Enflasyonu sıçratan gıda fiyatlarındaki yükselişin sırrı
Temmuz ayında enflasyonun beklentilerin üzerinde gelmesine neden olan gıda fiyatlarındaki artışın perde arkası...
Gıda fiyatları son 2 ayda yeniden yükselişe geçti.
Gıda ve tütün fiyatlarındaki artışın etkisiyle Temmuz ayında fiyatlar yüzde 1,16 ile beklentilerin üzerinde artarken yıllık enflasyon yüzde 8,79'a tırmandı.
TÜİK verilerine göre, gıda fiyatlarının yüzde 3,15 oranında arttığı Temmuz ayında domates fiyatı yüzde 46.2, taze fasulye yüzde 41.4, çarliston biber yüzde 29.8, sarımsak 18.7, karpuz yüzde 18.5, limon yüzde 14.2 oranında zamlandı.
Beklentileri aşan enflasyon verisi sonrası açıklamada bulunan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci enflasyondaki artışın temel istibariyle gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını belirterek "Yapısal tedbirlerle enflasyonu kontrol altına alacağız" ifadelerini kullandı.
HAVA KOŞULLARI NEDENİYLE ÜRETİM ZARAR GÖRDÜ
İstanbul Meyve-Sebze Komisyoncu ve Tüccarları Derneği Başkanı Burhan Er, BusinessHT'ye yaptığı açıklamada, Temmuz ayında gıda fiyatlarında yaşanan artışın nedeninin hava koşulları ile perakende sektörünün kar oranını aşırı derecede yüksek tutması olduğunu söyledi.
Er, Çarşamba-Bafra- Tokat bölgesinde yağan aşırı yağmur nedeniyle üretimin yüzde 60-70'inin zarar gördüğünü, Ege'de hakim olan aşırı sıcakların da üretimin zarar görmesinde büyük etkisi olduğunu belirtti.
Bazı perakendecilerin üretim bölgesinde aldıkları mallar üzerinde serbest piyasa uygulaması yaptığına dikkat çeken Er, toptan ve perakende fiyatlar arasındaki farkın yüzde 100-150 oranına yükseldiğini söyledi.
Er, 'Daha kaliteli, ucuz sebze meyvenin tüketicinin sofrasına gelmesi isteniyorsa, tüm sebze-meyvelerin tüketim bölgesindeki hallerden geçmesi lazım' diye konuştu.
TEK PAZARA BAĞLI KALMAK ÜRETİCİYİ ZORLUYOR
Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık ise sera ürünlerinin bitmeye başladığı, tarla ürünlerinin de çıkmaya başladığı dönemde fiyat artışının olağan olduğunu söyledi.
Hava koşullarının fiyat yükselişinin bir diğer etkeni olduğunu bildiren Atalık, 'İlkbaharda yaşanan sel ve dolular gerek erkenci ekilen sebzelerde gerekse meyvenin oluşum dönemlerinde ürünlerde zararlanmalara yol açtı, verim ve kalitede olumsuzluklara neden oldu' diye konuştu.
Atalık sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye şu anda komşularıyla olan ilişkiler dolayısıyla bir takım dengesizlikler yaşıyor. Özellikle domates fiyatları çok yükseldi. Türkiye ihraç ettiği domatesin yüzde 70'lik bölümünü Rusya Federasyonu'na ihraç ediyordu. Tek bir pazara çok büyük oranda bağlı kalmak, bir olumsuzluk yaşandığında üreticimizi oldukça zor durumda bırakıyor. Dolayısıyla ülkelerle ihracatımızı geliştirirken ihracatımızı olabildiğince ülkeye yaymak da üreticimizin ve ülkemiz gelirlerinin bir garantisi olur.
Üretim noktasında da aracıların çok fazla olması, üreticiyle tüketicinin buluşturulamaması fiyatların yükselmesine neden oluyor. Üreticilerin direkt tüketicilere ürünlerini satabileceği kooperatif mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekiyor. Tarımsal destekler noktasında da Avrupa ülkeleriyle karşılaştırdığımızda tarımımıza oldukça az destek veriyoruz. Tarımımıza verdiğimiz destekleri artırmamızın yanında desteklerin amacı doğrultusunda kullanıldığının da yakından takibini yapmak gerekiyor."