Seçimin ardından İslami finans atağı hız kesecek mi?

Seçimlerin ardından Türkiye'de İslami bankacılığı büyütme hayallerinin geleceği de belirsizlikle karşı karşıya.

Türkiye'nin ilk devlet katılım bankası kurulalı daha iki hafta bile olmamışken, geçen ay sektörü üç katına çıkarma sözü veren AK Parti'nin mecliste tek başına iktidar olacak çoğunluğu yakalayamamasıyla planlanan İslami bankacılık atağının hız kesmesi bekleniyor.

Yapı Kredi Yatırım Hisse Araştırmaları Eşbaşkanı Melih Murat Börekçi, “Devletin iddialı bir şekilde katılım bankacılığına girişi AK Parti'nin bir projesiydi” dedi. Börekçi, seçim sonuçlarından sonra, “planların tekrardan gözden geçirilmesi ve daha önce belirlenen takvimde ertelemeler” olabileceğini söyledi.

Pazar günü yapılan seçim sonuçlarına göre mecliste 258 sandalye alması beklenen AK Parti, 13 yılın ardından ilk kez tek başına hükümet kuramayacak. Bu da koalisyon, azınlık hükümeti veya erken seçim ihtimallerini ortaya çıkardı.

London Capital Group analisti İpek Özkardeşkaya, koalisyon oluşması durumunda, “kararlar AK Parti tarafından tek başına alınmayacak, ki bu da Türkiye'nin İslami finans sektörü için çok iyi bir haber değil,” dedi.

Devlet bankası Ziraat Bankası, ilk İslami finans uyumlu birimini 29 Mayıs'ta açmıştı. Halk Bankası'nın da bu yıl sonuna kadar onu takip etmesi planlanıyordu. Vakıfbank ise katılım bankası kurmak amacıyla Suudi Arabistan merkezli İslami Kalkınma Bankası'ndan 300 miyon dolar kredi alacağını açıklamıştı.

Ayrıca geçen ay BDDK başkanlığına atanan Mehmet Ali Akben de ülkede bulunan beş katılım bankasının ikisinde çalışmıştı. Oyak Menkul Değerler bankacılık analisti Aykut Ahlatçıoğlu da, Akben'in “hükümetin katılım bankacılığı hedeflerini güçlü bir şekilde desteklediği biliniyor” dedi.

Geçtiğimiz beş yıl içinde iki kat büyüyen İslami varlıkların 2013'te 180 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Ancak belirsizliğin pek çok politikanın uygulanmasında sıkıntı yaratabileceği belirtiliyor. Siyasi belirsizliğin “devam edebileceğini” belirten Fitch Ratings, 45 gün için bir hükümet kurulmaması halinde bu durumun politikalarda dengesizlik yaratabileceğini söylemişti.

Ahlatçıoğlu da, “Koalisyon olursa, karar alma süreci çok daha yavaş olacak” dedi.