BLOOMBERGHT.COM
12 03 2015, 14:40 Güncelleme: 13.03.2015, 07:33
Avrupa Merkez Bankası (AMB) Yönetim Konseyi üyesi ve Almanya Merkez Bankası Bundesbank'ın Başkanı Jens Weidmann, iyileşen Euro Bölgesi ekonomisinin, AMB'nin ülke tahvili alım programına ihtiyaç olmadığını gösterdiğini söyledi.
Weidmann, Bundesbank'ın bugün Frankfurt'ta yayınlanan yıllık raporunda, "Makroekonomik durumun parasal genişlemeyi gerektirdiği konusunda ikna olmama durumum sürüyor," dedi ve "Özellikle sorunlu bir nokta şu ki; yoğun ülke tahvili alımları Eurosistem merkez bankalarını Euro Bölgesi üye ülkeleri için en büyük kreditör haline getirecek. Maliye ve para politikaları çok daha içiçe geçmiş hale gelecek" değerlendirmesinde bulundu.
19 üyeden oluşan Avrupa merkez bankaları sisteminin bir üyesi olarak Bundesbank, AMB'nin 1.1 trilyon euro (1.2 trilyon dolar) büyüklüğündeki varlık alım programı dahilindeki kotasına kullanarak tahvil alımlarına başladı. Weidmann ekstra teşviğe ihtiyaç duyulduğu görüşüne muhalefet ederken, başında bulunduğu kurum, tahvil alımlarının en büyük ulusal parçasını gerçekleştirmekten sorumlu.
Bundesbank yıllık raporunda, 2014 yılı karının, düşük faiz gelirinden dolayı, 2013'teki seviyesi olan 4.59 milyar eurodan 2.95 milyar euroya gerilediğini kaydetti. Bundesbank, risk provizyon hesabını değiştirmeden 14.4 milyar euroda bıraktı.
Weidmann raporunda, "Haziran ve Eylül 2014'te faizlerin indirilmesi, 2015 için beklenen yıllık sonucun düşmesine neden oldu," dedi ve "Ancak risk provizyonları yüksek kalmaya devam ediyor, zira AMB Yönetim Konseyi'nin yeni varlık alım programlarına karar vermesi ilave kredi risklerine neden oluyor" şeklinde konuştu.
Bundesbank, "Genişlemeci güçler şimdilerde, krizden en fazla darbe alan Euro Bölgesi ülkelerinin bazılarında güç kazanıyor görünüyor ve bölge bir bütün olarak iyileşen uluslararası ticaret, düşük finansman maliyetleri ve düşük enerji fiyatlarından dolayı daha büyük çaplı bir büyüme göstermeli" dedi.
Bundesbank raporu, Almanya ekonomisinin bu yıl "normal kapasite kullanımının ötesinde" ve "belki de 2016'da çok daha güçlü bir şekilde" büyümesi gerektiği kaydedildi.
