Az gelişmiş ülkelerde 3,7 trilyon dolar saklı

2008 finansal krizinden bu yana düşük büyüme ortamıyla mücadele eden küresel ekonominin son umudu ABD Başkanı seçilen emlak milyarderi Donald Trump'ın 1 trilyon dolarlık harcama planı oldu. Diğer taraftan az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde küresel büyümeye eklenebilcek 3,7 trilyon doların saklı olduğu konuşuluyor.

3,7 TRİLYON DOLAR

McKinsey'in son raporlarından birine göre gelişen ekonomilerdeki yetişkin nüfusun yüzde 45'inin herhangi bir banka veya finansal kurumda hesabı yok. Bu da yaklaşık 2 milyar insan ve 200 milyon işletmeyi bankacılık sistemi dışında bırakıyor. Bu kişiler kredilere ya hiç erişemiyor ya da "tefeci" olarak da ifade edilen kayıt dışı kreditörlerin yüksek faizlerine maruz kalıyor. McKinsey, merkez bankaları düzeyinde bir ortak çabayla bu grubun finansal kapsama alanına dahil edilebileceği görüşünde. Rapora göre bu sağlanırsa 2025 yılına dünya GSYH'sini 3,7 trilyon dolar artırabilir.

2 MİLYAR İNSAN BANKALARA ERİŞEMİYOR

Dünya Bankası verileri Güney Asya'da 642 milyon kişinin raporda belirtilen "finansal kapsama alanı" dışında olduğunu ortaya koyuyor. Güney Asya'da yetişkin nüfusun yüzde 53'ü bankalara erişemiyor. Afrika'da ise bu oran yüzde 61 ve rakam 467 milyon.

KREDİ İHTİYACININ 2,2 TRİLYON DOLARI KARŞILANAMIYOR

McKinsey raporu sadece bireylerin değil işletmeleri de kapsama dışı kaldığını ortaya koyuyor. En az 200 milyon KOBİ'nin finansal ürünlere erişemediği belirtiliyor. Toplam kullandırılan kredi büyüklüğü ise ihtiyacın 2,2 trilyon dolar kadar altında.

Bu açığın 620 milyar doları Latin Amerika'dan, 528 milyar doları Afrika ve Orta Doğu'dan, 323 milyar doları ise Doğu Avrupa ve İç Asya'dan. Geriye kalan açık Çin, Güney Asya ve Güneydoğu Asya'da toplanıyor.