü göz önünde bulundurulduğu ise birinciliği nüfusunun yüzde 26.7'si göçmen olan Suudi Arabistan alıyor. ABD'de bu oran yaklaşık yarısı seviyesinde, yüzde 13.8 civarında.
Bank of America Merrill Lynch stratejisti Savita Subramanian, çok sıkı göçmen politikalarının özellikle inovasyonları yavaşlatarak ABD ekonomisi için önümüzdeki yıllarda ayak bağı olabileceğini söylüyor.
Subramanian, “Bu hala büyük bir risk, eğer yurtdışından istihdam etme ve dünyanın geri kalanının yetenek çekme yeteneğimizi kaybedersek, ar-ge harcamaları ve yaşam standartlarımız önemli bir darbe alır” diyor.