Turist otelden, yatırımcı borsadan kaçıyor
Turizmde yaşanan kan kaybı borsada, havacılıktan bankacılığa pek çok hissede etkisini gösteriyor
Güvenlik kaygıları, jeopolitik riskler ve Rusya ile yaşanan gerginlik, Türkiye’de turizm sektörünün en zor dönemlerinden birini yaşamasına yol açıyor. Bu durum Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin performansına da gölge düşürüyor. Özellikle havacılık şirketlerinin bu durumdan olumsuz etkilendiği gözlenirken, uzmanlar bazı şirketlerin olumlu ayrışabileceğini belirtiyor.
Şubat ayında Türkiye'ye gelen turist sayısı bir önceki yıla göre yüzde 10,3 düşmesiyle 10 yılın en uzun soluklu düşüşü kaydedildi. Amerikan havacılık devi Delta Air’in güvenlik endişeleri nedeniyle New York- İstanbul arasında düzenlediği uçuşları durdurması ve İspanyol Iberia’nın düşük talep dolayısıyla İstanbul seferlerini askıya alması da sektör üzerindeki küresel riskleri gözler önüne seriyor.
SEKTÖRÜN SOLUĞU KESİLDİ
Turizmdeki kan kaybından en çok etkilenen sektörlerin başında havacılık geliyor.
Burgan Yatırım kıdemli analisti Burak İşyar, turizmdeki sorunlardan etkilenecek hisse senetleriyle ilgili olarak, “THY ve Pegasus başta olmak üzere, TAV Havalimanları’nın da olumsuz etkilenmesini bekliyoruz" dedi.
Önümüzdeki dönemde özellikle yurtdışı yolcu trafiğinin zayıf olacağını düşündüklerini belirten İşyar'a göre, "Yurtiçi yolcu büyümesi daha iyi olacaktır ancak o segment düşük gelirli olduğundan karlılığa baskı uyguluyor.”
Türk Hava Yolları hisseleri geçtiğimiz bir yıl içinde yüzde 24 değer kaybetti. Pegasus hisselerinde ise düşüş yüzde 37'yi bulmuş durumda.
ÜNLÜ & Co’nun son havacılık sektörü raporunda geçen 1,5 yılda sergilenen güçlü performansa rağmen yolcu trafiği büyümesinin 2016 yılında yüzde 8,5’te kalacağını tahmin ediliyor.
Şirketin analistleri Türk Hava Yolları ve Pegasus için “2016 yılında kapasitelerini yüzde 20 civarında artıracak olan her iki hava yolu şirketi de doluluk oranında ciddi sıkıntı yaşayabilir” tespitinde bulunmuştu.
Morgan Stanley ise güvenlik endişelerinin iyi anlaşılmasına ve transfer trafiğinin esnek görünmesine rağmen fiyatların bu trafiği kaldırmak için düzenlenmesinin marjlarda bir baskı yaratacağını, bu riskin ise piyasada henüz tam olarak sindirilmediğini belirtiyor. Bu faktörlerin etkisiyle bankanın analistleri Türk Hava Yolları için tavsiyesini 'Ağırlığını Artır'dan 'Ağırlığını Azalt'a indirdi.
HSBC de Türk Hava Yolları ile ilgili yayınladığı şirket raporunda 2016 yılının ilk çeyreğinde yurtçi ve yurtdışında yaşanan terör olayları ve zayıf turizm sonucu baskı altında kalan trafik büyümesi nedeniyle yıllık tahminlerini aşağı yönde revize ettiklerini açıklayarak, “Türkiye çıkışlı yolcu büyümesinin negatif seyretmesi ve toplam yolcu artışının tamamının yurtdışı transfer yolcudan elde ediliyor olması, kanımızca fiyatlama üzerine baskı yaratmaya devam edecek” ifadesini kullanmıştı.
TRAFİĞE RAĞMEN İYİ PERFORMANS
İşyar’ın aksine, artan hacme bağlı satış hasılatı yükselen ve maliyet yapısı sabit şirketler arasında bulunan TAV’ın nispeten daha az etkileneceğine ilişkin yorumlar da var.
HSBC, TAV’ın 2016 yılına trafik açısından zayıf bir performans ile başladığını ve yılın kalanında trafikte sınırlı bir toparlanmanın görüldüğünü belirterek hisse açısından esas faktörün yeni havalimanı projelerinin kazanılması olduğunu vurguluyor.
ÜNLÜ & Co da TAV için olumlu görüş bildiren kurumlardan. “Tav Havalimanları’nın borçluluğunu (kaldıraç) azaltmaya yönelik girişimlerini beğeniyoruz. Net borç/FAVÖK oranı şirket tarihinin en düşük seviyesine gerilemesi şirketin yeni imtiyazlar için teklif verme ve daha yüksek temettü dağıtma gücünün de iyileşmesini sağlıyor” diyen ÜNLÜ & Co, Atatürk Havalimanı sözleşmesinin sona ereceği 2021 yılına kadar temettü dağıtım oranının, yüzde 11 verime işaret edecek şekilde yüzde 75’e ulaşmasını bekliyor.
BANKACILIK SEKTÖRÜ DE ETKİLENİYOR
Ziraat Yatırım’dan analist Harun Dereli, havacılık sektörünün yanı sıra bankacılık sektörünün de olumsuz etkileneceği görüşünde.
“Turizm sektöründeki olumsuzlukların, bu sektördeki zora düşen firmaların kredilerini ödeyememesine bağlı olarak takipteki kredilerin artışından dolayı bankacılık sektörüne olumsuz etkisi olması beklenmektedir” diyen Dereli, yine de bu durumun banka kredilerinin bir sektörde yoğunlaşmaması ve son dönemde turizm sektörüne ilişkin açıklanan önlemlerle sınırlı kalacağını düşünüyor.
Otel sektöründe doğrudan veya dolaylı olarak faaliyet gösteren şirketlerin hisse senetlerini de bu süreç içinde dikkatli izlemenin gerekliliği ayrıca analistler tarafından belirtiliyor.
İKRAM OLUMLU AYRIŞIYOR
Turizm sektörüyle ilgili olumsuz tablonun içinde kalsa da pozitif ayrışan şirketlerin olduğunu görmek mümkün.
ÜNLÜ & Co’ya göre ikram hizmetleri şirketi DO&CO bunlardan biri. Beklenenden daha hızlı büyüdüğüne dikkat çekilen şirketle ilgili ÜNLÜ & Co’nun notunda şu saptamaya yer veriliyor: “Şirketin restoran ve otel segmentinde bazı geçici zorluklar ile mücadele etmesine rağmen, çekirdek kârlılıkta iyileşme bekliyor ve hisseye yönelik beğenimizi koruyoruz. DO&CO tavsiyemiz açısından en önemli risk olarak, havacılık ikram segmentinde Türk Hava Yolları ile olan işbirliğinin kaybını söyleyebiliriz.”
Burgan Yatırım'dan İşyar ise Çelebi hissesinin 27 Nisan’da ödenecek temettü ve farklı iş modeli sayesinde ayrışabileceğini düşünse de, yavaşlayan trafik ve Haziran başında Pegasus’u müşteri olarak kaybedecek olmasının şirket üzerinde olumsuz etkiler iolacağı görüşünde.
ÜNLÜ & Co da asgari ücret artışının Çelebi üzerinde öngörülenden daha fazla olumsuz etkileri olacağını aktarıyor.
TEŞVİKLER İŞE YARAR MI?
Havayolu şirketlerinin Hazine desteğine dahil edilmesi gibi kamu sektörü ve özel sektör teşviklerinin turizm sektörünün yaralarının sarılmasında kısmi de olsa bir etkisi olabilir.
Ancak bu noktada İşyar, küresel risklere de dikkat çekerek, “Özellikle havayolu yolcu artışındaki yavaşlama bazı global risklerden kaynaklanıyor, bunu engellemek zor olacaktır. Ayrıca havayolu şirketlerinin gelirlerindeki baskıların birçok başka sebebi de var, önlemlerin bunları karşılamaya yetmeyeceğini düşünüyoruz” diyor.