Merkez Bankası'nda sürpriz yok

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, piyasadaki beklentilere paralel şekilde faizleri sabit tuttu. 

Banka politika faizini yüzde 8 seviyesinde sabit bırakırken, geç likidite penceresi faizini de yüzde 12,25'te tuttu. 

Gecelik borçlanma faizi yüzde 7,25'te tutulurken, gecelik borç verme faizi ise yüzde 9,25'te bırakıldı. 

Merkez Bankası faiz kararında enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceğine dikkat çekti.

Açıklamda şu ifadeler kullanıldı: 

"Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetteki toparlanmanın devam ettiğine işaret etmektedir. İç talepte iyileşme gözlenirken Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla iktisadi faaliyet gücünü korumaktadır. Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.

Son aylarda yaşanan maliyet yönlü gelişmeler ve gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltmenin sınırlayıcı etkisine rağmen, enflasyonun bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturmaktadır. Bu çerçevede Kurul, sıkı para politikası duruşunun korunmasına karar vermiştir.

Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir.

Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir."

Para Politikası Kurulu'nun bir sonraki toplantısı 14 Eylül'de gerçekleştirilecek. 

Enflasyonda yükselişin belirginleşmesinden bu yana geç likidite penceresi (GLP) faizini para politikasında ana fonlama Enstrümanı olarak kullanan TCMB, GLP faiz oranını kullanarak piyasaya uyguladığı faizi belirliyor. 

TCMB'nin uyguladığı likidite politikalarının bileşiminde ortaya çıkan son faizi gösteren ve yılın başlarında yüzde 8.30'lu seviyelerde olan ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti yüzde 11,95 civarında seyrini sürdürüyor.

POLİTİKA-MERKEZ-PİYASA UYUMU 

BloombergHT canlı yayınına katılan Anadolubank Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan şunları söyledi:

"Piyasalarla Merkez'in ortak dili konuşması anlamında bir konsensus sağlanmış durumda. Hem piyasa faiz değişikliği beklemiyor, hem enflasyonda düşüş beklediğimiz bir ayda Merkez Bankası faizi düşürmüyor. Demek ki önümüzdeki birkaç ayda şeklin en olacağına karar vereceğimiz süre var. "

" Politikacı ve Merkez Bankası uzlaşısı var. Bence bu piyasa uzlaşısından daha önemli" diyen Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu ise "Diğer rakip ya da benzer ülkeler faiz düşürme trendi içerisindeyken kısa vadede öngörülebilir bir artış gerekmiyor ama Fed'in bilanço küçültmesi hızlanır, bize ilişkin bazı şeyler önümüze gelirse onu tekrar değerlendiririz." dedi.

Enflasyonda inatçı bir yapının olduğunu ve kur etkisinin zamana yayıldığını söyleyen Ekonomist Mehmet Besimoğlu da "Türkiye'nin enflasyon problemi azalırsa yurtdışı faizleri yükselse bile nominal faizimizi bugünün altında görmek mümkün olabilir. Yüzde 5 bir enflasyonla faizi 12'de tutmanıza gerek yok. Çok daha aşağı bir yerde olabilir" ifadelerini kullandı.

"Dış ticaret açısından da çok bir sıkıntı yaratmıyor çünkü reel kur ciddi bir şekilde değer kazanmadı haziran itibariyle" diyen Besimoğlu'na göre tüm bunlar Merkez'in bir süre daha bu politikayı destekleyeceğini gösteriyor.