Fed Başkanı Yellen, gelir eşitsizliğinin merkez bankalarını da ilgilendiren önemli bir sorun olduğunu söylüyor

Amerikan Merkez Bankası Fed Başkanı Janet Yellen, bugün Washington'da ekonomik gelişim hakkındaki bir konferansta konuşma yapacak. Yellen, konferanstan önce yayınlanan konuşma metninde, bankanın gelir eşitsizliği konularına verdiği önemden bahsediyor. Amerikan ekonomisinin genel görünümüne dair yorumlarını içeren ve Fed'in konudaki duruşunu savunan konuşmanın öne çıkan kısımları şöyle:

• Yellen gelir eşitsizliğinin Fed'in esas ilgi alanlarından biri olduğunu söyleyerek yakın zamanda merkez bankasına yöneltilen eleştirilere karşı duruşunu savunuyor. Yellen'ın daha önce konuyla ilgili yorumları, merkez bankasının görevinin fiyat istikrarı ve istihdam yaratımı olduğunu söyleyen bazı kesimler tarafından büyük tepki görmüştü. Özellikle Cumhuriyetçiler, Fed'in bireysel ekonomik performans gibi politik konulara girmemesi gerektiğini iddia etmişlerdi.

  Yellen ise selefi Ben Bernanke'nin de 2007'de konu hakkında yaptığı bir konuşmaya da referans vererek, “Ekonomik eşitsizlik her zaman Fed sisteminin ilgi radarında olmuştur” diyor.

  Yellen, “Ailelerin, ekonomik hareketlilik için hem fırsatların hem de engellerin odağında olduğunu biliyoruz” diyerek konunun makroekonomik politikalar için de önemli olduğunu savunuyor.

• Fed başkanı, vatandaşların da bu konuyu çok umursadığını belirtiyor. Yakın zamanlı bir ankete göre zengin ve fakir arasındaki fark dünyanın her yerindeki insanlar için önemli bir endişe kaynağı olduğunu söylüyor. Ayrıca gelişmiş ülkelerde de hala Büyük Resesyon'un etkisinin hissedildiğini ve insanların çocuklarının kendi anne babalarından daha kötü finansal koşullarda büyümesinden korktuklarını vurguluyor.

• Yellen, konunun tüm ideolojik bağlardan bağımsız olduğunu ve insanların hangi etkenlere göre gelir basamaklarında inip çıktığını anlamak için çok daha fazla araştırmaya gereksinim olduğunu söyledi. Yellen, bir kişinin doğumundaki şartların daha sonra gelirini ve zenginlğini nasıl etkilediğine dair daha çok bilgiye ihtiyaç var derken, aile dinamikleri ve tamamen dış olayların da rol oynayabileceğini vurguladı.