Piyasalarda yaşanan katliamın 12 muhtemel şüphelisi
FT'ye göre piyasa sarsıntılarına sebep olan 12 muhtemel şüpheli
Financial Times, Agatha Christie'nin ünlü polisiye romanı Doğu Ekspresi'nde Cinayet'ten esinlenerek küresel krizden bu yana piyasalarda görülen en sert satış dalgasının muhtemel 12 şüphelisini derlemiş:
OPEC
OPEC’in arzı kısmama ısrarı petrol fiyatları kimsenin hayal bile edemeyeceği kadar düşmesine yol açtı. Hem tüketiciler hem de petrol ithalatçısı ülkeler için olumlu olsa da, kısa vadede herkes üzerideki etkisi tahrip edici.
Ulusal varlık fonları
Varlıkları genelde petrodolardan elde edilen gelirlerden oluşan hükümet fonları petrol fiyatlarının düşmesiyle satışa başlamak zorunda kaldı. Bu noktada ilk yaptıkları en şey en likit yatırımlarını, yani ABD ve Japon hisseleri gibi varlıkları satmak oldu. Özellikle Japon piyasalarındaki düşüşte fonların satışı büyük rol oynadı.
Çin borsası
Çin’in A tipi hisselerindeki ani düşüş büyük endişe yaratmıştı; ancak düşü karşısında yetkililerin aldığı hiç bir önlemin işe yaramaması endişeyi alarma çevirdi. Çin ekonomisine dair olumsuz her türlü işaret yatırımcıların tekrar korkmasına sebep oluyor.
Çin para birimi
Çin’in para birimi yuanı dolar karşısında devalüe etmesi istikrar sağlamak için atılmış bir adım olsa da, rezervlerdeki erime ve sermaye çıkışları yatırımcılarda panik havasını destekliyor. Yeni bir devalüasyon oyunun seyrini tamamen değiştirebilir.
Fed
En açık şüphelilerden biri de ABD Merkez Bankası Fed. 2009’dan bu yana borsa kazançları Fed’i takip ediyor. Sonunda Aralık’ta faizleri artırdığından bu yana da tüm gözler riskli varlıklarda.
Şirket gelirleri
Bilanço döneminde gelen haberler peki iyi değildi. ABD başta olmak üzere pek çok şirket 2015’in son çeyreği için karamsar sonuçlar açıkladı.
Negatif faizler
Avrupa Merkez Bankası’nın ardından önce Japonya, sonra İsveç negatif faiz kervanına katıldı. Verilmek istenen mesaj deflasyon savaşının sürdüğü, ancak piyasalar bunu merkez bankalarının banka kârlarını feda etmeye hazır olduğu şeklinde algıladı. Merkez bankalarının cephanelerinin tükenmek üzere olduğuna dair endişeler de tekrar gündeme geldi.
ABD ekonomisi
Yıl başında pek çok kötü haber fiyatlanmış durumdaydı. Ancak o günden bu yana art arda gelen olumsuz veriler resesyon risklerine dair paniği artırmış durumda.
Tahvil piyasası
Özellikle tahvil piyasası yataylaşan getiri eğrisiyle klasik bir resesyon sinyali veriyor: Uzun vadeli tahvillerin kısa vadeli tahvillerden getiri farklı azalıyor.
Mantıksız coşku
Avrupa ve gelişmekte olan ülke piyasalarında uymasa da ABD’de görülen satışların bir sebebi de “mantıksız coşku” olabilir. Uzun vadeli değerleme göstergeleri uzun bir süredir ABD hisselerinin fazla değerli olduğuna işaret ediyordu.
Dodd-Frank yasası
Kriz sonrası yapılan düzenlemeler büyük bankaların mevduat sahiplerinin parasıyla rahat rahat oynamasını önlemek üzere tasarlamıştı. Yeni düzenlemeler bankaları daha az riskli yapsa da piyasadaki likiditenin azalmasına sebep oldu.
Seçmenler
ABD’den İngiltere’ye seçmenlerin verebileceği kararlar da yatırımcıları ürkütüyor. ABD’den Sanders veya Trump’ın başkan seçilme ihtimali bir yandan, İngiltere’nin AB’den çıkma ihtimali öbür yandan sermaye piyasaları riskleri hesaplamakta zorlanıyor.