BIST 100 9.794,17 % 0,74
USD/TRY 32,4702 % -0,30
EUR/TRY 34,8988 % 0,13
Piyasalar
9.793,15
% 0,73
32,4702
% -0,30
34,8988
% 0,13
1,0722
% 0,21
44,84
-0,51
2.325,40
% 0,40
88,08
% 0,07
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Gıdalar kimyasal saçıyor

Türkiye'de bilinçsiz ve denetimsiz tarım ilacı kullanımı insan sağlığını tehdit ediyor. Dr. Yavuz Dizdar'ın başından geçen bir olay durumun vahametini gözler önüne serdi. Tıbbi analizi yapılan portakaldan 20 çeşit tarım ilacı çıktı

Gıdalar kimyasal saçıyor
İRFAN DONAT 12 05 2015, 16:58

Türkiye'de gıda denetimleri ile meyve ve sebzeler üzerindeki zirai ilaç kalıntılarına yönelik kontrol tartışmaları sürerken İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü'nden Dr. Yavuz Dizdar'ın başından geçen bir olay durumun vahametini gözler önüne serdi.  

Topraktan sofraya kadarki süreçte sebze ve meyvelerin zirai ilaç kalıntısı ya da kimyasal kalıntı denetimlerinin yapılmadığını ifade eden Dr. Dizdar, bugün Türkiye'de dilimlenmiş portakaldan zehirlenen insanlar olduğunu söyledi. Dr. Dizdar, "Üç arkadaşımız dilimlenmiş portakaldan zehirlendi. Üçünün yediği ortak şey ne diye araştırdık. Portakal yediklerini farkettik ve adli tıpta yapılan tahlilde o portakallardan 20 çeşit tarım ilacı çıktı" dedi.

Bir çok ulusal zincir marketin, bahçe ve tarladan denetimler yaparak ürün aldıklarına yönelik reklam yaptığını hatırlatan Dr. Dizdar, "Tarım ürünlerine yönelik sağlıklı bir denetim ya da kontrolden söz edemeyiz" dedi. "

Türkiye'de hangi tarım ilacının kaç ton kullanıldığı bilgisine dahi ulaşmanın güç olduğunu belirten Dr. Dizdar, "Bugün herhangi bir vatandaş reçetesiz rastgele bir yerden tarım ilacını rahatlıkla alabilir ve toprağında kullanabilir. Bunun denetimleri yapılamıyor" diye konuştu.  

Dr. Dizdar, Avrupa Birliği ya da ABD'de yasaklanan birçok zirai ilacın Türkiye'de yasak olmasına rağmen sırf stoklar eriyene kadar satıldığını ifade etti.

Dr. Dizdar, "Maalesef vatandaşımız bu konuda yalnız. Ben Türk halkının bu tür zirai ilaçlara karşı dirençli çıktığını bile düşünüyorum" dedi.

DOMATESLER İMHA EDİLDİ Mİ?

Bu haberle birlikte akıllara hemen yılbaşından bu yana Rusya'ya ihraç edilen 270 ton domatesin gümrük kapısından zararlı haşere bulunduğu gerekçesiyle Rus yetkililer tarafından geri çevrilmesi geldi. 

Son olarak Rusya, Türkiye'den ithal edilen 38 ton domateste zararlı haşere bulunduğu gerekçesiyle bu ürünlerin ülkeye girişine izin vermedi.

Rusya Federal Bitki Koruma ve Karantina Servisi (Rosselhoznadzor) Başkanı Danışmanı Aleksey Alekseyenko, "Bu yılın başlarından bu yana batı çiçek tripsi adlı zararlı haşere tespit edilen yaklaşık 270 ton domates Türkiye'ye geri gönderildi" dedi.

Haliyle tüketici de domateslerin imha edilip edilmediği, insan sağlığına zararlı olup olmadığını sorgular oldu. 

Uzmanlar, domateste ortaya çıkan bu zararlı haşerenin insan sağlığına zararlı olmadığını sadece üründe ticari bir kayıp yarattığını ve bu yüzden imhasının söz konusu olmadığını söylüyor.

Ancak bu sefer de akıllara Türkiye'de tarla ve bahçeden sofralara gelen taze ürünlerin zirai ilaç kalıntısına karşı ne kadar denetlendiği soruları geliyor.

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, Türkiye'de iç piyasaya sunulan meyve sebzelerin denetimlerinin yeterli olmadığı görüşünde. Atalık, “İçerideki denetimler konusunda oldukça eksiklikler olduğu ortada. İhraç edilen ürünlerde bile hastalık ya da zararlı haşere tespiti tam olarak yapılamıyorsa, içerideki denetimlerde de oldukça eksiklik olduğu Rusya örneğinden anlaşılıyor” dedi.

"ZİRAİ İLAÇ SATIŞLARINDA KURALLARA UYULMUYOR"

Ziraat Mühendisi Dr. Turhan Tuncer ise insan sağlığına zararlı bir şey tespit edildiğinde kesinlikle o ürünlerin imha edildiğini belirtirken, "Rusya'ya gönderilen domateslerin kabul edilmemesi sağlık gerekçesiyle değil çevresel bir sebep. Rusya, söz konusu bitki hastalığının kendi ülkesine girmesini istemiyor. O yüzden domateslerde insan sağlığına zararlı bir şey tespit edilmediği sürece imhal edilmez. Batı çiçek tripsi, tamamen domatese zarar veren, ticari değerini düşüren bir zararlı” dedi.

Bu zararlının Türkiye'deki geçmişinin de 3-4 yıl öncesine dayandığını hatırlatan Tuncer, “Batı çiçek tripsi, 3-4 yıl önce İspanya ya da Afrika tarafından geldiği söylenen bir hastalık türü” dedi.

Türkiye'de zirai ilaçların satış ve kullanımının tıpkı eczanelerde satılan ilaçlar gibi olması gerektiği halde kurallara uyulmadığını belirten Dr. Tuncer, "Ama el altından, tezgah altından birileri başkaları adına ilaç alıp bilinçsizce kullanabiliyor. Türkiye'de teoride bir mevzuat var ama pratikte bunlara pek uyulmuyor. Denetimi de takip edemiyorlar" dedi. 

Yukarı

Business HT×