PİYASALAR

Piyasalar için en iyi seçim senaryosu hangisi?

Seçimlere 18 gün kala piyasalar en iyi seçim senaryosunu fiyatlamaya çalışıyor

7 Haziran genel seçimlerine üç haftadan kısa bir süre kaldı. Son anketler yavaş yavaş geliyor. Ancak özellikle HDP'nin barajı geçip geçemeyeceğine dair devam eden belirsizlik yüzünden Türkiye uzun zamandır ilk kez bu kadar fazla senaryonun mümkün gözüktüğü bir seçim süreci geçiriyor.

Bu süreçte en çok merak edilen sorulardan biri de piyasalar açısından en iyi sonucun hangisi olduğu. Seçim öncesi belirsizliğin kalkmasıyla bir rahatlama olması bekleniyor; ama peki kısa ve uzun vadede hangi sonuç yatırımcıları memnun eder?

Merrill Lynch'in Türkiye'deki hisseler üzerine yayınladığı son raporda, analistler bu sorunun cevabını incelemiş.

Analistlere göre, genel görüş piyasalar açısından en iyi sonucun AK Parti'nin en az 276 sandalye alarak meclisteki basit çoğunluğu elde etmesi, ancak anayasa değişikliklerini referanduma götürmek için gereken beşte üçlük üstünlüğü, yani 330 sandalyeyi elde edememesi olduğu yönünde. Merrill Lynch, partinin oyların üçte ikisini (en az 367'sini) almasının zaten imkansız görüldüğünü söylüyor.

AK Parti'nin tek başına çoğunluğu elde edememesi ise tek partili dönemin sonu olacağından en kötü senaryo olarak kabul ediliyor.

Ancak raporda kendi görüşlerini de dile getiren analistlerin bu “en iyi” ve “en kötü” olarak kabul edilen senaryolarla ilgili bazı çekinceleri var.

Rapora göre, AK Parti anayasa değişikliği için gereken oy oranını elde edemese dahi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın parti içinde hala etkili olması dolayısıyla başkanlık konusunda çabalarına devam edebilir; hatta temel görevi anayasa değişikliği olan daha düşük barajlı bir meclis kurulması için erken seçim opsiyonunu zorlayabilir. Bu durumda politik belirsizliğin çok daha artabileceğine dikkat çekiliyor.

Ayrıca Merrill Lynch, sandıktan bir koalisyon hükümeti çıkmasının da sanıldığı kadar kötü olmayabileceğini söylüyor. Türk toplumunda son yıllarda artan kutuplaşma yüzünden, Kürt sorunu veya yeni bir anayasa inşası gibi köklü sorunların çözümü çoğunlukçu bir yaklaşımdan ziyade, konsensus arayan yaklaşımlar gerektiriyor olabilir.

Son olarak ekonomistler şu an ekonomide ve piyasalarda devam eden pek çok sorunun seçimler sonrası çözülebileceği görüşüne karşı çıkıyor.

Merrill Lynch'e göre, Türkiye ekonomisinin zayıflığının sebeplerinin önemli bir kısmı politik değil, devam eden ekonomik sıkıntılara bağlı. Yani Türkiye'nin "yatırım hikayesinin altında yatan zayıflıklar; büyümedeki kalıcı yavaşlık, düşmeyen enflasyon ve özel sektör kaldıracındaki hızlı artıştan” kaynaklanıyor.

Analistler, “Küresel koşullar önümüzdeki beş yıl içinde olması beklenenden çok daha iyi olmasına rağmen, şu an görevde olan, piyasaların kaybetmek istemediği 'rüya ekonomi takımının' dahi, bu makro sorunları yenemediğini" hatırlatıyor.