PİYASALAR

Bir KGF daha bekleyen sektörden 3 mesaj

İTHİB Başkanı İsmail Gülle: İkinci bir desteğe ihtiyaç var. Herkeste bir beklenti var.

Türkiye ekonomisinde kritik öneme sahip olan tekstil ve hazırgiyim sektörü 3 mesaj verdi.

Sektörde ihracatta sipariş hızına yetecek atölye bulunamıyor, yeni bir Kredi Garanti Fonu (KGF) desteği bekleniyor ve para harcayan turistin az olduğuna dikkat çekiliyor.

Dünya'nın haberine göre sektör temsilcileri ciddi bir büyüme potansiyelini görüyor, ancak sorunların aşılması için gerekli hamleler de aciliyet taşıyor.

Bazı üreticiler “KGF sıcak taşa damlayan bir su gibi yok oldu gitti” derken, bazı sektör yetkilileri de piyasaya yeni bir fon beklentisi olduğunu, hatta bu beklentinin bir atalet yarattığını vurguluyor.

İhracatın artış trendine girmesi olumlu olarak görülüyor. Ancak ihracatçılar, yeterli atölye bulamıyor ve talebe zamanında karşılık vermede sıkıntı yaşıyor. Tüm bunların ötesinde sektörün en büyük handikapı da turist sayısındaki düşüş olarak belirtiliyor.

İÇ PİYASA YENİ KGF'Yİ BEKLİYOR

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle iç piyasada bir toparlanma başladığını, ihracatta da hareketliliği gözlemlediklerini söylüyor. Ancak Gülle’ye göre üreticilerin cesarete ihtiyacı var. Bu yolda yeni bir Kredi Garanti Fonu desteği önemli. Gülle sektörün fotoğrafını şöyle çekiyor:

“İkinci bir desteğe ihtiyaç var. Herkeste bir beklenti var. Sanayici için de küçük esnaf için de finansman desteği çok önemli. Bu anlamda yılın ikinci yarısına dair beklentinin yüksek olduğunu söyleyebilirim. 15 Temmuz süreci sonrasında bir talep ertelemesi, arkasından durgunluk getirmişti. Kurdaki geri gidiş de ihracatta kayıp yaratmıştı. Şimdi buralarda toparlanma var ancak piyasada da bir çekingenlik söz konusu. Burada cesaretlendirici bir desteğe ihtiyaç var.”

KREDİ GARANTİ FONU'NA YENİ ARAÇ GELİYOR

İHRACAT TALEBİ KARŞILANAMIYOR

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, en önemli sıkıntıyı “üretim yapmakta, fason atölye bulmakta zorlanmanıyoruz” sözleri ile ortaya koyuyor. Geçmiş dönemde sıkıntılar nedeniyle birçok atölye kapandı, Özhamaratlı’nın deyişiyle ölüyü dirilmek de mümkün olmuyor. Var olan atölyeler de üretimini yurt dışından içeriye kaydıran büyük hazır giyim markaları tarafından tam kapasite ile kullanılır durumda.

Böyle olunca tekstilciler ihracattan gelen siparişleri istenen zamanda ürettirme konusunda büyük sıkıntı yaşıyor. Peki ya bunca teşvik, cazibe bölgeleri? Talep de varsa neden yeni atölyeler kurulamıyor? Özhamaratlı burada eleman bulma sorununu vurguluyor.

Özhamaratlı, “Hizmetler sektöründe çalışmayı, bir AVM’de güvenlikçi olmayı üretim yapmaya tercih ediyorlar artık” diyor. Hele ki teşvikli bölgelerde eleman bulmak çok daha zor. “Londra’da bile bugün hazırgiyim tesisi kuruluyor. Biz çevreyi kirleten, atığı olan bir sanayi değiliz ki neden büyükşehirlerin dışına itiliyoruz anlamakta zorlanıyorum” diyen Özhamaratlı, “yüksek teknolojili ürünlere giderken eldeki tekstil ve hazırgiyimden olmamak gerektiğini” anlatıyor.

CUMHURBAŞKANI BAŞDANIŞMANI: KGF'NİN AZ KISMI YATIRIMA KULLANILDI

İHRACATÇININ 2 AYLIK AJANDASI DOLU

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Şeref Fayat da Özhamartlı ile aynı vurguyu yapıyor: “İç talepte toparlanma var. İhracatçı iç talebin de etkisiyle boş atölye bulamaz hale geldi. Bu nedenle ihracat ayağında potansiyelin altında gidiyoruz.” İhracatta tekstil sektörünün performansı hala ekside, ancak TGSD Başkanı bu eksinin kapanacağı bir süreçte gittiğimizi anlatıyor.

Fayat’ın verdiği bilgiye göre ihracatçının önümüzdeki 2 aya dair tüm siparişleri dolu, yılın tamamının bu performansla geçmesi bekleniyor. Fayat, “Bu yılı 2016’nın üzerinde kapatacağız. KGF’lerin geri dönüşünde sektörümüz adına herhangi bir sıkıntı öngörmüyorum” diyor. Kısa vadede bir sıkıntı öngörmediğini, uygun bir finansman desteğinin her zaman kullanılacağını ancak geçtiğimiz dönemdeki gibi acil bir ihtiyacın söz konusu olmadığını ekliyor.

ERTEM'DEN BANKALAR İÇİN YENİ AÇIKLAMA

ORTADOĞULU TURİST AVRUPLANIN YERİNİ TUTMUYOR

Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı da iç talepte toparlanmayı gözlemleyenlerden.

Kiğılı “Artık moda 30 günde yenileniyor, o nedenle malların hızla mağazaya konması kritik önemde. Uzakdoğu’da ürettirip navlun ödemektense yakın pazarlardan kısa vadeli tedarik tercih ediliyor. Bu durum Türkiye’deki üreticileri gözde yaptı. İhracatımızda da önemli bir artış var” diyor. Kiğılı perakende ayağında ise en önemli handikapın turist sayısındaki düşüş olduğunu vurguluyor. “Turistin artması şart. Alışveriş yapan turisti ülkemize getirebilmeliyiz”- diyen Kiğılı, bu noktada sektörün sıkıntı yaşadığını anlatıyor.

BMD Başkanı Sinan Öncel de rakamların turistin daha az harcadığını gösterdiğini vurguluyor. Öncel, “Sadece lüks segmentte harcayan, diğer segmentlerde harcama yapmayan bir turist profili söz konusu” yorumu yapıyor. Orjin Deri Yönetim Kurulu Başkanı Lemi Tolunay da da Ortadoğu’dan gelen turistin ABD’li ve Avrupalı turist gibi harcamadığını anlatıyor. Tolunay, “3-4 günlüğüne geliyorlar, Anadolu’da kültürel turlar yapmıyorlar, harcamıyorlar. Perakendede sektörün canlanmasını sağlayacak profilde değil Ortadoğu’dan gelen turistler. Bizim acilen Avrupalı ve Amerikan turistleri geri çekebilmemiz gerek” diyor.

MÜTEAHHİTLER İŞ BIRAKMAYA GİDİYOR